Esas No: 2022/349
Karar No: 2022/2432
Karar Tarihi: 02.06.2022
Danıştay 13. Daire 2022/349 Esas 2022/2432 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2022/349 E. , 2022/2432 K.Özet:
Davalı idare tarafından, denetimde belirlenen nitelikleri haiz sorumlu müdür çalıştırılmadığı gerekçesiyle davacı şirkete verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, ilk derece mahkemesi davayı reddetmiş ancak Bölge İdare Mahkemesi, cezanın yeni düzenlemede yer alan ihtar müessesesi nedeniyle geriye yürümeyeceği ve mevcut mevzuata göre hukuka uygun olmadığını belirterek davanın kabulüne karar vermiştir. Danıştay Onüçüncü Dairesi ise, temyiz istemini reddederek Bölge İdare Mahkemesi kararını onamıştır. Kararda, yasalara ve hukuka uygunluk açısından incelenen Bölge İdare Mahkemesi kararında bozma nedenlerinden hiçbirisinin olmadığı belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5307 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Geçici 8. Madde
- 7164 Sayılı Kanun'un 37. Maddesi
- 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. ve 49. Maddeleri
- 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. Maddesi
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/349
Karar No:2022/2432
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol Ürünleri Turizm Taşımacılık İnşaat ve Sanayi Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait LPG otogaz istasyonunda 07/05/2014 tarihinde yapılan denetimde, mevzuatta belirlenen nitelikleri haiz sorumlu müdür çalıştırılmadığının tespit edildiğinden bahisle davacı şirkete 76.142,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemle bildirilen … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlığın çözümü için davacı şirketin sorumlu müdür olarak çalıştırdığı ...'nün sorumlu müdür sertifikasının geçerlilik süresinin tespitinin gerekli olduğu, Mahkemelerince 18/04/2018 tarihinde TMMOB Makina Mühendisleri Odası'na hitaplı olarak yapılan ara karar neticesinde, ...'ye, 25/03/2008 ila 27/03/2008 tarihleri arasında verilen eğitim sonrası düzenlenen sorumlu müdürlük sertifikasının Mahkemeye gönderilmesi üzerine, anılan şahıs adına düzenlenen sertifikanın 04/04/2008 tarihli olduğunun görüldüğü, sertifikanın 5 yıllık geçerlilik süresi dikkate alındığında, sertifikanın geçerlilik süresinin 04/04/2013 tarihinde sona erdiği, dolayısıyla davalı idarece yapılan denetim tarihi olan 07/05/2014 tarihi itibarıyla mevzuatta belirlenen nitelikleri haiz sorumlu müdür çalıştırılmadığı anlaşılan davacı şirket hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı;
Her ne kadar davacı şirket tarafından 5 yıllık sertifika geçerlik süresinin başlangıcı olarak sorumlu müdür belgesinin düzenlendiği tarihin esas alınması gerektiği ileri sürülmekte ise de, sorumlu müdür belgesinin değil, sorumlu müdür sertifikasının geçerlik süresinin 5 yıl olarak düzenlendiği, sertifikanın eğitim sonrası verilen ve eğitimin tamamlandığına ilişkin belge olduğu, sorumlu müdür belgesinin ise, bir firmaya bağlı şekilde sorumlu müdür olarak çalışmak için gerekli olan bir belge niteliğinde olduğu, bu anlamda sorumlu müdür sertifikasıyla, sorumlu müdür belgesinin farklı nitelikte belgeler olduğu, göz önüne alındığında, davacının bu iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nce, Dairemizin 31/03/2021 tarih ve E:2019/1898, K:2021/1131 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; 7164 sayılı Kanun'un 37. maddesi ile 5307 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddesinde, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiilleri kanun değişikliğinden önce işleyen ve haklarında idarî para cezası uygulanan kişiler yönünden ne gibi bir işlem yapılacağı açıklanmamış olmakla birlikte, yeni düzenlemede yer alan ihtar müessesesi lehe kanun niteliğinde olduğundan, yargı aşamasındaki idarî para cezaları ile ilgili olarak yargı yerleri tarafından lehe kanun hükümlerinin belirtilen kişiler hakkında da uygulanması gerektiği, 5307 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik uyarınca alınan düzenleyici Kurul kararıyla niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller arasında sayılan sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırılmaması fiili nedeniyle ihtarda bulunma şartının yerine getirilmesi ve lehe kanun niteliği taşıyan söz konusu kuralın davacıya da uygulanması zorunluluğu karşısında, dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararın kaldırılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, mevzuattaki değişikliğin fiillerin niteliklerinde ve cezalandırılmaları yönündeki iradede değişiklik yapmadığı, öngörülen ceza miktarlarını da değiştirmediği, yalnızca idari yaptırım uygulama usulüne ilişkin değişiklikler içerdiği göz önünde bulundurulduğunda, bu düzenlemelerin şekli ceza normlarında değişiklik yapan düzenlemeler olduğu ve kanun koyucu tarafından geriye yürüyecekleri de düzenlenmediğinden, zaman bakımından uygulanma noktasında geriye yürümeyecekleri ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırılan toplam …-TL harcın istemi hâlinde davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 02/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.