Danıştay 13. Daire 2021/2999 Esas 2022/2455 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2021/2999
Karar No: 2022/2455
Karar Tarihi: 02.06.2022

Danıştay 13. Daire 2021/2999 Esas 2022/2455 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay Onüçüncü Dairesi, İstanbul ilinde gerçekleştirilen bir taşınmaz satış ihalesinin iptali talebiyle açılan davada İdare Mahkemesi'nin ehliyet yönünden reddetme kararını bozdu. İdare Mahkemesi'nin kararının usule uygun olmadığına hükmeden Danıştay, davacı tarafın menfaat ilişkisi olduğunu ve hukuki, ciddi ve makul bir ilişki bulunduğunu belirterek, davayı açmakta meşru, kişisel ve güncel bir menfaati olduğuna karar verdi. İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi gereği, iptal davasının subjektif ehliyet koşulu olan \"menfaat ihlali\" kavramını açıklayan Danıştay, menfaat ilişkisinin kişisel, meşru ve güncel bir menfaatle gerçekleşebileceğini ve davacının bu koşulları taşıdığını belirtti. Kararda ayrıca, Anayasal hak arama hürriyeti ve Anayasanın üstünlüğü ilkesine dikkat çekilerek, adil yargılanma hakkına sahip olan herkesin idari işlemlere karşı dava açabileceği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 11. ve 36. maddeleri, 2577 sayılı İ
Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/2999 E.  ,  2022/2455 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2021/2999
    Karar No:2022/2455

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, İstanbul ili, Eyüpsultan ilçesi, ...(...) Mahallesi, ...pafta, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca 16/12/2020 tarihinde gerçekleştirilen ihalesinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; ihaleye ilişkin şartname uyarınca, belediyede arsa satışı ihalesine girip taşınmaz kendisine ihale edildiği hâlde ihale sonrası yükümlülüklerini yerine getirmediği için ihalenin feshine ve teminatlarının irat kaydedilmesine sebebiyet veren kişilerin yapılacak ihalelere katılamayacağı, ihale sırasında hazır bulunmayan isteklilerin de ihalenin yapılış tarzına ve sonucuna itiraz edemeyeceği, davacının daha önce aynı taşınmazın ihalesini iki kez kazanıp, ihale sonrası yükümlülüklerini yerine getirmeyerek ihalenin bozulmasına ve teminatlarının irat kaydedilmesine sebebiyet verdiği, ihale şartnamesinde belirtilen kural gereği, davacının 16/12/2020 tarihinde gerçekleştirilen ihaleye katılmasının mümkün olmadığı, ihale sırasında hazır bulunmayan davacının söz konusu ihaleden kaynaklı olarak menfaatinin zarar görmesi ve ihalenin davacı yönünden hukuki bir sonuç doğurmasının söz konusu olamayacağı belirtilerek, dava açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b maddesi uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ihalenin usulsüz işlemler ihtiva ettiği, ihale konusu taşınmaza ilişkin önceki ihaleyi kazanan kişi olması hasebiyle hukuken dava konusu işleme taraf olduğu, bu nedenle dava açma ehliyetinin bulunduğu ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    USUL YÖNÜNDEN:
    MADDİ OLAY :
    İstanbul ili, Eyüpsultan ilçesi, ...Mahallesi, ...pafta, ...ada, ...parselde bulunan taşınmazın Eyüpsultan Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca açık ihale usulü ile 16/12/2020 tarihinde gerçekleştirilen satış ihalesinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü" başlıklı 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu; "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu kurala bağlanmıştır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde yer alan ve iptal davasının subjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlâli" kavramı doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları her olayda yargı yerince ihtilâfın niteliğine göre belirlenmektedir.
    Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır.
    İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması hâlinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlâl ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlâl etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
    “Meşru menfaat” ilgisinden kasıt, kişi ile işlem arasında hukuken kabul edilebilir, başka anlatımla, dinlenilebilir, korunmaya değer bir ilginin varlığı iken; “kişisel menfaat” ilgisiyle, işlemin, kişinin hukukunu etkilemesi, kişi bakımından hukuk aleminde sonuç doğurması kastedilmektedir.
    Dava dilekçesi incelendiğinde, "ihale konusu taşınmaz için gerçekleştirilen 07/06/2018 tarihli satış ihalesini kazanan kişi olmasına rağmen, davalı idarenin keyfi davranışı nedeniyle söz konusu taşınmazın kendisi adına tescil edilmediği, hukuki bir sebep gösterilmeden mezkûr taşınmaz için yeni bir ihale düzenlendiği" iddialarıyla bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Ehliyet kavramının yukarıda yer verilen ölçütleri dikkate alındığında, davacının, 07/06/2018 tarihinde dava konusu taşınmazın satışına ilişkin ihaleyi kazanan kişi olduğu ve uyuşmazlık konusu 16/12/2020 tarihli ihalenin şahsi hukukunu etkileyebilecek nitelikte olduğu, menfaatinin kişisel olduğu, ihale konusu taşınmaz üzerinde mevcut bulunan hacizler kaldırıldıktan sonra adına tescili gerekirken tarafına bilgi verilmeden yeni bir ihaleye çıkıldığı iddiası nedeniyle de menfaatinin meşru olduğu, iki ihale arasında maddi ve hukuki yönden bağlantı olduğu anlaşıldığından, davacının işbu davayı açmakta meşru, kişisel ve güncel menfaatinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.
    Bu itibarla, davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında usûl kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
    2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ...İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara