Danıştay 8. Daire 2019/407 Esas 2022/3692 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/407
Karar No: 2022/3692
Karar Tarihi: 02.06.2022

Danıştay 8. Daire 2019/407 Esas 2022/3692 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/407 E.  ,  2022/3692 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/407
    Karar No : 2022/3692


    DAVACI : ... Elektrik Malzemeleri Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. ...
    DAVALI : ....
    VEKİLİ : Av. ....
    DAVANIN KONUSU :
    06/07/2018 tarih ve 30470 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ...Kanununun 16. Maddesinin Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in
    1) 2. maddesiyle Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "sahibi" ibaresinin "sahibi veya rödövansçı" şeklinde değiştirilmesine ilişkin düzenleme ile aynı maddeyle Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (h) bendinin,
    2) 4. ve 6. maddelerinin,
    3) 7. maddesiyle Yönetmeliğin 10. maddesinin değişen 2. fıkrasının (ç) bendininin,
    4) 8. maddesiyle Yönetmeliğin 11. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (h) bendinin,
    5) 13. ve 14. maddelerinin iptali istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI :
    6831 sayılı Orman Kanunu’nda ormanlık alanlarda yapılacak olan madenicilik faaliyetleri için sadece ruhsat sahiplerine orman izni verilmesinin düzenlendiği, rödövançıya izin verilmesine ilişkin Kanun hükmü bulunmadığı, dava konusu düzenlemeler ile ise Yönetmelikte rödövansçıya yer verilerek rödövansçılara orman izni verilmesinin önünün açıldığı, Kanun’un genişletildiği, yapılan değişikliklerin ruhsat sahiplerinin mağduriyetine yol açacağı, Orman Kanunu'nun 16. maddesine aykırı olarak Kanunda yer almayan hususlarda Yönetmelikte değişliklik yapılmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

