Esas No: 2022/745
Karar No: 2022/3579
Karar Tarihi: 02.06.2022
Danıştay 4. Daire 2022/745 Esas 2022/3579 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2022/745 E. , 2022/3579 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/745
Karar No : 2022/3579
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Hizmetleri Turizm İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2012 yılına ilişkin defter ve belgelerinin ibraz edilmemesi nedeniyle 2012/4,5,6,7,8,9,10,11 ve 12 dönemlerine ilişkin olarak re'sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesince verilen kararda; olayda, davacı şirket adına 2012 yılına ait yasal defter ve belgelerin ibrazı için düzenlenen defter ve belge isteme yazısının, şirket faaliyetlerinin 31/12/2014 tarihinde re'sen terk ettirildiği tespit edildiğinden bahisle, şirketin bilinen adresine tebliğe çıkılmaksızın 30/12/2016 tarihinde kanuni temsilcisi …'in ikamet adresinde oturan ablası …'e tebliğ edildiği, ara kararıyla davacı şirketin mükellefiyet kaydının 31/12/2014 tarihinde re'sen terkinine ilişkin yoklama tutanaklarının, defter ve belge isteme yazısının şirket adresinde tebliğ imkansızlığını ispatlayan bilgi ve belgelerin ibrazı istenilmesi üzerine gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden, tüzel kişiler sicil formunda şirketin işi bırakma tarihinin 31/12/2014 olduğu, söz konusu belgede; yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adresinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi olmamasından dolayı 213 sayılı Vergi Usul 160. maddesi gereğince mükellefiyet kaydının terkin edildiğinin belirtildiği ancak ilgili mevzuata göre işi terk nedeniyle idarelerce mükellefiyetlerin re'sen terkin edilebilmesi için mükelleflerin en az iki dönem katma değer vergisi beyannamelerini vermemeleri üzerine işyeri adresinde yapılacak yoklama ile faaliyetin olup olmadığı hususunun tesbiti ve faaliyet olmadığının belirlenmesi halinde ise bunu takibeden 30 gün içerisinde mükellefin faaliyetinin olmadığını teyit eden ikinci bir yoklama yapılması gerekmekte olup, ibraz edilen yoklama tutanaklarından birinin şirketin 2014 yılında işyerini kapattığının tespitine ilişkin olsa da diğer yoklama fişinin re'sen terk tarihi olarak belirtilen 31/12/2014 tarihinden yaklaşık 8 ay sonra düzenlenen 19/08/2015 tarihli yoklama tutanağı olduğundan re'sen terkin koşulları oluşmadan faaliyetin terkin edildiği ve buna göre şirket adresine tebliğin imkansız olduğunun ortaya konulamadığı, dolasyısıyla davacı şirketin adresine tebliğ yapılmadan başka bir adrese tebliğ yapılmasının usulsüz olduğundan yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı İdare tarafından İdarece yapılan tüm işlemlerin hukuka uygun olduğu anılan şirketin faaliyetine son verdiği hususunda somut tespit ve yoklamalar sonrasında yapılan terkin işlemi tarihinden sonra anılan şirketin kanuni temsilcisinin ikametgahı adresinde yapılan defter ve belge isteme yazısı tebliğinin hukuka uygun olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Kanun'un 153. maddesinde sayılan mükelleflerden işe başlayanların keyfiyeti vergi dairesine bildirmelerinin zorunlu olduğu, 160/1. maddesinde ; 153. maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanların, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları, 2. fıkrasında; işi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi veya başka bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde, mükellefin (matrahlı veya matrahsız beyanname verenler dahil) işi bırakmış addolunacağı ve mükellefiyet kaydının vergi dairesince terkin edileceği, son fıkrasında da, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı'nın yetkili olduğu hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığı'nca çıkarılan 21/12/2004 tarih ve 2004/13 Sıra No'lu Uygulama İç Genelgesi'nde G.1. bölümünde; yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste de faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen tüzel kişi mükelleflerde; ulaşılan şirket ortağı ve/veya kanuni temsilci nezdinde yapılan ve/veya yapılacak yoklamalarda tüzel kişiliğin faaliyette bulunmadığının tespit edilmesi halinde, tüzel kişiliğin mükellefiyetinin bu İç Genelge kapsamında terkin edileceği düzenlenmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93 ilâ 109. maddelerinde; tebliğ esasları, tebliğin muhatapları, posta ve ilan yoluyla tebliğler ile memur eliyle tebliğ ve tebliğ yerine geçen işlemler düzenlenmiş, tebligatın nerede, nasıl ve kimlere yapılacağı belirlenmiştir.
Anılan Kanunun 94. maddenin 1.fıkrasında, tebliğin, mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, 3. fıkrasında ise kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde tebliğin, ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerlerindeki memur ya da müstahdemlerden birine yapılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Uyuşmazlığın doğduğu dönemde yürürlükte bulunan 213 sayılı Kanun'un 101. maddesine göre bilinen adresler; mükellef tarafından işe başlamada bildirilen adresler, adres değişikliğinde bildirilen adresler, işi bırakmada bildirilen adresler, vergi beyannamelerinde bildirilen adresler, yoklama fişinde tesbit edilen adresler, vergi mahkemesinde dava açma dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen adresler, yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tesbit edilen adresler (İlgilinin tutanakta imzası bulunmak şartiyle), bina ve arazi vergilerinde komisyonlarca tahrir varakalarında tesbit edilen adresler olarak sayılmış, tebligatın gönderilmesinde bu adreslerden tarih itibariyle tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tesbit edilmiş olan adresin dikkate alınacağı ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere Tebliğin esasları, kimlere yapılabileceği ve hangi adreslerde yapılacağı 213 sayılı Kanun'un 93 ve devamındaki maddelerde açıklanmıştır.
Dava dosyasının ve davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunun incelenmesinden, somut olayda, kara yolu ile şehirlerarası yük taşımacılığıyla iştigal eden davacı şirketin sahte fatura kullanılmasına ilişkin olmak üzere yapılacak inceleme nedeniyle, davacı şirketin 31/12/2014 tarihinde faaliyetine son vermiş olması nedeniyle şirket adresi yerine 2012 yılı defter ve belgelerinin ibrazına ilişkin yazının anılan şirketin kanuni temsilcisi …'in ikametgah adresinde aynı adreste ikamet eden ablasına 30/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 15 günlük yasal süresi içerisinde herhangi bir mücbir sebep bildiriminde bulunulmaksızın yasal süresi içerisinde defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle cezalı tarhiyatların yapıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar Mahkemece, arakararı ile istenilmesi üzerine İdareden gönderilen şirketin adresinde olmadığına dair yoklama tutanaklarının birisi, 31/12/2014 olan re'sen terkini tarihinden öncesine ait, diğer yoklama fişi ise işyeri kapatıldığına dair terk tarihinden yaklaşık 8 ay sonra 19/08/2015 tarihinde yapılmış ise de şirketin adreste olmadığını teyit eden ikinci yoklama süresinin vb. ilgili Kanun maddeleri ve Tebliğ hükmüne uygun olup olmadığı re'sen terkin koşulları oluşmadan faaliyetinin terkin edildiği ve şirket adresine tebliğin imkansızlığı hususunun ortaya konulmadan davacı şirket adına defter ve belge isteme yazısının şirketin kanuni temsilcisine tebligat çıkarıldığı dolayısıyla yapılan tebliğin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de olayda; söz konusu şirketin re'sen terkini tarihi sonrasında adreste bulunmadığına dair bir yoklama ile tespit yapılmış, söz konusu defter ve belge isteme yazısı da şirketin kanuni temsilcisinin adresine tebligat yapılarak o tarhten sonra istenilmiş olduğundan yapılan tebligatta hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Resen terkinle ilgili işyerinde yapılacak ikinci yoklamaya ilişkin 21/12/2004 tarih ve 2004/13 Sıra No'lu Uygulama İç Genelgesi'nde yer alan sürenin de açıklayıcı mahiyette olup terkine ilişkin olduğu tebliğin geçersizliğine ilişkin olmadığı görülmektedir.
Kaldı ki anılan şirketin mükellefiyetinin terkini öncesinde yapılacak yoklamaların süreleri gibi terkinle ilgili hususların da ancak halen ticari faaliyetinin bulunduğu iddiasıyla mükellefiyetinin re'sen terkini işleminin iptaline yönelik herhangi bir dava açılması halinde irdelenebileceği olayda ise anılan şirketin adreste faal olmadığına dair yapılan terkin öncesi yoklamadan sonra 31/12/2014 tarihinde mükellefiyetinin terkini sonrasında ikinci bir yoklama ile adreste faaliyet göstermediği açık olan şirketin kanuni temsilcisinden defter ve belgelerin istenilmesine yönelik yazının anılan kanuni temsilcinin yerleşim yeri adresine tebliğ edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 02/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.