Esas No: 2018/3158
Karar No: 2022/3722
Karar Tarihi: 02.06.2022
Danıştay 8. Daire 2018/3158 Esas 2022/3722 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/3158 E. , 2022/3722 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3158
Karar No : 2022/3722
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Çimento Sanayi ve Ticaret A. Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait Ankara ili, Elmadağ ilçe sınırları içinde … sayılı ruhsat sahasında üretilen kalker madeni için teşvikli olarak düzenlenen 2013 ve 2014 yılları için verilen satış bilgi formlarının teşviksiz düzenlenerek oluşacak Devlet hakkı farklarının gecikme faiziyle birlikte ödenmesine dair … tarih ve … sayılı işlem ile Ankara Elmadağ Vergi Dairesi'nin 121.375,91 TL ve 174.596,85 TL tutarındaki tahsil işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirket tarafından üretilen ve şirket tesislerinde çimento üretiminde değerlendirilen kalker madeninin II (a) grubu maden olarak nitelendirilmesi gerektiği açık olup 3213 sayılı Kanunun 9.maddesi gereği üretilen kalker madeninin karşılığı olan Devlet hakkına % 50 indirim uygulanmasının gerektiği sonucuna varıldığından 2013 ve 2014 yılları için verilen satış bilgi formlarının teşviksiz revize edilmesi ve toplam 295.972,76-TL Devlet hakkı payının ödenmesi gerektiği yolundaki dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı,bu nedenle davacı tarafından ödenen 295.972,76-TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesi gerektiğini, dava konusu işlemlerin iptaline, davacının tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, 3213 sayılı Maden Kanununda değişiklik yapan 5995 sayılı Kanunun 06.11.2010 tarihinde yürürlüğe girmesini müteakip düzenlenen Madencilik Faaliyeti Uygulama Yönetmeliğinde önceki yıllarda Çimento sanayinde kullanılan II, III ve IV. Gruptaki madenlerin %50 teşvik kapsamında olmasına dair herhangi bir husustan söz edilmediği, Yönetmelikte açıkça çimento, kireç, seramik , tuğla- kiremit , cam, kalsit üretiminde sanayi hammadesi olarak kullanılan madenler için bu madenlerin işlenerek kırılmış, öğütülmüş ve boyutlandırılmış hali ile oluşan piyasa satış fiyatı dikkate alınarak işlemler için yapılan maliyetler çıkarılarak ocak başı fiyatının belirleneceğinin yer aldığı, çimentonun hammadesi olan kalker için teşvik uygulanmaması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 703 sayılı K.H.K. ile 3213 sayılı Maden Kanunu'na eklenen Geçici 33.madde ve 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 766. maddesi uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hasım mevkiiden çıkarılıp Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü hasım mevkiine alınarak işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi .. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 02/06/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Dava, davacı şirkete ait Ankara ili, Elmadağ ilçe sınırları içinde … sayılı ruhsat sahasında üretilen kalker madeni için teşvikli olarak düzenlenen 2013 ve 2014 yılları için verilen satış bilgi formlarının teşviksiz düzenlenerek oluşacak Devlet hakkı farklarının gecikme faiziyle birlikte ödenmesine dair … tarih ve … sayılı işlem ile Ankara Elmadağ Vergi Dairesi'nin 121.375,91 TL ve 174.596,85 TL tutarındaki tahsil işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacı şirket tarafından üretilen ve şirket tesislerinde çimento üretiminde değerlendirilen kalker madeninin II (a) grubu maden olarak nitelendirilmesi gerektiği açık olup 3213 sayılı Kanunun 9.maddesi gereği üretilen kalker madeninin karşılığı olan Devlet hakkına % 50 indirim uygulanmasının gerektiği sonucuna varıldığından 2013 ve 2014 yılları için verilen satış bilgi formlarının teşviksiz revize edilmesi ve toplam 295.972,76-TL Devlet hakkı payının ödenmesi gerektiği yolundaki dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı,bu nedenle davacı tarafından ödenen 295.972,76-TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesi gerektiğini, dava konusu işlemlerin iptaline, davacının tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş olup, davalı idarenin istinaf başvurusu Bölge İdare Mahkemesince reddedilmiştir.
Davalı idare tarafından, çimentonun bir yapı malzemesi olması ve kalker madeninin de bu yapı malzemesinin bir ham maddesi olması sebebiyle teşvik uygulamasının söz konusu olamayacağı iddia edilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanunu'nun "Madenler" başlıklı 2. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, "Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticari değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde bu Kanuna göre madendir. Madenler aşağıda sıralanan gruplara göre ruhsatlandırılır:
I. Grup madenler
a) İnşaat ile yol yapımında kullanılan ve tabiatta doğal olarak bulunan kum ve çakıl.
b) Tuğla-kiremit kili, Çimento kili, Marn, Puzolanik kayaç (Tras) ile çimento ve seramik sanayilerinde kullanılan ve diğer gruplarda yer almayan kayaçlar.
(Değişik bent: 10/06/2010-5995 S.K./1.mad.) II. Grup madenler
a) Kalsit, Dolomit, Kalker, Granit, Andezit, Bazalt gibi kayaçlardan Agrega, mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçlar.
b) Mermer, Traverten, Granit, Andezit, Bazalt gibi blok olarak üretilen taşlar ile dekoratif amaçla kullanılan doğal taşlar. ...." hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca aynı Kanunun 10/06/2010 tarihinde kabul edilen ve 24/06/2010 tarih ve 27621 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5595 sayılı Yasa ile değişik 9. maddesinde "(Değişik fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/4.mad.) Madencilik faaliyetleri Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen teşviklerden yararlandırılır. Ancak hazır beton, asfalt ve yapı elemanları üretim tesisleri, imalat sanayi sektörü dışında madencilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmez. Ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının %50'si alınmaz. (Ek cümle: 29/12/2005-5446 S.K./1.mad) Bu hüküm I. Grup madenler ve mıcır ile kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddesi için uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir.
Kalker gibi mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçlar, II. Grup madenler olarak sayılmıştır. Madencilik faaliyetlerinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen teşviklerden yararlandırılacağı, ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının %50'sinin alınmayacağı, ancak, bu hükmün I. Grup madenler ve mıcır ile kaba inşaat...gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddesi için uygulanmayacağı açıktır.
Bu durumda, çimentonun bir yapı malzemesi olması ve kalker madeninin de bu yapı malzemesinin hammaddesi olarak kullanılması sebebiyle, davacı şirketin 3213 sayılı Kanunun 9. maddesinde devlet hakkı için öngörülen teşvik uygulamasından yararlandırılamayacağı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.