Esas No: 2021/889
Karar No: 2022/2457
Karar Tarihi: 02.06.2022
Danıştay 13. Daire 2021/889 Esas 2022/2457 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/889 E. , 2022/2457 K.Özet:
Danıştay 13. Dairesi, İstanbul Eyüpsultan ilçesindeki bir taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca gerçekleştirilen satış ihalesinin iptali istemiyle açılan davada İdare Mahkemesi’nin ehliyet yönünden davanın reddine karar vermesini bozmuştur. Kararda, iptal davası açılabilmesi için davacı ile işlem arasında belirli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması gerektiği vurgulanmış ve davacının dava konusu ihaleye katılım sağlamasına mâni olunduğuna dair iddiaları nedeniyle meşru, kişisel ve güncel menfaatinin bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bu doğrultuda, İdare Mahkemesi kararı bozulmuş ve dosya yeniden bir karar verilmek üzere ilgili Mahkeme’ye gönderilmiştir. Kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü”, “Hak arama hürriyeti” başlıklı 11. ve 36. maddeleri ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesi ve 49. maddeği açıklanmıştır. 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesi iptal davasının subjektif ehliyet koşulu
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/889
Karar No:2022/2457
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, İstanbul ili, Eyüpsultan ilçesi, … (…) Mahallesi, … pafta, … ada, … parselde bulunan taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca 07/10/2020 tarihinde gerçekleştirilen ihalesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; dava konusu taşınmazın 2018 yılında 2886 sayılı Kanun'un 45. maddesi uyarınca gerçekleştirilen ihalesi sonucu davacıya ihale edildiği, ihaleyi kazanan davacının süresi içerisinde ihalede vermiş olduğu bedeli yatırmaması sebebiyle ihalenin iptal edildiği, taşınmazın yeniden ihale yoluyla satışı için … Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü'nce 07/10/2020 tarihinde gerçekleştirilen ihalesine davacının katılmadığı, bu nedenle 07/10/2020 tarihli ihale işlemi ile davacının herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, ihalenin yapılış tarzına ve sonucuna ancak ihale sırasında hazır bulananlar tarafından itiraz edilebileceği, bu durumda, ihale sırasında hazır bulunmayan davacının bakılan dava açısından dava açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b maddesi uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihale konusu taşınmaza ilişkin ihaleyi kazanan kişi olması hasebiyle hukuken dava konusu işleme taraf olduğu, bu nedenle dava açma ehliyetinin bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
İstanbul ili Eyüpsultan ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parselde bulunan taşınmazın … Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca açık ihale usulü ile 07/10/2020 tarihinde gerçekleştirilen satış ihalesinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü" başlıklı 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu; "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde yer alan ve iptal davasının subjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlâli" kavramı doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları her olayda yargı yerince ihtilâfın niteliğine göre belirlenmektedir.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır.
İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması hâlinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlâl ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlâl etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
“Meşru menfaat” ilgisinden kasıt, kişi ile işlem arasında hukuken kabul edilebilir, başka anlatımla, dinlenilebilir, korunmaya değer bir ilginin varlığı iken; “kişisel menfaat” ilgisiyle, işlemin, kişinin hukukunu etkilemesi, kişi bakımından hukuk aleminde sonuç doğurması kastedilmektedir.
Dava dilekçesi incelendiğinde, "ihale konusu taşınmaz için gerçekleştirilen 07/06/2018 tarihli satış ihalesini kazanan kişi olmasına rağmen, davalı idarenin keyfi davranışı nedeniyle söz konusu taşınmazın kendisi adına tescil edilmediği, hukuki bir sebep gösterilmeden mezkûr taşınmaz için yeni bir ihale düzenlendiği" iddialarıyla bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Ehliyet kavramının yukarıda yer verilen ölçütleri dikkate alındığında, davacının, dava konusu taşınmazın 07/06/2018 tarihli satış ihalesini kazanan kişi olduğu ve uyuşmazlık konusu 07/10/2020 tarihli ihalenin davacının şahsi hukukunu etkileyebilecek nitelikte olduğu, menfaatinin kişisel olduğu, dava konusu ihaleye katılım sağlamasına davalı idare yetkilileri tarafından mâni olunduğuna dair iddiası nedeniyle de menfaatinin meşru olduğu, iki ihale arasında maddi ve hukuki yönden bağlantı olduğu anlaşıldığından, davacının işbu davayı açmakta meşru, kişisel ve güncel menfaatinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında usûl kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.