Esas No: 2022/2259
Karar No: 2022/2466
Karar Tarihi: 06.06.2022
Danıştay 13. Daire 2022/2259 Esas 2022/2466 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2022/2259 E. , 2022/2466 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/2259
Karar No:2022/2466
MÜDAHALE İSTEMİ HAKKINDA KARAR
... vekili Av. ... tarafından, davacı adına tahsis edilmiş olan "Adana İli, Yüreğir İlçesi, ... (...) Mahallesi, ... Sokak, No:..." adresinde bulunan kamu konutunun satışına ilişkin olarak 26/03/2021 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin, "davacının öncelikli alım hakkı bulunmadığından bahisle" en yüksek teklifi veren dava dışı bir kişiye bırakılmasına dair Adana Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün .. tarih ve ... sayılı Komisyon kararının iptali istemiyle ... Valiliği'ne karşı açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı davalı idare tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, ... tarafından verilen davalı idare yanında davaya müdahale istemini içeren dilekçe incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, üçüncü kişilerin davaya katılması konusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 66. maddesinde ise, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, fer'î müdahil olarak davada yer alabileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, müdahale isteminde bulunan ...'ün davaya müdahalede hukukî yararının bulunduğu anlaşıldığından, davalı idare yanında MÜDAHALE İSTEMİNİN KABULÜNE, 06/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/2259
Karar No:2022/2466
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tahsis edilmiş olan "Adana İli, Yüreğir İlçesi, ... (... ) Mahallesi, ... Sokak, No:..." adresinde bulunan kamu konutunun satışına ilişkin olarak 26/03/2021 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin, "davacının öncelikli alım hakkı bulunmadığından bahisle" en yüksek teklifi veren dava dışı bir kişiye bırakılmasına dair Adana Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün ... tarih ve ... sayılı Komisyonu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; dava konusu konutun, ... tarih ve ... sayılı Konut Tahsis Komisyonu kararı ile davacıya tahsis edildiği, davacının 16/08/2006 gününde anılan konutun aboneliklerini açtırarak üzerine aldırdığı, abonelik sözleşmelerinin ve davacıya gönderilen faturaların dosyaya sunulduğu, davacının ikametini anılan adrese aldırdığı, buna ilişkin bilgileri içeren ikametgâh belgesinin dosyaya eklendiği, davacıya ait bordro bilgileri içeriğinde de lojman kira kesintilerinin yapıldığının anlaşıldığı, Vergi Dairesi Başkanlığı Personel Grup Müdürlüğü'nce gönderilen ... tarih ve ... sayılı yazı ile ilgili yazı ekinde bulunan listede, söz konusu konutta tahsisli ve fiilen oturan kişi olarak davacının isminin bildirildiği, dolayısıyla ihalenin yapıldığı tarihte, davacının konutta fiilen oturan kişi kabul edilerek ihalenin yapıldığı, ihale yapıldıktan sonra Vergi Dairesi Başkanlığı Personel Grup Müdürlüğü tarafından inceleme yapılmak üzere konuta gidilerek 05/04/2021 tarihli tutanağın tutulduğu, anılan tutanak içeriğinde de; "Başkanlığımıza tahsisli Adana İli Yüreğir İlçesi ... (... ) Mahallesi, ... ada, ... parsel, Blok:... , Kat:... , ... No:... adresinde 05.04.2021 tarihinde bina dışında yapılan tespitte lojmanda oturulup oturulmadığı tespitinin yapılamadığı, ancak söz konusu konuta ait son 5 aydır aidat ödemesi yapılmadığının yönetici tarafından beyan edildiğinin" belirtildiği, tutanakta da konutun fiilen kullanılmadığına dair açık ve net bir tespit bulunmayıp tespit yapılamadığının bildirildiği, öte yandan, konuta ilişkin aidat ödemelerinin yapılamamasının ve davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı su faturasında, fatura döneminde herhangi bir su tüketiminin olmadığı tespitinin anılan konutta fiilen oturulmadığına ilişkin yeterli bir tespit olarak kabul edilemeyeceği, bu hâliyle, davalı idarenin dava konusu işleme gerekçe olarak gösterdiği fiilen oturulmama durumunun açık ve net olarak somut bilgi ve belgelerle de desteklenmek suretiyle ortaya konulmadığı anlaşıldığından, kamu konutunda fiilen oturan olmadığından bahisle davacının öncelikli alım hakkı kullandırılmayarak, ihalenin en yüksek teklif veren kişi üzerinde bırakılmasına ilişkin dava konusu İhale Komisyonu kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Adana Vergi Dairesi Başkanlığı Personel Grup Müdürlüğü'nden alınan ... tarih ve ... sayılı yazı eki 05/04/2021 tarihli tutanakta, bina dışından yapılan tespitte konutta oturulup oturulmadığının tespitinin yapılamadığı; ancak konuta ilişkin olarak son beş ayda herhangi bir aidat ödemesi yapılmadığının bina yöneticisi tarafından beyan edildiğinin belirtildiği, ayrıca konuta ait ... tarih ve ... numaralı su faturasında, fatura döneminde herhangi bir su tüketiminin bulunmadığının anlaşıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, öncelikli alım hakkının kullandırılmadığı, davalı idarece konutta oturup oturmadığının tespitinin yapılamadığı, aidat ödemelerini toplu olarak yaptığı, 15/08/2006 tarihinden itibaren dava konusu kamu konutunda fiilen oturduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 06/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
4706 sayılı Kanun'un 4. maddesinde; ".. İhale yapıldığı tarihte görev, sıra ve hizmet tahsisli ve kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutlarında oturanlar, ikamet ettikleri kamu konutunu öncelikli olarak satın alma hakkına sahiptirler. İhale bedeli öncelikli alım hakkı sahibi tarafından peşin veya taksitli olarak ödenebilir, peşin olarak ödenmesi hâlinde yüzde on indirim uygulanır..." kuralına yer verilmiştir.
385 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin "Öncelikli alım hakkı" başlıklı 8. maddesinde; "Kat mülkiyeti tesis edilen kamu konutlarından ihalenin yapıldığı tarihte; adlarına görev, sıra ve hizmet tahsisli kamu konutu tahsis edilen (şartlı tahsisler dâhil) ve fiilen konutta oturanlar öncelikli alım hakkına sahiptir." kuralı yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, 15/08/2006 tarihinde kendisine kamu konutu tahsis edilen davacının elektrik ve su aboneliklerinin bulunduğu; ancak elektrik ve su tüketimlerinin fiilen oturmayı gösterecek mahiyette olmadığı, dolayısıyla davacının dava konusu kamu konutunda fiilen oturmadığı anlaşılmaktadır.
Kaldı ki, davacının da söz konusu kamu konutunda fiilen oturduğuna dair herhangi bir beyanı ya da sunmuş olduğu herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Tüm bu hususlar bir arada gözetildiğinde, davacının söz konusu kamu konutunda fiilen oturmadığı ve bu sebeple de mevzuat uyarınca öncelikli alım hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, İdare Mahkemesi'nce dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın bozularak davanın reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.