Esas No: 2019/3360
Karar No: 2022/3705
Karar Tarihi: 02.06.2022
Danıştay 8. Daire 2019/3360 Esas 2022/3705 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/3360 E. , 2022/3705 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3360
Karar No : 2022/3705
DAVACI : ...Sendikası
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ...Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...
DAVALI İDARE YANINDA DAVAYA KATILANLAR : ...Birliği
VEKİLİ : Av. ...
2. ...Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU :
Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü arasında 26.2.2019 günü imzalanan Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü'nün iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Milli Eğitim Bakanlığının, Devlet adına mesleki ve teknik eğitim öğretim hizmetinin yürütülmesi ve denetlenmesi görev ve sorumluluğunun dava konusu Protokol ile TOBB ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğüne devredildiği, mevzuatın böyle bir yetki devrine olanak tanımadığı, özerk bir yapılanmaya gidilmesinin eğitim düzeninde ikiliğe yol açtığı, diğer mesleki ve teknik eğitim kurumlarından farklı uygulama yapılmasının Tevhidi Tedrisat Kanununa uyarlık taşımadığı, Protokol kapsamında uygulanacak eğitim öğretim programlarının hazırlanması ve uygulanmasının, Tevhidi Tedrisat Kanununa aykırı olarak özel kuruluşlara devredildiği, eğitim öğretim programlarının, Talim Terbiye Kurulu kararıyla belirleneceği kuralına aykırı olduğu, Devlet memurlarının atama, görevlendirme ve yer değiştirme işlemlerinde yetkinin özel kuruluşlara devredilmesi nedeniyle yetki gasbı bulunduğu, Anayasanın 6/4, 8, 42, 124 ve 128. maddelerine, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 14, 42, 53, 56. maddelerine ve 652 sayılı KHK’nın 37. maddesine uyarlık taşımadığı, somut kriter öngörülmeksizin öğretmen, müdür ve personel seçimi ve ataması yapılmasının hukuka aykırı olduğu öne sürülmektedir.
DAVALI İDARENİN SAVUNMASI :
Usul bakımından, davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği, esas bakımından, dava konusu Protokolün, Anayasaya, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin ‘’İşbirliği ve protokoller’’ başlığını taşıyan 212. maddesine, 652 sayılı KHK’nın ‘’Atama’’ başlığını taşıyan 37. maddesine ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğine uygun olduğu, davaya konu Protokolün, sektörle etkili işbirliğinin sağlanarak mesleki ve teknik eğitimin gerçekleştirilmesine yönelik olduğu, yetki devri ve paylaşımının söz konusu olmadığı, Milli Eğitim Bakanlığının denetim ve gözetim sorumluluğunun devam ettiği, milli eğitimin amaç ve ilkelerine uygun olduğu, kamu yararının gözetildiği, mevzuata uygun olarak hazırlanan eğitim materyal ve programlarının, Talim Terbiye Kurulunun kararı ile uygulandığı, bu anlamda diğer mesleki ve teknik eğitim kurumlarından farklı uygulamaların bulunmadığı savunulmaktadır.
DAVALI İDARE YANINDA DAVAYA KATILANLARIN BEYANLARI :
Protol Yürütme ve Danışma Kurullarının, protokol kapsamında yer alan okulların işleyiş ve yönetiminde asli icrai yetkisinin bulunmadığı, görüş bildirici ve tavsiye niteliğinde kararlar alınması için oluşturulduğu, Protokol kapsamındaki atamaların ilgili mevzuata göre yine Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapıldığı, normlar hiyerarşisine ve üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava; Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü arasında 26.2.2019 günü imzalanan Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü'nün iptali istemiyle Milli Eğitim Bakanlığına karşı açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi" başlıklı 42. Maddesinde, öğrenim hakkının kapsamının kanunla tespit edilip ve düzenleneceği düzenlenmiş; 128. maddesinde, "Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.
Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir." hükmü getirilmiştir.
1739 sayılı Milli Eğitim Temek Kanunu'nun 14. Maddesinde, "Milli eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim insan gücü - istihdam ilişkileri dikkate alınmak suretiyle, sanayileşme ve tarımda modernleşmede gerekli teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir.
Mesleklerin kademeleri ve her kademenin unvan, yetki ve sorumlulukları kanunla tespit edilir ve her derece ve türdeki örgün ve yaygın mesleki eğitim kurumlarının kuruluş ve programları bu kademelere uygun olarak düzenlenir.
Eğitim kurumlarının yer, personel, bina, tesis ve ekleri, donatım, araç, gereç ve kapasiteleri ile ilgili standartlar önceden tespit edilir ve kurumların bu standartlara göre optimal büyüklükte kurulması ve verimli olarak işletilmesi sağlanır."; 42. Maddesinde, "Genel, mesleki ve teknik yaygın eğitim alanında görev alan resmi, özel ve gönüllü kuruluşların çalışmaları arasındaki koordinasyon Milli Eğitim Bakanlığınca sağlanır.
Genel yaygın eğitim programlarının düzenleniş şekli yönetmelikle tespit edilir.
Mesleki ve teknik yaygın eğitim faaliyetlerini yürüten Bakanlıklar ile özerk eğitim kurumları ve resmi ve özel işletmeler arasında Milli Eğitim Bakanlığınca sağlanacak koordinasyon ve işbirliğinin esasları kanunla düzenlenir."; 53. Maddesinde, "Milli Eğitim Bakanlığı, kendisine bağlı eğitim kurumlarının eğitim araç ve gereçlerini, gelişen eğitim teknolojisine ve program ve metotlara uygun olarak sağlamak, geliştirmek, yenileştirmek, standartlaştırmak, kullanılma süresini ve telif haklarını ve ders kitabı fiyatlarını tespit etmek, paralı veya parasız olarak ilgililerin yararlanmasına sunmakla görevlidir." hükmüne yer verilmiştir.
Adı “Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” iken, 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 22 nci maddesiyle adı "Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" şeklinde değiştirilen 25/8/2011 tarihli 652 sayılı KHK'nın 37. Maddesinin 9. Fıkrasında,"(Ek: 1/3/2014-6528/22 md.) Yurt içi veya yurt dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle işbirliği anlaşması çerçevesinde kurulan ve ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar, Bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programları uygulanan okul ve kurumlar ile Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri Bakan tarafından yapılır. (Ek cümle: 2/12/2016-6764/8 md.) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddesi kapsamında üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarına bu okullarda okul müdürlüğü görevi verilebilir." hükmü getirilmiştir.
21.06.2018 tarih ve 30455 sayılı Resmî Gazete yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliğinin 2. maddesinde "Bu Yönetmelik, 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı (Değişik ibare:RG-9/2/2019-30681) Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamındakiler hariç olmak üzere, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında ikinci görev kapsamında görevlendirilecek müdür ve müdür yardımcılarını kapsar" hükmü ile "proje okullar" bu yönetmelik kapsamı dışında bırakılmıştır.
01.09.2016 tarih ve 29818 sayılı Resmî Gazete!de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin "öğretmen olarak atanacaklarda aranacak genel şartlar" başlıklı 8. Maddesinin 2. Fıkrasında, "(Ek:RG-6/7/2018-30470) Mesleki ve teknik eğitim kurumlarının ülke genelinde yaygın olmayan Bakanlıkça belirlenen alanlarına atanacak atölye ve laboratuvar öğretmenleri bakımından, birinci fıkranın (ç) bendi hariç diğer şartlar aranmaz."; 9. Maddesinde "Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlar" düzenlenmiş; "Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak özel şartlar" başlıklı 10. Maddesinin 6. Fıkrasında, "... mesleki ve teknik eğitim kurumu müdürlerinin okulda uygulanan meslek alanları itibarıyla atanabilecek atölye ve laboratuvar öğretmenleri arasından görevlendirilmesi esastır."; 7. Fıkrasında, "Eğitim kurumlarına atanacak öğretmenler ile görevlendirilecek yöneticiler bakımından ulusal veya uluslararası protokol ve projede yer alan özel hükümler saklıdır." hükmü getirilmiştir.
07.09.2013 tarih ve 28758 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin "İşbirliği ve protokoller" başlıklı 212. Maddesinde, "(1) Okullarda; öğretim programlarının geliştirilmesi, öğretmenlerin hizmetiçi eğitimleri, eğitim ortamlarının iyileştirilmesi, üretimin artırılması, seminer ve projelerin nitelik yönünden geliştirilmesi ve benzeri çalışmalara katkıda bulunmak amacıyla yükseköğretim kurumları, il müdürlükleri, belediyeler, işletmeler, sivil toplum kuruluşları, spor kulüpleri ile diğer resmî ve özel kurum veya kuruluşlarla işbirliği yapılarak her türlü araç-gereç, öğretim elemanı ve diğer imkânlardan yararlanılması için gerekli tedbirler alınır. Bununla ilgili çalışmalar için ilgili kurum, kuruluş ve diğer paydaşlarla protokol düzenlenebilir." hükmüne yer verilmiştir.
MEB ile TOBB arasında imzalanan dava konusu Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü 26.02.2019 tarihinde, 10 yıl süreyle geçerli olmak üzere, 81 ilde 81 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesini kapsayacak şekilde imzalanarak yürürlüğe girmiştir.
Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta, daha sonra gelen kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri yürürlüğünü; Anayasa'dan, yönetmelikler, yürürlüğünü kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden, daha alt düzeydeki düzenlemeler ise kendisinin üstündeki düzenlemelerden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır.
Anayasa'nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri olarak belirtilen hukuk devletinin temel ilkeleri arasında "hukuki güvenlik" ve "belirlilik" ilkeleri yer almaktadır.
Hukuki güvenlik ve hukuki istikrar, kişilerin gelecekle ilgili plan, düşünce ve kararlarında, var olan hukuk kurallarına güvenerek hareket etmelerinin hukuken korunmasına dayanak teşkil eder.
Belirlilik ilkesi, yalnızca yasal belirliliği değil, daha geniş anlamda hukuki belirliliği de ifade etmektedir. Yasal düzenlemeye dayanarak erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir olma gibi niteliklere ilişkin gereklilikleri karşılaması koşuluyla, mahkeme içtihatları ve yürütmenin düzenleyici işlemleri ile de hukuki belirlilik sağlanabilir. Hukuki belirlilik ilkesi ile, bir hukuk normunun uygulanmasıyla ortaya çıkacak sonuçların, o hukuk düzeninde öngörülebilir olması amaçlanmaktadır.
