Esas No: 2021/1387
Karar No: 2022/3777
Karar Tarihi: 03.06.2022
Danıştay 8. Daire 2021/1387 Esas 2022/3777 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/1387 E. , 2022/3777 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1387
Karar No : 2022/3777
DAVACI : ...
DAVALI : ...Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU :
07/11/2013 gün ve 28814 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in iptali istemidir.
DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu Yönetmeliğin Anayasada güvence altına alınan eğitim öğretim hakkını ihlal ettiği, düşünce ve ifade özgürlüğüne, masumiyet karinesine ve normlar hiyerarşisine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI :
Usul bakımından, davanın süresinde açılmadığı, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, esas bakımından ise yükseköğretim kurumlarında son dönemde meydana gelen öğrenci olaylarında eğitim-öğretim hakkının engellenmesi ve kamu malına zarar verilmesi gibi sonuçların doğması nedeniyle Yönetmelik değişikliğinin yapıldığı, ölçülülük ilkesine ve kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırılık bulunmadığı öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay Dava Daireleri kararlarına karşı Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde, İdari Dava Dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların İdari Dava Daireleri Kurulunca temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinin 4. fıkrasında da idare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği ancak Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmış; böylece Danıştay dava dairelerine, ilk derece mahkemesi olarak verdikleri kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu nedenle; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun bozma kararına uyularak, bozulan kısımlar yönünden iptal kararı verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava; 07/11/2013 tarihli ve 28814 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Sekizinci Dairesinin 29/11/2018 günlü ve E:2013/11920, K:2018/7538 sayılı kararıyla; dava konusu Yönetmeliğin 2. maddesinde yer alan "suç sayılan eylemleri işlemek" ibaresinin iptaline, dava konusu diğer kısımları yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, anılan kararın taraflarca temyiz edilmesi sonrasında Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/09/2020 günlü ve E:2019/986, K:2020/1528 sayılı kararıyla; 07/11/2013 tarih ve 28814 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 1. maddesi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası ile 2. maddesinde yer alan "suç sayılan eylemleri işlemek" ibaresinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Yönetmeliğin 2. maddesinin "suç sayılan eylemleri işlemek" ibaresi dışında kalan kısımları ile 3. maddesi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA ve bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verildiği anlaşıldığından, kararın bozulan kısmı ile sınırlı olmak üzere işin esası incelendi.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Öğrencilerin disiplin işleri" başlıklı 54. maddesinde, "Soruşturma, yetkiler ve cezalar:
a. Yükseköğretim kurumları içinde veya dışında yükseköğretim öğrenciliği sıfatına, onur ve şerefine aykırı harekette bulunan, öğrenme ve öğretme hürriyetini, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükün, huzur ve çalışma düzenini bozan, boykot, işgal ve engelleme gibi eylemlere katılan, bunları teşvik ve tahrik eden, yükseköğretim mensuplarının şeref ve haysiyetine veya şahıslarına tecavüz eden veya saygı dışı davranışlarda bulunan ve anarşik veya ideolojik olaylara katılan veya bu olayları tahrik ve teşvik eden öğrencilere; eylem başka bir suçu oluştursa bile ayrıca uyarma, kınama, bir haftadan bir aya kadar veya bir veya iki yarıyıl için kurumdan uzaklaştırma veya yükseköğretim kurumundan çıkarma cezaları verilir.
b. Bir fakülte, enstitü veya yüksekokulun içinde veya dışında öğrencilerin işlemiş oldukları disiplin suçlarından dolayı soruşturma yapmaya ve doğrudan gerekli cezayı vermeye veya disiplin kuruluna sevketmeye ilgili fakülte dekanı, enstitü veya yüksekokul müdürü yetkilidir.
c. Disiplin soruşturmasına, olay öğrenilince derhal başlanılır ve soruşturma engeç onbeş gün içinde sonuçlandırılır.
d. Hakkında kovuşturma yapılan öğrenciye sözlü veya yazılı savunma hakkı verilir. Tanınan süre içinde savunma yapmayan öğrenci bu hakkından vazgeçmiş sayılır.
