Esas No: 2021/1925
Karar No: 2022/2582
Karar Tarihi: 06.06.2022
Danıştay 9. Daire 2021/1925 Esas 2022/2582 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2021/1925 E. , 2022/2582 K.Özet:
Davalı olan vergi dairesi, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği iddia edilen bir şirket hakkında kesilen vergi ziyaı cezasıyla ilgili davada mahkemenin verdiği kararı temyiz etmiştir. İlk derece mahkemesi, bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve geçici vergi asılları üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması talebini reddederken, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri nedeniyle arttırılan kısımlarının kaldırılmasına karar vermiştir. Bölge idare mahkemesi ise, davalının itirazı üzerine kurum geçici vergi asıllarına yönelik hüküm fıkrasının kaldırılması ve davanın reddi gibi kararlar vermiştir. Danıştay dokuzuncu daire, bölge idare mahkemesinin kararının temyiz edilmesi üzerine yaptığı değerlendirme sonucunda, davalının temyiz istemini reddetmiş ve bölge idare mahkemesinin kararının onaylanmasına karar vermiştir.
Kanun maddeleri:
-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. ve 50. maddeleri
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/1925
Karar No : 2022/2582
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gıda Turizm Emlak İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Tarım Petrol Ticaret İthalat ve İhracat Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının, aleyhe olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği yolunda düzenlenen vergi tekniği raporu done alınmak suretiyle takdir komisyonu kararına dayanılarak 2016 yılı kurumlar vergisi ve 2016 yılı tüm dönemlerine ilişkin geçici vergi ile bu vergiler üzerinden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden; iş yeri adresinden başka depo, şube, ardiye vb. yeri bulunmayan, adresleri hakkında olumsuz tespitler bulunan ve işyerlerini başka şirketlerle ortaklaşa kullanan şirkete yoklamalarda genellikle ulaşılamaması, yapılan yoklamalarda mükellefe ait herhangi bir emtianın varlığının tespit edilememiş olması, yine yoklamalar esnasında bildirimde bulunulan işçilere rastlanılmamış olması, ilgili dönemlerde beyan etmiş olduğu katma değer vergisi matrahlarını karşılayacak oranda sermaye, kapasite ve iş organizasyonuna sahip olmaması, yapılan iş hacmine uygun araç, emtia, gayrimenkul, sermaye ve iş yerinin bulunmaması ve aksinin ortaya konulmaması, şirketin inceleme dönemlerinde mal alışlarını gerçekleştirdiği şirketler hakkında sahte belge düzenlemeden dolayı vergi tekniği raporlarının bulunması, sahte veya muhteviyatı itibari ile yanıltıcı belge düzenleme fiili nedeniyle hakkında olumsuz tespit bulunan birçok firmaya fatura düzenlemesi, katma değer vergisi beyannamelerine göre ödenmesi gereken katma değer vergisinin genellikle hiç çıkmaması, sürekli olarak sonraki döneme devreden katma değer vergisi beyan edilmesi karşısında davacı şirketin düzenlediği faturaların gerçek mal ve hizmet teslimine dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna varıldığı ve şirketin düzenlediği faturaların toplam tutarı üzerinden Danıştay'ın yerleşik içtihatları ile de kabul gören % 2 oranında hesaplanan komisyon geliri tutarı esas alınmak suretiyle belirlenen matrah üzerinden 2016 yılına ilişkin olarak re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde ve kurum geçici vergileri üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesi uyarınca mahsup dönemi geçen, diğer bir ifadeyle mahsup imkanı kalmayan geçici vergi asılları için tarhiyat yapılamayacağından, 2016 yılının tüm dönemlerine ilişkin olarak re'sen tarh edilen kurum geçici vergi asıllarında hukuka uyarlık bulunmadığı, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri nedeniyle artırılan kısımları yönünden ise; tekerrür uygulanmasına dayanak olarak 2016/Ocak dönemi gelir stopaj vergisine bağlı olarak kesilen ve 04/03/2016 tarihinde tebliğ edilerek kesinleşen vergi ziyaı cezası alındığından, söz konusu vergi ziyaı cezasının kesinleştiği 2016 yılını izleyen 2017 yılı başından itibaren beş yıl içerisinde vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren bir eylemde bulunulması halinde tekerrür hükümleri uygulanabileceğinden dava konusu vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri nedeniyle artırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın; geçici vergi aslı ve vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılan kısmı yönünden kabulüne, bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve geçici vergi aslı üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezası yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının, bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve geçici vergi asılları üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddi, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri nedeniyle arttırılan kısımları yönünden ise davanın kabulü yolundaki hüküm fıkralarına karşı tarafların istinaf dilekçelerinde ileri sürdüğü iddiaların söz konusu hüküm fıkralarının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği, Vergi Mahkemesi kararının kurum geçici vergi asılları hakkında verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davalı idarenin istinaf başvurusu yönünden ise; vergi ziyaı cezalı geçici vergi tarhiyatına ilişkin ihbarnamelerde, mahsup döneminin geçmiş olması sebebiyle geçici vergi asıllarının tahakkuk ettirilmeyeceği belirtilmiş olmasına rağmen davacı adına tahakkuk ettirilmeyecek olan geçici vergi asıllarının da dava konusu edildiği anlaşıldığından, davanın geçici vergi asıllarına ilişkin kısmı yönünden incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkeme kararının bu kısım yönünden davanın kabulü yolundaki hüküm fıkrasında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle; bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve geçici vergi aslı üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasına yönelik davacının istinaf başvurusunun reddine, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri nedeniyle arttırılan kısımları yönünden davanın kabulü yolundaki hüküm fıkrasına yönelik davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, kurum geçici vergi asılları yönünden davanın kabulü yolundaki hüküm fıkrasına yönelik davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüyle, Vergi Mahkemesi kararının söz konusu hüküm fıkrasının kaldırılmasına ve kurum geçici vergi asıllarına yönelik davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Tekerrür hükmünün getiriliş amacının, ceza kesilmesini gerektiren bir fiil işlendikten sonra tekrar vergi kanunları açısından suç teşkil eden bir fiilin işlenmesine mani olmak olduğu, önemli olanın her iki fiilinde vergi ziyaı cezasında beş yıllık yasal süre içerisinde işlenip mükellefe tebliğ edilerek kesinleşmesi olduğu, 2016/Ocak dönemi gelir stopaj vergisine bağlı olarak kesilen ve 04/03/2016 tarihinde tebliğ edilerek kesinleşen vergi ziyaı cezasının, dava konusu tarhiyatların vergi ziyaı cezaları için tekerrür oluşturduğu iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu kısmının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 06/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.