Hukuki belirlilik ilkesi; düzenlemelerin hem kişiler, hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması; ayrıca, kamu otoritelerinin ve yorumcuların keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi zorunluluğunu ifade etmektedir.
Öte yandan, hukuk devletinde, idareye tanınan takdir yetkisi mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlıdır ve takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen işlemlerin hukuken geçerli sebeplere dayanması gerekmektedir.
26.2.2019 günlü dava konusu Protokol ile; kamu ve özel kurum ve kuruluşlardan oluşan iş piyasalarının ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi için, okullarda eğitimi verilen meslek alanlarında öğrenci ve öğretmenlerin sosyal ve zihinsel becerilerinin geliştirilmesi, mesleki bilgi, beceri ve yabancı dil yeterliliklerinin artırılması amacıyla; eki listede yer alan okullarda atölye/laboratuvarlar kurulması, eğitim içeriklerinin hazırlanması ile nitelikli işgücünün yetiştirilmesine yönelik yapılacak olan mesleki ve teknik eğitim faaliyetlerine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği; kapsamdaki okullara öğretmen atanması ve yöneticilerin görevlendirmesine ilişkin işlemlerin; ilgili mevzuat hükümleriyle birlikte, MEB ile TOBB'a bağlı il teşkilatı temsilcilerinden oluşan Protokol Yürütme Kurulunun (PYK) görüşü ve MEB ile TOBB Başkanlığı ve TOBB ETÜ temsilcilerinden oluşan Protokol Danışma Kurulunun (PDK) kararına göre Mili Eğitim Bakanlığınca yapılacağı belirtilmiştir.
Proje Okullarına atanacak öğretmenler ile görevlendirilecek yöneticilerde aranacak genel ve özel şartlar, MEB Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin yukarıda yer verilen hükümleriyle düzenlenmiş olup; yapılan bu şartları taşıyıp duyuruya başvuracak adaylar arasından seçimin hangi kriterlere göre yapılacağına dair bir belirlemenin Protokolda yapılmadığı; bahis konusu Protokolün 9. ve 10 maddelerinde yer alan "önerilen", "teklif edilen", "uygun görülenler" ifadesinin ucu açık ifadeler olduğu; başvuran adaylar arasından PYK tarafından belirlemenin hangi objektif kıstaslara göre yapılacağının oratay konulmadığı anlaşılmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin "Eğitim kurumlarına atanacak öğretmenler ile görevlendirilecek yöneticiler bakımından ulusal veya uluslararası protokol ve projede yer alan özel hükümler saklıdır." hükmü gereğince Protokol ile bu hususta özel hükümler belirlemek mümkün ise de; özel sektör temsilcilerinin de yer aldığı PYK ve PDK'da belirlemenin, başka bir deyişle adaylar arasındaki seçimin hangi esaslara göre yapılacağının da net olarak ortaya konulması gerekmekte olduğu açık olup; dava konusu düzenlemede ifade edilen "uygun görülenler" ve "önerilen", teklif edilen" ibarelerinin "genel, soyut, göreceli, muğlak ve sınırlarının belirsiz olduğu, bu haliyle anılan ibarenin "hukuki belirlilik" ve "hukuki güvenlik" ilkelerine aykırı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Davacı tarafından; protokolün tamamının iptali istenilmiş ise de; kapsamdaki okullara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirilmesinde dikkate alınacak kriterlerin belirlenmediği 9.1 ve 10.1, 10.2, 10.3 maddeleri hukuka aykırı iken diğer maddeler açısından hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; MEB ile TOBB, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü arasında imzalanan Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolünün 9.1 ile 10.1, 10.2, 10.3 maddelerinin iptali; diğer maddeler yönünden ise davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü arasında, 10 yıl geçerli olmak üzere, 26.2.2019 tarihinde imzalanan, davaya konu Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Milli Eğitim Bakanlığı Hizmet İçi Eğitim Yönetmeliği, Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Resmi Okullarda Yatılılık, Bursluluk, Sosyal Yardımlar ve Okul Pansiyonları Yönetmeliği, Milli Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karara dayanılarak hazırlanmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı İdarenin ehliyet yönünden itirazı yerinde görülmemiştir.
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu; "Eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi" başlığını taşıyan 42. maddesinde; öğrenim hakkının kapsamının kanunla tespit edileceği ve düzenleneceği; eğitim ve öğretimin, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı; bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerlerinin açılamayacağı; ilköğretimin kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunlu olduğu ve Devlet okullarında parasız olduğu; özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esasların, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenleneceği, eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetlerin yürütüleceği kuralı yer almıştır.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun ''Genel amaçlar'' başlığını taşıyan 2. maddesinde, Türk Milli Eğitiminin genel amacının, Türk Milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek olduğu; ''Özel amaçlar'' başlığını taşıyan 3. maddesinde, Türk eğitim ve öğretim sisteminin, bu genel amaçları gerçekleştirecek şekilde düzenleneceği ve çeşitli derece ve türdeki eğitim kurumlarının özel amaçlarının, genel amaçlara ve temel ilkelere uygun olarak tespit edileceği; ''Genellik ve eşitlik'' başlığını taşıyan 4. maddesinde, eğitim kurumlarının dil, ırk, cinsiyet, engellilik ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açık olduğu, eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı; ''Planlılık'' başlığını taşıyan 14. maddesinde, milli eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim - insangücü - istihdam ilişkileri dikkate alınmak suretiyle, sanayileşme ve tarımda modernleşmede gerekli teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime ağırlık verecek biçimde planlanacağı ve gerçekleştirileceği; mesleklerin kademeleri ve her kademenin unvan, yetki ve sorumluluklarının kanunla tespit edileceği ve her derece ve türdeki örgün ve yaygın mesleki eğitim kurumlarının kuruluş ve programlarının bu kademelere uygun olarak düzenleneceği; eğitim kurumlarının yer, personel, bina, tesis ve ekleri, donatım, araç, gereç ve kapasiteleri ile ilgili standartların önceden tespit edileceği ve kurumların bu standartlara göre optimal büyüklükte kurulması ve verimli olarak işletilmesinin sağlanacağı; ''Koordinasyon'' başlığını taşıyan 42. maddesinde, genel, mesleki ve teknik yaygın eğitim alanında görev alan resmi, özel ve gönüllü kuruluşların çalışmaları arasındaki koordinasyonun Milli Eğitim Bakanlığı'nca sağlanacağı, genel yaygın eğitim programlarının düzenleniş şeklinin yönetmelikle tespit edileceği, mesleki ve teknik yaygın eğitim faaliyetlerini yürüten Bakanlıklar ile özerk eğitim kurumları ve resmi ve özel işletmeler arasında Milli Eğitim Bakanlığınca sağlanacak koordinasyon ve işbirliğinin esaslarının kanunla düzenleneceği; ''Görev'' başlığını taşıyan 53. maddesinde, Milli Eğitim Bakanlığının, kendisine bağlı eğitim kurumlarının eğitim araç ve gereçlerini, gelişen eğitim teknolojisine ve program ve metotlara uygun olarak sağlamak, geliştirmek, yenileştirmek, standartlaştırmak, kullanılma süresini ve telif haklarını ve ders kitabı fiyatlarını tespit etmek, paralı veya parasız olarak ilgililerin yararlanmasına sunmakla görevli olduğu; ''Yürütme, gözetim ve denetim'' başlığını taşıyan 56. maddesinde, eğitim ve öğretim hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığının sorumlu olduğu kuralları yer almıştır.
Adı “Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” iken, 02.07.2018 tarih ve 703 sayılı KHK’nin 22. maddesiyle Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname olarak değiştirilen 25.08.2011 tarih ve 652 sayılı KHK'nın 37. maddesinin 9. fıkrasında, ''Yurt içi veya yurt dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle işbirliği anlaşması çerçevesinde kurulan ve ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar, Bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programları uygulanan okul ve kurumlar ile Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri Bakan tarafından yapılır. (Ek cümle: 2/12/2016-6764/8 md.) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddesi kapsamında üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarına bu okullarda okul müdürlüğü görevi verilebilir.'' kuralı yer almıştır.
10.07.2018 gün ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin ''Ortak görevler'' başlığını taşıyan 326. maddesinde; bakanlık birimlerinin, sorumluluk alanlarıyla ilgili konularda yerine getireceği görevler belirtilmiş olup; (f) bendinde, eğitim ve öğretim sürecine diğer kurum, kuruluş ve bireylerin katılımını sağlamak; (g) bendinde, eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere, eğitim bina ve tesisleri ile eğitim araç ve gereçlerinin planlanması, projelendirilmesi ve üretilmesinde ilgili birimlerle işbirliği yapmak, bu görevler arasında belirtilmiştir.
07.09.2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin ''İşbirliği ve protokoller'' başlığını taşıyan 212. maddesinde, okullarda; öğretim programlarının geliştirilmesi, öğretmenlerin hizmetiçi eğitimleri, eğitim ortamlarının iyileştirilmesi, üretimin artırılması, seminer ve projelerin nitelik yönünden geliştirilmesi ve benzeri çalışmalara katkıda bulunmak amacıyla yükseköğretim kurumları, il müdürlükleri, belediyeler, işletmeler, sivil toplum kuruluşları, spor kulüpleri ile diğer resmî ve özel kurum veya kuruluşlarla işbirliği yapılarak her türlü araç-gereç, öğretim elemanı ve diğer imkânlardan yararlanılması için gerekli tedbirler alınacağı; bununla ilgili çalışmalar için ilgili kurum, kuruluş ve diğer paydaşlarla protokol düzenlenebileceği kuralı yer almıştır.
652 sayılı KHK'nın 37/9 maddesine dayanılarak hazırlanan 01.09.2016 tarih ve 29818 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin ''Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak özel şartlar'' başlığını taşıyan taşıyan 10. maddesinin 7. fıkrasında, eğitim kurumlarına atanacak öğretmenler ile görevlendirilecek yöneticiler bakımından ulusal veya uluslararası protokol ve projede yer alan özel hükümlerin saklı olduğu; ''Öğretmen atama'' başlığını taşıyan 13. maddesinin 1. fıkrasında, bu Yönetmelikte aranan şartları taşıyan öğretmenler arasından eğitim kurumunun bağlı bulunduğu genel müdürlüğün inhası, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün teklifi ve Bakanın onayı ile dört yıllığına atama yapılacağı; eğitim kurumunun bağlı bulunduğu genel müdürlükçe belirlenen kriterlere göre görevinde başarı gösteren öğretmenlerin görev süresinin ilk atamadaki usulle dört yıl daha uzatılabileceği kuralı yer almıştır.
Davaya Konu Protokolün Değerlendirilmesi:
Davaya konu Protokol, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü (MTEGM) ile TOBB ve TOBB ETÜ işbirliğinde, sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi için okullarda eğitimi verilen meslek alanlarında öğrenci ve öğretmenlerin sosyal ve zihinsel becerilerinin geliştirilmesi, mesleki bilgi, beceri ve yabancı dil yeterliliklerinin arttırılması amacıyla hazırlanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği kapsamında, proje okul olarak faaliyet gösteren okullar arasından, 81 ilde yer alan 81 mesleki ve teknik eğitim okulu, Protokol kapsamına alınmıştır. Protokolde, bu okullarda atölye/ laboratuvarların kurulması, eğitim içeriklerinin hazırlanması ile nitelikli işgücünün yetiştirilmesine yönelik yapılacak olan mesleki ve teknik eğitim faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.
Davacı tarafından, Milli Eğitim Bakanlığının, Devlet adına mesleki ve teknik eğitim öğretim hizmetinin yürütülmesi ve denetlenmesi görev ve sorumluluğunun dava konusu Protokol ile TOBB ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğüne devredildiği, mevzuatın böyle bir yetki devrine olanak tanımadığı ileri sürülmüşse de, bu iddianın değerlendirilebilmesi için konuya ilişkin mevzuat hükümleri ile kalkınma plan ve strateji belgelerinin dikkate alınması suretiyle Protokolün bir bütün olarak, lafzi ve amaçsal olarak yorumlanması gerekmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı 2023 Eğitim Vizyonu Belgesinde, mesleki ve teknik eğitime atfedilen önem ve öncelik ortaya konulmuş olup, 10. Kalkınma Planı Temel ve Mesleki Becerileri Geliştirme Programında, eğitimde alternatif finansman modellerinin geliştirileceği, özel sektörün eğitim kurumu açması, özel kesim ve meslek örgütlerinin mesleki eğitim sürecine idari ve mali yönden aktif katılımının özendirilmesi amacı açıklanmıştır. 23.07.2019 tarih ve 30840 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan, 11. Kalkınma Planında (2019-2023), sektör talepleri ve gelişen teknoloji doğrultusunda mesleki ve teknik eğitimde alan ve dalların öğretim programlarının güncelleneceği; vasıflı insan gücü ihtiyacını karşılamak amacıyla mesleki ve teknik eğitim ile işgücü piyasası arasındaki bağın güçlendirileceği; mesleki ve teknik eğitim kurumları ile sektör arasında işbirliği protokollerinin arttırılacağı kararlaştırılmıştır.
Öğretide türevsel bir yetki olarak kabul edilen idarelerin kanun hükümlerini uygulama ve bu kapsamda idari düzenleme yapma yetkisinin, kanunlarla getirilen hükümleri aşacak, bu kuralları değiştirecek şekilde kullanılamayacağı İdare Hukukunun en temel prensiplerindendir. Bu husus hukuk devleti ilkesinin görünümlerinden olan kanuna saygılı idare (kanuni idare) olgusunun gerçekleşmesinin de bir gereğidir.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, 1739 sayılı Kanunda belirtilen amaçlar doğrultusunda salt akademik anlamda eğitim verilmesini aşan bir biçimde kişinin birey olarak gelişiminin sağlanmasına yönelik eğitim öğretim hizmetinin yürütülmesine ilişkin yetkinin, hukuk devleti ilkesi uyarınca anayasaya, üst hukuk normlarına uygun olarak kullanılması gerekmektedir.
Anayasamız ve kanunlarımız gereği, ulusumuzu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştıracak teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal gelişme alanlarında iyi bireyler yetiştirilmesi ve bunun için ülke çapında etkin önlemler alınması, Devletin devredemeyeceği görevleri arasındadır. Bununla birlikte; eğitim ve öğretime yönelik politikalar belirlemek ve uygulamak noktasında asıl yetkili ve görevli olan Milli Eğitim Bakanlığı'nın, 1739 sayılı Kanun, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin 212. maddesi kapsamında mesleki ve teknik eğitimde, gelişen teknolojinin takip edilerek, sektörle yakın ve etkili işbirliğinin sağlanması, sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi amacına yönelik olarak ilgili kurum ve kuruluşların katılımının sağlamasına yönelik protokol düzenleyebileceği kabul edilmektedir. Davaya konu Protokolde de, protokol kapsamında yapılacak işler ve gerçekleştirilecek faaliyetler Protokolün 6. maddesinde açık ve net olarak kurala bağlanmış olup; Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün (MTEGM), İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin, okulların, TOBB'un, Oda/Borsaların ve TOBB ETÜ'nün yükümlülüklerine 7. maddede ayrı ayrı yer verilmiştir. Protokol çerçevesinde; yapılacak işler ve gerçekleştirilecek faaliyetler ile yükümlülükler bir bütün olarak incelendiğinde, protokol hükümlerinin mesleki ve teknik eğitim okullarında atölye/ laboratuvarların kurulması, eğitim içeriklerinin hazırlanması ve nitelikli işgücünün yetiştirilmesine yönelik olarak, TOBB ve TOBB ETÜ'nün mesleki ve teknik eğitim öğretim sürecine katılımının sağlanmasına yönelik olduğu, dayanak hukuksal düzenlemelerin amaç ve kapsamına aykırılık taşımadığı, Milli Eğitim Bakanlığının eğitim öğretim hizmetinin yürütümüne ilişkin görev ve sorumluluğunun ortadan kaldırılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından, Protokol kapsamı dışındaki mesleki ve teknik eğitim kurumlarından farklı olarak, mesleki ve teknik eğitimin yönetimi ve yürütülmesinde özerk bir yapılanmaya gidilmek suretiyle, yetkinin Protokol Danışma Kurulu (PDK) ve Protokol Yürütme Kuruluna (PYK) devredildiği, Devlet memurlarının atama, görevlendirme ve yer değiştirme işlemlerinde yetkinin özel kuruluşlara devredilmesinin, Anayasaya, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa ve 652 sayılı KHK'ya aykırı olduğu öne sürülmüştür.
Protokolün 7-1.4 maddesinde, Protokol Yürütme Kurulunun teklifi ile okullarda görevlendirilmesi istenilen okul müdürü, müdür yardımcısı, öğretmen ve diğer personelin atama ve görevlendirmelerini Protokol Danışma Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda gerçekleştirmek MTEGM'in yükümlülükleri arasında yer verilmiştir. Protokolün 9. maddesinde, Protokolün, Protokol Yürütme Kurulu (PYK) ve Protokol Danışma Kurulu (PDK) tarafından yürütüleceği ve PDK kararının esas alınacağı kurala bağlanmış; 9-2.3 maddesinde, okulda görev alacak müdür, müdür yardımcısı, atölye ve laboratuvar ile genel bilgi öğretmenleri, uzman, usta öğretici ve diğer personelin atamaları/ görevlendirmeleri ve yer değiştirmeleri hakkında ilgili mevzuata uygun kararlar alıp gereği için ilgili birime bildirmek, PDK'nın görevleri arasında belirtilmiştir. Protokolün ''Öğretmenlerin Atanması ve Yöneticilerin Görevlendirilmesi'' başlığını taşıyan 10. maddesinde, okullara öğretmen ataması ile ilgili iş ve işlemler ile ilgili mevzuat hükümleri ile birlikte PYK'nin görüşü ve PDK'nin kararına göre MEB tarafından yapılacağı belirtilmiş; 10-2 ve 10-3 maddelerinde okul müdür ve müdür yardımcılarına ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin 10. maddesinin 7. fıkrası gereği eğitim kurumlarına atanacak öğretmenler ile görevlendirilecek yöneticiler bakımından ulusal veya uluslararası protokol ve projede yer alan özel hükümler saklıdır. Bu hüküm dikkate alındığında; protokol kapsamındaki proje okullara yapılacak öğretmen atamalarında ve yönetici görevlendirmelerinde, protokol ile özel hükümler öngörülmesi mümkün olmaktadır. Davaya konu Protokol kapsamında da, Protokolün yönetim ve işleyişinin sağlanması amacıyla PYK ve PDK'nın oluşturulduğu anlaşılmış olup; PYK'nin teklifi ve PDK'nın tavsiye kararı ile öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirilmelerinin, ilgili mevzuata göre Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacağı kurala bağlanmıştır. Bu çerçevede; özel program ve proje uygulayan bu okulların arzettiği önem ve özelliklerin dikkate alınması suretiyle yapılacak atamalar için öngörülen dava konusu Protokol hükümlerinin, 652 sayılı KHK'nın 37. maddesinin 9. fıkrasına ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin 13 ve 14. maddelerine aykırılık taşımadığı anlaşılmıştır. Nitekim; bu konuda davaya konu Protokol ile bir yetki devri olmadığı gibi Protokolde de belirtildiği üzere sonucu itibarıyla kesin karar, ilgili mevzuat hükümleri uyarınca Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tesis edilecektir. Bununla birlikte, davaya konu Protokol hükümleriile ilgili mevzuatta bir değişikliğe yol açılmadığı da açıktır.
Davacı tarafından; Protokol kapsamındaki eğitim- öğretim programlarının hazırlanması ve yürütümünün, Talim Terbiye Kurulu kararına dayanmadığından bahisle Protokolün normlar hiyerarşisi ve yasallık ilkesine aykırı olduğu öne sürülmüştür.
1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 319. maddesi uyarınca, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu, eğitim sistemini, eğitim ve öğretim plan ve programlarını, ders kitaplarını hazırlatmak, hazırlananları incelemek veya inceletmek, araştırmak, geliştirmek ve uygulamaya ilişkin görüşlerini Bakana sunmakla görevli olup, Milli Eğitim Bakanlığının bilimsel danışma ve inceleme organıdır. Bu çerçevede; eğitim- öğretim programlarının, Talim ve Terbiye Kurulu kararı ve Milli Eğitim Bakanının onayı ile uygulamaya konulması gerekmekte olup, davaya konu Protokolde de aksi yönde bir hükmün yer almadığı anlaşılmıştır. Nitekim; Protokolün 4. maddesinde Protokolün eğitim içeriklerinin hazırlanması Protokol kapsamına alınmış, 6-4 maddesinde, okullarda ARGE ve beceri tasarım atölyelerinin kurulması, atölyelerde uygulanacak öğretim programlarının hazırlanması, Protokol kapsamında yapılacak işler arasında belirtilmiş ve taraflara bu konuda yükümlülükler yüklenmişse de, bu düzenlemelerin sektörün ihtiyaçlarının belirlenerek, öğrencilerin mesleki bilgi ve becerilerinin bu yönde gelişimini sağlayacak eğitim öğretim programlarının hazırlanması sürecinde, Protokolün amacı kapsamında alınan tavsiye niteliğinde kararlar olduğu, nihai karar merciinin Milli Eğitim Bakanlığı olduğu ve bu konuda bir yetki devrinin ya da üst hukuk normlarına aykırılığın bulunmadığı açıktır.
Davacı tarafından, Protokol kapsamında olmayan okullar bakımından, eğitim öğretim sisteminde ikiliğe yol açıldığı öne sürülmüşse de, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin 212. maddesi ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği uyarınca sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünün yetiştirilmesi amacıyla protokol kapsamında işbirliği yapılmasının mümkün olduğu ve bu durumun, mesleki eğitimin gelişimi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Nitekim; Protokolün 13. maddesinde, eğitim öğretime ilişkin işlemlerde, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği ve Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Resmi Okullarda Yatılılık, Bursluluk, Sosyal Yardımlar ve Okul Pansiyonları Yönetmeliğinin uygulanacağı belirtilerek, eğitim ve öğretimin işleyişi bakımından Protokol kapsamında olmayan okullar ile Protokol kapsamındaki okullar arasında ikiliğin oluşmamasının amaçlandığı anlaşılmıştır.
Bu bağlamda; davaya konu Protokol hükümlerinin, dayanak hukuksal düzenlemelerin amaç ve kapsamını aşmadığı, Anayasanın amir hükümlerine, Türk Milli Eğitiminin temel ilke ve kurallarına uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü arasında 26.2.2019 günü imzalanan Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü'nün iptali istemiyle açılan DAVANIN REDDİNE,
2. Aşağıda dökümü yapılan ...TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ...TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
3. Davaya katılanların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 02/06/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Dava; Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü arasında 26.2.2019 günü imzalanan Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü'nün iptali istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi" başlıklı 42. maddesinde; öğrenim hakkının kapsamının kanunla tespit edileceği ve düzenleneceği; eğitim ve öğretimin, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı düzenlenmiş 128. maddesinde de, kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esaslarının kanunla özel olarak düzenleneceği belirtilmiştir.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 14. maddesinde, "Milli eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim insan gücü - istihdam ilişkileri dikkate alınmak suretiyle, sanayileşme ve tarımda modernleşmede gerekli teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir.
Mesleklerin kademeleri ve her kademenin unvan, yetki ve sorumlulukları kanunla tespit edilir ve her derece ve türdeki örgün ve yaygın mesleki eğitim kurumlarının kuruluş ve programları bu kademelere uygun olarak düzenlenir.
Eğitim kurumlarının yer, personel, bina, tesis ve ekleri, donatım, araç, gereç ve kapasiteleri ile ilgili standartlar önceden tespit edilir ve kurumların bu standartlara göre optimal büyüklükte kurulması ve verimli olarak işletilmesi sağlanır."; 42. maddesinde, "Genel, mesleki ve teknik yaygın eğitim alanında görev alan resmi, özel ve gönüllü kuruluşların çalışmaları arasındaki koordinasyon Milli Eğitim Bakanlığınca sağlanır.
Genel yaygın eğitim programlarının düzenleniş şekli yönetmelikle tespit edilir.
Mesleki ve teknik yaygın eğitim faaliyetlerini yürüten Bakanlıklar ile özerk eğitim kurumları ve resmi ve özel işletmeler arasında Milli Eğitim Bakanlığınca sağlanacak koordinasyon ve işbirliğinin esasları kanunla düzenlenir."; 53. maddesinde, "Milli Eğitim Bakanlığı, kendisine bağlı eğitim kurumlarının eğitim araç ve gereçlerini, gelişen eğitim teknolojisine ve program ve metotlara uygun olarak sağlamak, geliştirmek, yenileştirmek, standartlaştırmak, kullanılma süresini ve telif haklarını ve ders kitabı fiyatlarını tespit etmek, paralı veya parasız olarak ilgililerin yararlanmasına sunmakla görevlidir." hükmüne yer verilmiştir.
Adı “Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” iken, 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 22 nci maddesiyle adı "Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" şeklinde değiştirilen 25/8/2011 tarihli 652 sayılı KHK'nın 37. Maddesinin 9. Fıkrasında,"(Ek: 1/3/2014-6528/22 md.) Yurt içi veya yurt dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle işbirliği anlaşması çerçevesinde kurulan ve ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar, Bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programları uygulanan okul ve kurumlar ile Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri Bakan tarafından yapılır. (Ek cümle: 2/12/2016-6764/8 md.) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddesi kapsamında üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarına bu okullarda okul müdürlüğü görevi verilebilir." hükmü getirilmiştir.
