Esas No: 2020/2270
Karar No: 2022/2454
Karar Tarihi: 02.06.2022
Danıştay 13. Daire 2020/2270 Esas 2022/2454 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/2270 E. , 2022/2454 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2270
Karar No:2022/2454
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kaymakamlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Menteşe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce, 19/12/2019 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu Kapsamında pazarlık usulüyle gerçekleştirilerek davacı uhdesinde bırakılan Nazmi Zehra İyibilir Ortaokulu kantininin kiralanması ihalesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; ihale şartnamesi ve ilanı daha önce yapılmak suretiyle 19/12/2019 tarihinde davacının katılımıyla gerçekleşen ve netice olarak davacı uhdesinde bırakılan dava konusu ihaleyle (ileri sürülen itirazların niteliği de göz önüne alındığında), davacının kişisel ve meşru bir menfaatinin ihlâl edildiğinden bahsedilemeyeceği, dolayısıyla davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Öte yandan; dosyada mevcut 2018 yılı kira ödeme planına göre davacının 2018 yılında 12.118,70-TL ödemeyi kabul ettiği ve dava dilekçesinde 2019 yılı için kira bedelinin 13.000,00-TL olduğunu beyan ettiği, yine dava dilekçesinde yer alan 2020 yılı için 15.000,00-TL olarak belirlenen muhammen bedelin de uygun olduğuna ilişkin değerlendirmede bulunduğu ve kendi rızası ile 26.500,00-TL teklifte bulunan davacının idarî işlemle, dava açma ehliyeti için yeterli sayılabilecek nitelikte ciddî ve mâkûl bir maddî alakasının da bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-b maddesi uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihalenin iptal edilmemesi hâlinde olması gereken kira bedelinin yaklaşık iki katı tutarında kira bedeli ödemek zorunda kalacakları, bu nedenle dava açma ehliyetinin bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Menteşe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce "...Ortaokulu ..." adresinde bulunan okul kantini için 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 35/d ve 51/g maddeleri uyarınca pazarlık usulü ile 19/12/2014 tarihinde gerçekleştirilen ihaleyi kazanan davacı tarafından, 16/12/2014 tarihinde mezkûr ihalenin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü" başlıklı 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu; "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde yer alan ve iptal davasının subjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlâli" kavramı doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları her olayda yargı yerince ihtilâfın niteliğine göre belirlenmektedir.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır.
İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması hâlinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlâl ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlâl etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
“Meşru menfaat” ilgisinden kasıt, kişi ile işlem arasında hukuken kabul edilebilir, başka anlatımla, dinlenilebilir, korunmaya değer bir ilginin varlığı iken; “kişisel menfaat” ilgisiyle, işlemin, kişinin hukukunu etkilemesi, kişi bakımından hukuk aleminde sonuç doğurması kastedilmektedir.
Dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafından, "5 yılı aşkın zamandır ihale konusu kantini işlettiği, mevzuat gereğince işletmeye devam etme hakkının bulunmasına rağmen, davalı idare tarafından yeniden ihaleye çıkılmasının hukuk aykırı olduğu" iddialarıyla bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Ehliyet kavramının yukarıda yer verilen ölçütleri dikkate alındığında, davacının, belirtilen iddiaları karşısında ihale üzerinde kalmış olsa dâhi ihale konusu kantini işleten kişi olduğu ve davaya konu ihaleye teklif vererek istekli sıfatını haiz olduğundan ihalenin üzerinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın ihalenin iptali istemiyle açılan davada dava konusu işlemle ile arasında menfaatinin bulunduğu ve menfaat ilişkisinin meşru ve kişisel olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4.2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.