    DAVALININ SAVUNMASI :
    Maden Yönetmeliğinde rödövans sözleşmesinin tanımlandığı, rödövans sözleşmesi bulunması koşulu ile ruhsat sahalarındaki madenlerin üretimi hususunda rödövansçıya tasarruf hakkının tanındığı, dava konusu Yönetmelik maddeleri ile ruhsata dayalı olmak koşulu ile ruhsat sahibi yanında rödövansçıya da izin verilmesinin yolunun açıldığı, değişiklik ile Maden Yönetmeliği ile Orman Kanununun 16. Maddesinin Uygulama Yönetmeliğinin uyumlu hale getirildiği, dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : .....
    DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI : ...
    DÜŞÜNCESİ : Dava, 06/07/2018 tarih ve 30470 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Kanununun 16. Maddesinin Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 2. maddesiyle Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "sahibi" ibaresinin "sahibi veya rödövansçı" şeklinde değiştirilmesine ilişkin düzenleme ile aynı maddeyle Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (h) bendinin, 4. ve 6. maddelerinin, 7. maddesiyle Yönetmeliğin 10. maddesinin değişen 2. fıkrasının (ç) bendininin, 8. maddesiyle Yönetmeliğin 11. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (h) bendinin, 13. ve 14. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
    2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 169. maddesinde, "Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
    Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
    Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.
    Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz."
    124. maddesinde “Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmü yer almıştır.
    6831 sayılı Orman Kanunu'nun 16. maddesinde, "Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilir. Ancak, temditler dahil ruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydı ile Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, orman içi dinlenme yerleri, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Çevre ve Orman Bakanlığının muvafakatine bağlıdır. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmaz. Ruhsatname veya imtiyaz almış olanlarla, ruhsatname veya imtiyaz alacaklar, işe başlamadan evvel çalışma sahalarını orman idaresine haber vermeye ve ormana zarar gelebilecek hallerde, orman idaresinin göstereceği tedbirleri almaya ve yapmaya mecburdurlar.
    Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. Bu takdirde kullanım bedeli, kullanım süresi, yapılan bina ve tesislerin devri gibi hususlar genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilir. Madencilik faaliyetlerinin sona ermesi neticesinde idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuş orman alanları rehabilite edilir. Rehabilite maksadı ile bu alanların orman yetiştirilmek üzere inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilir. Maddenin uygulanması ile ilgili tanım, şekil, şart ve esaslar yönetmelikle düzenlenir." hükmüne yer verilmiştir.
    3213 sayılı Maden Kanununun 7. maddesinin dördüncü fıkrasında ise devlet ormanları içinde yapılacak maden arama ve işletme faaliyetleri ile bu faaliyetler için zorunlu ve ruhsat süresine bağlı olarak yapılan geçici tesislere 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre izin verileceği hükme bağlanmıştır.
    6831 sayılı Orman Kanununun 16 ncı maddesine göre verilecek izinlere, rehabilite işlemlerine ve izinlerden tahsil edilecek bedellere ait iş ve işlemleri düzenlemek amacıyla Orman Kanununun 16 ncı Maddesinin Uygulama Yönetmeliği hazırlanarak 18/4/2014 tarih ve 28976 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
    Daha sonra 6/7/2018 tarih ve 30470 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kanununun 16 ncı Maddesinin Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile “Rödövansçı”, “Rödövans sözleşmesi” tanımları getirilmiş ve bu tanımlara dayanarak bazı maddelerde değişiklikler yapılmıştır.
    6831 sayılı Orman Kanununun 16 ncı maddesinde rödövans ve rödövans sözleşmesine yer verilmemiştir.
    3213 sayılı Maden Kanununun 7. maddesinin dördüncü fıkrasında da devlet ormanları içinde yapılacak maden arama ve işletme faaliyetlerine 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre izin verileceğinin öngörülmesi karşısında, Orman Kanununu aşar nitelikte yapılan dava konusu düzenlemede Anayasanın 124. maddesine uyarlık görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle Yönetmeliğin dava konusu edilen maddelerinin iptali gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ SÜREÇ :
    Dava, 06/07/2018 tarih ve 30470 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Kanununun 16. Maddesinin Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in; 2. maddesiyle Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "sahibi" ibaresinin "sahibi veya rödövansçı" şeklinde değiştirilmesine ilişkin düzenleme ile aynı maddeyle
    Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (h) bendinin, 4. ve 6. maddelerinin, 7. maddesiyle Yönetmeliğin 10. maddesinin değişen 2. fıkrasının (ç) bendininin, 8. maddesiyle Yönetmeliğin 11. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (h) bendinin, 13. ve 14. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
    18/4/2014 tarih ve 28976 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Kanunu'nun 16. Maddesinin Uygulama Yönetmeliği, 6831 sayılı Orman Kanununun 16 ncı maddesine göre verilecek izinlere, rehabilite işlemlerine ve izinlerden tahsil edilecek bedellere ait iş ve işlemleri düzenlemek amacıyla 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 16. maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    İlgili Mevzuat:
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilecekleri kuralı yer almıştır.
    6831 sayılı Orman Kanununun 16. maddesinde; "(Değişik birinci fıkra: 10/6/2010-5995/19 md.) Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilir. Ancak, temditler dahil ruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydı ile Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, orman içi dinlenme yerleri, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Çevre ve Orman Bakanlığının muvafakatine bağlıdır. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmaz.
    Ruhsatname veya imtiyaz almış olanlarla, ruhsatname veya imtiyaz alacaklar, işe başlamadan evvel çalışma sahalarını orman idaresine haber vermeye ve ormana zarar gelebilecek hallerde, orman idaresinin göstereceği tedbirleri almaya ve yapmaya mecburdurlar.
    (Ek fıkra: 26/5/2004-5177/34 md.) Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. Bu takdirde kullanım bedeli, kullanım süresi, yapılan bina ve tesislerin devri gibi hususlar genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilir.
    (Ek fıkra: 10/6/2010-5995/19 md.) Madencilik faaliyetlerinin sona ermesi neticesinde idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuş orman alanları rehabilite edilir. Rehabilite maksadı ile bu alanların orman yetiştirilmek üzere inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilir.