21.06.2018 tarih ve 30455 sayılı Resmî Gazete yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliğinin 2. maddesinde "Bu Yönetmelik, 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı (Değişik ibare:RG-9/2/2019-30681) Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamındakiler hariç olmak üzere, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında ikinci görev kapsamında görevlendirilecek müdür ve müdür yardımcılarını kapsar" hükmü ile "proje okullar" bu yönetmelik kapsamı dışında bırakılmıştır.
01.09.2016 tarih ve 29818 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin 9. maddesinde "Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlar" düzenlenmiş; "Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak özel şartlar" başlıklı 10. maddesinin 6. fıkrasında, "...mesleki ve teknik eğitim kurumu müdürlerinin okulda uygulanan meslek alanları itibarıyla atanabilecek atölye ve laboratuvar öğretmenleri arasından görevlendirilmesi esastır.'' hükmü getirilmiştir.
07.09.2013 tarih ve 28758 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin "İşbirliği ve protokoller" başlıklı 212. maddesinde, "(1) Okullarda; öğretim programlarının geliştirilmesi, öğretmenlerin hizmetiçi eğitimleri, eğitim ortamlarının iyileştirilmesi, üretimin artırılması, seminer ve projelerin nitelik yönünden geliştirilmesi ve benzeri çalışmalara katkıda bulunmak amacıyla yükseköğretim kurumları, il müdürlükleri, belediyeler, işletmeler, sivil toplum kuruluşları, spor kulüpleri ile diğer resmî ve özel kurum veya kuruluşlarla işbirliği yapılarak her türlü araç-gereç, öğretim elemanı ve diğer imkânlardan yararlanılması için gerekli tedbirler alınır. Bununla ilgili çalışmalar için ilgili kurum, kuruluş ve diğer paydaşlarla protokol düzenlenebilir." hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu protokolün "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinde Protokol Danışma Kurulu (PDK) tanımı yapılarak, bu kurulun MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü ve görevlendireceği bir temsilci, TOBB Başkanı tarafından belirlenecek bir Yönetim Kurulu üyesi ve görevlendireceği bir temsilci ile TOBB ETÜ Rektörü veya görevlendireceği bir kişiden oluşacağı öngörülmüş, yine Protokol Yürütme Kurulu (PYK) tanımlanarak, bunların MEB'in il ve ilçe milli eğitim müdürü ile ilgili okul müdür ve/veya görevlendireceği temsilciler (2-3 kişi), il merkezindeki TOBB'a bağlı oda borsa ve şubelerden görevlendirilecek temsilcilerden (3-4 kişi) oluşacağı öngörülmüş, protokolün 7. maddesinde Mesleki Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün, PYK' nın teklifi ile okullarda görevlendirilmesi istenen okul müdürü, müdür yardımcısı, öğretmen ve diğer personelin atama ve görevlendirmelerini Protokol Danışma Kurulu'nun tavsiye kararı doğrultusunda gerçekleştirmekle yükümlü olduğu belirtilmiş, yine Protokolün 9. maddesinde, bu protokolün PYK ve PDK ile yürütüleceği, PDK'nın kararının esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda anılan mevzuat ve protokol hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda Protokol Danışma Kurulunun sayısal çoğunluğunu Milli Eğitim Bakanlığının değil TOBB temsilcilerinin oluşturduğu, bu durumun eğitim politikası ve eğitimin genel idaresinden sorumlu olması gereken Milli Eğitim Bakanlığının kılavuzluğu ve önderliğini aştığı açıktır. Odalar kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olmakla beraber eğitimin yönlendirilmesinden sorumlu olan Bakanlığın yetkilerini ve yönetimsel üstünlüğünü ikinci plana atamayacağı tartışmasızdır.
Yine Protokol Yürütme Kurulu'nun sayısal çoğunluğunun belirlenmesinde Milli Eğitim Bakanlığının değil ,TOBB temsilcislerinin sayısal üstünlüğü gözetilmiş, hemde 2- 3 ve 3- 4 gibi muğlak, ucu açık üye sayısı öngörülmüştür.
Bu durum, kanuni düzenlemeler gereği eğitimin genel işleyişinden sorumlu Bakanlığı ikinci plana ittiği, eğitimi, yönlendirilmesi ve koordinasyonu konusunda esas yetkilisi bakanlığın denetim ve gözetiminden çıkardığı, bu haliyle hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Protokolün 6. maddesinde de atama, görevlendirme ve yer değiştirmelerde asli görevli MEB'nın yerine, çoğunluğu tartışmalı ve muğlak olacak bir kurula bu yetkilerin bırakıldığı, böylece 1739 sayılı Yasadaki öğretim işlerinin Bakanlık merkezli gerçekleştirilmesi ilkesinin dışına çıkıldığı, oysa yasal düzenlemelerde böyle bir yetki devrine olanak veren bir düzenleme olmadığı, protokolle bunun aşılamayacağı tartışmasızdır.
Sonuç olarak, dava konusu Protokolün yukarıda belirtilen 2. maddesindeki PDK ve PYK'ya ilişkin tanımlarda, 6. ve 9. maddelerinde hukuka uyarlık bulunmamakta olup, bu maddelerin iptali gerekirse de, bu maddelere bağlı diğer düzenlemeler ile protokolün amaç ve kapsam maddeleri tümüyle aşıldığından, protokolün tamamının iptali gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.