e. Disiplin cezaları, ilgili öğrenciye yazı ile bildirilir. Durum, öğrenciye burs veya kredi veren kuruluşa ve Yükseköğretim Kuruluna duyurulur. Yükseköğretim kurumundan çıkarma kararlarına karşı onbeş gün içinde üniversite yönetim kuruluna itiraz edilebilir. Cezalar öğrencinin dosyasına ve siciline işlenir.
f. Bu maddeye göre yapılacak işlemler sırasında gerekirse öğrenciye, bağlı bulunduğu öğretim kuruluşunda, ilan yoluyla tebligat yapılabilir.
g. Yükseköğretim kurumundan çıkarma kararı bütün yükseköğretim kurumlarına, Yükseköğretim Kurulu, emniyet makamları ve ilgili askerlik şubelerine bildirilir." hükmüne yer verilmiştir.
2547 sayılı Kanun'un "Yönetmelikler" başlıklı 65. maddesinin (a) fıkrasının (9) numaralı bendinde de, "Öğretim elemanları, memur ve diğer personel ile öğrencilerin disiplin işlemleri, disiplin amirlerinin yetkileri ve disiplin kurullarının teşkili ve çalışması ile ilgili hususlar" Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek hususlar arasında sayılmıştır.
Dava konusu Yönetmelik değişikliğinin 2. maddesi yönünden yapılan incelemede;
18/08/2012 tarihli ve 28388 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan ve yükseköğretim kurumundan iki yarıyıl için uzaklaştırma cezası gerektiren haller arasında sayılan "c) Bir kimseyi veya grubu, cebir veya tehditle suç sayılan bir eylemi düzenlemeye veya böyle bir eyleme katılmaya zorlamak" düzenlemesi, dava konusu 07/11/2013 tarih ve 28814 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 2. maddesi ile "c) Suç sayılan eylemleri işlemek veya bir kimseyi veya grubu, cebir veya tehditle suç sayılan eylemi düzenlemeye veya böyle bir eyleme katılmaya zorlamak" olarak değiştirilmiştir.
Dava konusu düzenlemede yer alan "suç sayılan eylem" ibaresi, bu haliyle belirsiz olup, hangi suçların kastedildiği anlaşılamamaktadır.
Öğrencilerin iki yarıyıl için okuldan uzaklaştırılmalarına neden olabilecek bir eylemin, öğrencilerin eğitim ve öğrenim hakkı üzerinde ağır sonuçlar doğuracağı düşünüldüğünde, tüm unsurları ile açıkça ortaya konulması ve yargısal denetime elverişli olması gerekmektedir.
Bu haliye, dava konusu Yönetmelik değişikliğinin 2. maddesinde yer alan "suç sayılan eylem" ibaresi bir düzenleyici işlemde olması gereken "açık ve belirgin olma" niteliğini taşımadığından ve bu ibarenin iptali halinde maddenin bir anlamı ve uygulanabilirliği kalmayacağından, söz konusu maddenin tamamının iptali gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu Yönetmelik değişikliğinin 3. maddesi yönünden yapılan incelemede;
Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 3. maddesinde, "Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesine aşağıdaki altıncı fıkra eklenmiştir.
(6) Soruşturmacılar; zaruri gördükleri takdirde soruşturma süresince, soruşturulan öğrencilerin yükseköğretim kurumu binalarına girmesinin yasaklanması hususunda karar verilmesini disiplin soruşturmasını açmaya yetkili merciden isteyebilirler." hükmüne yer verilmiştir. 13/01/1985 tarihli ve 18634 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan mülga Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 18. maddesinin 1. fıkrasında, "Soruşturmacılar; zaruri gördükleri takdirde soruşturma süresince, sanık öğrencilerin yükseköğretim kurumu binalarına girmesinin yasaklanması hususunda karar verilmesini disiplin soruşturmasını yaptırmaya yetkili merciden isteyebilirler. Yetkili mercinin kararı uygulanır." hükmüne yer verilmiş, 18/08/2012 tarih ve 28388 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nde ise bu hükme yer verilmemiş ve dava konusu Yönetmelik değişikliği ile bu hüküm tekrar eklenmiştir.
Diğer taraftan, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin "Soruşturmanın süresi ve zamanaşımı" başlıklı 13. maddesinin 1. fıkrasında, "Disiplin soruşturmasına olayın öğrenilmesini müteakip derhal başlanır. Soruşturma, onay tarihinden itibaren onbeş gün içinde sonuçlandırılır." hükmü yer almaktadır.
Ayrıca, söz konusu hükmün devamında yer alan "Soruşturmanın bu süre içerisinde bitirilememesi halinde soruşturmacı, gerekçeli olarak ek süre verilmesi talebinde bulunur. Soruşturma açmaya yetkili disiplin amiri, uygun bulduğu taktirde soruşturma süresini uzatabilir." şeklindeki düzenlemenin, 2547 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine aykırı olduğu gerekçesiyle Danıştay Sekizinci Dairesinin 09/05/2016 tarih ve E:2012/9483 K:2016/4594 sayılı kararıyla iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 19/04/2017 tarih ve E:2016/4019 K:2017/1660 sayılı kararıyla onandığı ve karar düzeltme isteminin reddedilmesi üzerine bu kararın kesinleştiği görülmektedir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, disiplin suçu işleyip işlemediği belli olmayan bir öğrencinin, ne kadar süreceği belli olmayan soruşturma süresince, yükseköğretim kurumu binalarına girmesinin yasaklanması, öğrencinin Anayasa ile koruma altına alınan eğitim ve öğrenim hakkının engellenmesi niteliğinde olduğundan, bu yönüyle Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu 07/11/2013 tarihli ve 28814 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesinin iptal edilen "suç sayılan eylemleri işlemek" dışında kalan kısımları ile 3. maddesinin iptaline karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 23/09/2020 tarih ve E:2019/986, K:2020/528 sayılı kararıyla dava konusu düzenlemenin kısmen iptali, kısmen davanın reddi yolundaki Dairemizin 29/11/2018 tarih ve E:2013/11920, K:2018/7538 sayılı kararının 07/11/2013 tarih ve 28814 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 1. maddesi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası ile 2. maddesinde yer alan "suç sayılan eylemleri işlemek" ibaresinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasının onanması, Yönetmeliğin 2. maddesinin "suç sayılan eylemleri işlemek" ibaresi dışında kalan kısımları ile 3. maddesi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması üzerine Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Dava; 07/11/2013 gün ve 28814 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizin 29/11/2018 tarih ve E:2013/11920, K:2018/7538 sayılı kararıyla 07/11/2013 tarih ve 28814 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 2. maddesinde yer alan "suç sayılan eylemleri işlemek" ibaresinin iptaline, dava konusu diğer kısımları yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 23/09/2020 tarih ve E:2019/986, K:2020/528 sayılı kararıyla Dairemiz Kararının 07/11/2013 tarih ve 28814 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 1. maddesi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası ile 2. maddesinde yer alan "suç sayılan eylemleri işlemek" ibaresinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, Yönetmeliğin 2. maddesinin "suç sayılan eylemleri işlemek" ibaresi dışında kalan kısımları ile 3. maddesi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'Temyiz' başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının Danıştay'da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 'İdari ve vergi dava daireleri kurullarının görevleri' başlıklı 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanun'un 'Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar' başlıklı 49. maddesinin 4. fıkrasında da, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması durumunda ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu nedenle, bozma kararı gözönünde bulundurularak, bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Öğrencilerin disiplin işleri" başlıklı 54. maddesinde, "Soruşturma, yetkiler ve cezalar:
a. Yükseköğretim kurumları içinde veya dışında yükseköğretim öğrenciliği sıfatına, onur ve şerefine aykırı harekette bulunan, öğrenme ve öğretme hürriyetini, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükün, huzur ve çalışma düzenini bozan, boykot, işgal ve engelleme gibi eylemlere katılan, bunları teşvik ve tahrik eden, yükseköğretim mensuplarının şeref ve haysiyetine veya şahıslarına tecavüz eden veya saygı dışı davranışlarda bulunan ve anarşik veya ideolojik olaylara katılan veya bu olayları tahrik ve teşvik eden öğrencilere; eylem başka bir suçu oluştursa bile ayrıca uyarma, kınama, bir haftadan bir aya kadar veya bir veya iki yarıyıl için kurumdan uzaklaştırma veya yükseköğretim kurumundan çıkarma cezaları verilir.
b. Bir fakülte, enstitü veya yüksekokulun içinde veya dışında öğrencilerin işlemiş oldukları disiplin suçlarından dolayı soruşturma yapmaya ve doğrudan gerekli cezayı vermeye veya disiplin kuruluna sevketmeye ilgili fakülte dekanı, enstitü veya yüksekokul müdürü yetkilidir.
c. Disiplin soruşturmasına, olay öğrenilince derhal başlanılır ve soruşturma engeç onbeş gün içinde sonuçlandırılır.
d. Hakkında kovuşturma yapılan öğrenciye sözlü veya yazılı savunma hakkı verilir. Tanınan süre içinde savunma yapmayan öğrenci bu hakkından vazgeçmiş sayılır.
e. Disiplin cezaları, ilgili öğrenciye yazı ile bildirilir. Durum, öğrenciye burs veya kredi veren kuruluşa ve Yükseköğretim Kuruluna duyurulur. Yükseköğretim kurumundan çıkarma kararlarına karşı onbeş gün içinde üniversite yönetim kuruluna itiraz edilebilir. Cezalar öğrencinin dosyasına ve siciline işlenir.
f. Bu maddeye göre yapılacak işlemler sırasında gerekirse öğrenciye, bağlı bulunduğu öğretim kuruluşunda, ilan yoluyla tebligat yapılabilir.
g. Yükseköğretim kurumundan çıkarma kararı bütün yükseköğretim kurumlarına, Yükseköğretim Kurulu, emniyet makamları ve ilgili askerlik şubelerine bildirilir." hükmüne yer verilmiştir.
2547 sayılı Kanun'un "Yönetmelikler" başlıklı 65. maddesinin (a) fıkrasının (9) numaralı bendinde de, "Öğretim elemanları, memur ve diğer personel ile öğrencilerin disiplin işlemleri, disiplin amirlerinin yetkileri ve disiplin kurullarının teşkili ve çalışması ile ilgili hususlar" Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek hususlar arasında sayılmıştır.
Dava konusu Yönetmelik değişikliğinin 2. maddesine ilişkin kısmı yönünden;
18/08/2012 tarih ve 28388 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan ve yükseköğretim kurumundan iki yarıyıl için uzaklaştırma cezası gerektiren haller arasında sayılan "c) Bir kimseyi veya grubu, cebir veya tehditle suç sayılan bir eylemi düzenlemeye veya böyle bir eyleme katılmaya zorlamak" düzenlemesi, dava konusu 07/11/2013 tarih ve 28814 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 2. maddesi ile "c) Suç sayılan eylemleri işlemek veya bir kimseyi veya grubu, cebir veya tehditle suç sayılan eylemi düzenlemeye veya böyle bir eyleme katılmaya zorlamak" olarak değiştirilmiştir.
Davacı tarafından; dava konusu düzenlemede yer alan "suç sayılan eylem" ibaresinin belirsiz olduğu, bu ibarenin kapsamının tayininin disiplin amirine ve/veya soruşturmacıya bırakılması halinde, idare tarafından eğitim ve öğrenim hakkının sınırlandırılması sonucunu doğuracak işlemler tesis edilebileceği ve bunun hukuka aykırı olacağı iddia edilmiştir.
Dava konusu düzenlemede yer alan "suç sayılan eylem" ibareleri, bu haliyle belirsiz olup, hangi suçların kastedildiği anlaşılamamaktadır.
Öğrencilerin iki yarıyıl için okuldan uzaklaştırılmalarına neden olabilecek bir eylemin, öğrencilerin eğitim ve öğrenim hakkı üzerinde sonuç doğuracağı düşünüldüğünde, tüm unsurları ile ortaya konulması ve netlik arzetmesi gerekmektedir.
Bu haliye, dava konusu Yönetmelik değişikliğinin 2. maddesinde yer alan "suç sayılan eylem" ibareleri, bir düzenleyici işlemde olması gereken "açık ve belirgin olma" niteliğini taşımadığından ve bu ibarelerin iptali halinde maddenin bir anlamı ve uygulanabilirliği kalmayacağından, söz konusu maddenin tamamının iptali gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu Yönetmelik değişikliğinin 3. maddesine ilişkin kısmı yönünden;
Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 3. maddesinde, "Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesine aşağıdaki altıncı fıkra eklenmiştir.
(6) Soruşturmacılar; zaruri gördükleri takdirde soruşturma süresince, soruşturulan öğrencilerin yükseköğretim kurumu binalarına girmesinin yasaklanması hususunda karar verilmesini disiplin soruşturmasını açmaya yetkili merciden isteyebilirler." hükmüne yer verilmiştir.
13/01/1985 tarih ve 18634 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan mülga Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 18. maddesinin 1. fıkrasında, "Soruşturmacılar; zaruri gördükleri takdirde soruşturma süresince, sanık öğrencilerin yükseköğretim kurumu binalarına girmesinin yasaklanması hususunda karar verilmesini disiplin soruşturmasını yaptırmaya yetkili merciden isteyebilirler. Yetkili mercinin kararı uygulanır." hükmüne yer verilmiş, 18/08/2012 tarih ve 28388 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nde ise bu hükme yer verilmemiş ve dava konusu Yönetmelik değişikliği ile bu hüküm tekrar eklenmiştir.
Diğer taraftan, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin "Soruşturmanın süresi ve zamanaşımı" başlıklı 13. maddesinin 1. fıkrasında, "Disiplin soruşturmasına olayın öğrenilmesini müteakip derhal başlanır. Soruşturma, onay tarihinden itibaren onbeş gün içinde sonuçlandırılır." hükmü yer almaktadır.
Ayrıca, söz konusu hükmün devamında yer alan "Soruşturmanın bu süre içerisinde bitirilememesi halinde soruşturmacı, gerekçeli olarak ek süre verilmesi talebinde bulunur. Soruşturma açmaya yetkili disiplin amiri, uygun bulduğu taktirde soruşturma süresini uzatabilir." şeklindeki düzenlemenin, 2547 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine aykırı olduğu gerekçesiyle Dairemizin 09/05/2016 tarih ve E:2012/9483 K:2016/4594 sayılı kararıyla iptal edildiği, anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 19/04/2017 tarih ve E:2016/4019 K:2017/1660 sayılı kararıyla onandığı ve karar düzeltme isteminin reddedilmesi üzerine bu kararın kesinleştiği görülmektedir.
Bununla birlikte, soruşturmanın, onay tarihinden itibaren on beş gün içinde sonuçlandırılacağına ilişkin düzenlemede yer alan on beş günlük sürenin, zamanaşımına yönelik bir düzenleme olmayıp, niteliği itibarıyla idarenin iç işleyişine ilişkin bir süre olduğu, bu nedenle anılan sürenin geçirilmesinden sonra disiplin soruşturması sürecinin tamamlanması halinde bu durumun soruşturma sürecini kusurlandırmayacağı açıktır.
Yapılan açıklamalar doğrultusunda, disiplin suçu işleyip işlemediği belli olmayan bir öğrencinin, ne kadar süreceği belli olmayan soruşturma süresince, yükseköğretim kurumu binalarına girmesinin yasaklanması, bu öğrencinin Anayasa ile koruma altına alınan eğitim ve öğrenim hakkının engellenmesi niteliğinde olduğundan, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 3. maddesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Yönetmeliğin 2. maddesinin "suç sayılan eylemleri işlemek" ibaresi dışında kalan kısımları ile 3. maddesinin İPTALİNE
2. Dava sonuç olarak kısmen ret, kısmen iptal ile sonuçlandığından ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...TL yargılama giderinin ...TL kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, yargılama giderlerinin diğer kısmı olan ...TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. İlk derece aşamasında taraflar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiğinden yeniden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 03/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.