    (Ek fıkra: 10/6/2010-5995/19 md.) Maddenin uygulanması ile ilgili tanım, şekil, şart ve esaslar yönetmelikle düzenlenir." hükmü yer almıştır.
    3213 sayılı Maden Kanunu'nun Ek 7. maddesinde; "(Ek: 10/6/2010-5995/17 md.) (Ek fıkra: 4/2/2015 – 6592/22 md.) Ruhsat sahipleri ile üçüncü kişiler arasında rödövans sözleşmeleri Genel Müdürlüğün iznine tabidir. İzin alınmaksızın yapılan rödövans sözleşmesi ile yürütülen madencilik faaliyetleri durdurulur. (Ek cümle:14/2/2019-7164/21 md.) Genel Müdürlük rödövans sözleşmelerinin tarafı değildir.
    ...
    Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumluluklar rödövansçıya aittir. Ancak bu durum ruhsat sahibinin Maden Kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz." kuralı yer almıştır.
    21/09/2017 tarih ve 30187 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Yönetmeliği'nin "Tanımlar ve kısaltmalar" başlıklı 4. maddesinde; rödövansçı, ruhsat sahalarındaki madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla ruhsat sahiplerinin rödövans sözleşmesi imzaladığı gerçek ve tüzel kişiler, kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri olarak, rödövans sözleşmesi ise, ruhsat sahalarındaki madenlerin işletilerek değerlendirilmesi amacıyla üçüncü kişilere veya kuruluşlara tasarruf hakkı sağlamak üzere ruhsat sahasının tamamı ya da bir kısmı için ruhsat sahiplerinin, bu kişilerle yapmış oldukları sözleşmeler olarak tanımlanmıştır.

    Hukuki Değerlendirme:
    Anayasanın 124. maddesi ve normlar hiyerarşisi bağlamında, bir yasa hükmüne dayalı olarak hazırlanan yönetmelikler ile yasa hükümlerine açıklık getirilmesi ve yasa hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi amaçlanmaktadır.
    Normlar hiyerarşisi kuramına göre; hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmeleri mümkün değildir. Diğer yandan, normlar hiyerarşisindeki düzenleme soyuttan somuta doğru kademeli bir sistem içermektedir.
    Yasa koyucu düzenleyeceği konularda genel prensipleri belirler ve bunun uygulanmasını yürütmeye, bir başka ifadeyle idarelere bırakır. İdare Hukukunun temel ilkeleri uyarınca; idare tarafından, düzenleyici işlemler tesis edilirken, üst hukuk normlarına açıklık getirilmesi ve bu normlarca çizilen çerçeve içerisinde teknik detayların belirlenmesi, uygulamadaki belirsizliklerin giderilmesi amaçlanmalıdır.

    Dava Konusu Yönetmelik Maddelerinin İncelenmesi:
    06/07/2018 tarih ve 30470 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Kanununun 16. Maddesinin Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 2. maddesiyle Yönetmeliğin "Müracaat" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "sahibi"
    ibaresinin "sahibi veya rödövansçı" şeklinde değiştirilmiş olup, aynı maddeyle Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (h) bendinde "Müracaat sahibinin rödövansçı olması durumunda ekinde maden siciline bilgi amaçlı şerh edilmiş rödövans sözleşmesinin sureti olan Maden İşleri Genel Müdürlüğünün yazısını" düzenlemesine yer verilmiştir.
    Dava konusu Yönetmeliğin 4. maddesi ile; Yönetmeliğin "Kesin İzin" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinde yer alan “ruhsat” ibaresi “ruhsat/rödövans” şeklinde değiştirilmiştir.
    Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesi ile; Yönetmeliğin "Devir işlemleri" başlıklı 9. maddesine, "(2) Rödövansçının bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde belirtilen evrak ile müracaatı halinde o ruhsata dayalı olarak Bakanlıkça verilen izinler bu maddenin birinci fıkrasında yer alan şartlarla rödövansçı adına Bakanlıkça devredilebilir. Aksi halde ruhsat sahibinin orman idaresine karşı sorumlulukları aynen devam eder.” fıkrası eklenmiştir.
    Dava konusu Yönetmeliğin 7. maddesi ile; Yönetmeliğin "Kesin izin süre uzatımı" başlıklı 10. maddesinin izin sahibinin kesin izin süre uzatımı için idareye başvururken gerekli evrakları düzenleyen 2. fıkrası değişmiş olup, anılan fıkrasının (ç) bendinde, "İzin sahibinin rödövansçı olması halinde ise bu fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerindeki belgeler ile birlikte, ekinde maden siciline bilgi amaçlı şerh edilmiş rödövans sözleşmesinin sureti olan Maden İşleri Genel Müdürlüğünün yazısı ile" düzenlemesine yer verilmiştir.
    Dava konusu Yönetmeliğin 8. maddesi ile; Yönetmeliğin "İptal işlemleri" başlıklı 11. maddesinin yönetmelik uyarınca verilmiş olan izinlerin hangi hallerde iptal edileceğinin düzenleyen 1. fıkrasına "h) İzin sahibinin rödövansçı olması durumunda, maden siciline bilgi amaçlı şerh edilmiş rödövans sözleşmesi şerhinin kaldırılması" bendi eklenmiştir.
    Dava konusu Yönetmeliğin 13. maddesi ile; "Mevcut izinlerin devamı" başlıklı Geçici 1. maddesinin 2. ve 4. fıkralarında yer alan “ruhsat” ibareleri “ruhsat/rödövans” şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddeye “(5) Bu Yönetmeliğin yayımından önce veya sonra ruhsat sahibi adına verilmiş ve devam eden izinler, rödövansçının talebi halinde o ruhsata dayalı olarak rödövans süresince rödövansçı adına devredilebilir.” fıkrası eklenmiştir.
    Dava konusu Yönetmeliğin 14. maddesi ile ise de; "Tesis ve altyapı tesis tanımları içinde yer almayan madencilik yapıları" başlıklı Geçici 5. maddesinin 1. fıkrasında fıkrasında yer alan “ruhsat” ibaresi “ruhsat/rödövans” şeklinde değiştirilmiştir.
    6831 sayılı Orman Kanununun 16 ncı maddesi uyarınca devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Bakanlıkça verilebilir ve maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Yönetmelik ile belirlenir.
    Dava konusu düzenlemelerin değerlendirilmesinden, 6831 sayılı Orman Kanununun 16 ncı maddesi uyarınca Bakanlıkça verilecek izinlere ilişkin olarak maden işletme ruhsat sahiplerinin yanı sıra ruhsat sahalarındaki madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla ruhsat sahiplerinin rödövans sözleşmesi imzaladığı gerçek ve tüzel kişiler, kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri olarak tanımlanan rödövansçılar tarafından yapılacak kesin izin başvurusuna, kesin izin

    devir başvurusuna, kesin izin süre uzatım başvurusuna ilişkin usul ve esaslar ile mevcut izinler ile kesin izin iptal işlemleri yönünden rödövansçılar ile ilgili usul ve esaslara yönelik düzenlemelere yer verildiği anlaşılmaktadır.
    6831 sayılı Orman Kanunu'nun 16. maddesinde devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile ilgili madencilik faaliyetlerine izin verileceği düzenlemiş olup, anılan maddede izin lehtarı yönünden izin sahibinin salt ruhsat sahibi olması gerektiği yönünde herhangi bir sınırlama bulunmamakta olup, dava konusu düzenlemeler Kanun'un genişletilmesini sonucunu doğurmamaktadır.
    Bu durumda, rödövans sözleşmesi bulunması koşulu ile devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile ilgili madencilik faaliyetlerine ruhsat sahibi yanında rödövansçıya da izin verilmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesine ilişkin dava konusu düzenlemelerde hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVANIN REDDİNE,
    2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ... TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
    4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
    5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
    02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara