Esas No: 2020/108
Karar No: 2022/2534
Karar Tarihi: 06.06.2022
Danıştay 9. Daire 2020/108 Esas 2022/2534 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2020/108 E. , 2022/2534 K.Özet:
Davacı şirket, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği iddiasıyla resen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı 2016 yılı kurumlar vergisinin kaldırılması isteminde bulunmuştur. Vergi Mahkemesi davayı reddederken, Bölge İdare Mahkemesi ise istinaf başvurusunu reddetmiştir. Temyiz eden taraf, ödemelerin banka kanalıyla yapıldığı ve belgelerin bulunduğu iddiasıyla kararın bozulmasını talep etmiştir. Ancak Danıştay Dokuzuncu Dairesi, temyiz istemini reddetmiş ve kararın usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varmıştır. Kararda açıklanan kanun maddeleri: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası ve 50. maddesi, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 3. sayılı Tarifesi'ne göre hesaplanacak nispi harç ödeme yöntemi.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2020/108
Karar No : 2022/2534
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Medikal Malzemeleri Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği yolunda düzenlenen vergi tekniği raporu esas alınarak hazırlanan vergi inceleme raporuna dayanılarak resen tarh edilen; üç kat vergi ziyaı cezalı 2016 yılı kurumlar vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin değerlendirilmesinden, kurum yetkilisinin ortağı ve yöneticisi olduğu diğer firmaların da özel esaslara alınması, mal alım satımında bulunan davacı şirket ve karşı firmaların yetkililerinin ve çalışanlarının alınan/satılan ve faturalarda yer alan malların ne olduğunu bilmemesi, katma değer vergisi beyannamelerinde yüksek tutarda matrah beyan etmesine karşın ödenmesi gereken cüz'i miktarda vergi çıkması ve bu vergilerin ödenmemesi, bankalarda talimat üzerine hesaplara para aktarılması ve çekilmesine ilişkin işlemlerin gerçek alım satım varmış görüntüsü vermek için organize olarak yapılması, Ba-Bs bildirimleri ve katma değer vergisi matrahlarının uyumsuz olması, yüksek tutarda alım ve satım yapıldığı bildirilen mükelleflerin çoğu hakkında sahte belge düzenleme yönünden incelemelerin devam etmesi ve özel esaslara alınması, bazı firmalar hakkında da sahte belge düzenleme fiilinden dolayı vergi tekniği raporu bulunması, davacı şirket adresinde yapılan yoklamalarda şirketin kapalı olması, hiçbir yoklamada işyerinde faaliyet konusuna ilişkin emtia bulunmaması, stok mallarının olmaması, depo ve motorlu aracının bulunmaması, yapılan yoklamalarda çalışana rastlanmaması, çalıştığı söylenen kişilere ait prim borçlarının ödenmemesi dolayısıyla firmanın gerçekte çalışanı olmadığı hususları dikkate alındığında davacı şirketin gerçek bir faaliyetinin bulunmadığı ve düzenlediği faturaların sahte olduğu anlaşıldığından dava konusu vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Tespitlerin yetersiz olduğu, ödemelerin banka kanalıyla yapıldığı ve belgelerinin bulunduğu, yapılan tarhiyatın varsayıma dayalı ve hukuka uygun olmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin reddine,
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
Temyiz isteminde bulunandan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak nispi harcın alınmasına,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 06/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.