23. Ceza Dairesi 2015/5349 E. , 2015/7818 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2012/132019
MAHKEMESİ : Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2011
NUMARASI : 2011/336 (E) ve 2011/703 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 28/10/2011
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın kendisinin MİT"te çalıştığını, MİT"e eleman alınacağını, tanıdıklarının olduğunu, para karşılığı MİT"te işe yerleştirebileceğinden bahisle mağdurlardan para aldığı iddia olunan olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin ikinci fıkrasındaki nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için suç failinin ismen söylemese bile kimden söz edildiğini karşı tarafın anlayacağı şekilde makamı, rütbesi, ünvanı ve lakabını belirterek kamu görevlilerini tanıdığını, hatırının sayıldığını, işini yaptıracağını söyleyerek mağduru aldatması gerektiği, somut olayda ise sanığın, belli bir kamu görevlisi yanında hatırı sayıldığından ve ilişkisi olduğundan bahsetmeksizin, sadece MİT"te çalıştığını, MİT"te tanıdıklarının olduğundan bahisle, haksız çıkar sağlamış olması karşısında, sanığın eyleminin 5327 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeyerek, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle TCK"nın 158/2 maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 100 gün olarak tayin edilmesi,
2-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.