Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/579 Esas 2022/2037 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/579
Karar No: 2022/2037
Karar Tarihi: 06.06.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/579 Esas 2022/2037 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/579 E.  ,  2022/2037 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2022/579
    Karar No : 2022/2037

    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : … A.Ş.
    VEKİLİ: Av. …
    2- (DAVALI) : … Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 07/10/2021 tarih ve E:2021/2149, K:2021/4415 sayılı kararının, davalı idare tarafından esas yönünden, davacı tarafından vekalet ücreti ve yargılama giderleri (harç) yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Devlet ormanı üzerinde rüzgar enerji santrali yapılması için, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davacı şirkete verilen orman izni nedeniyle toplam 1.346.084,02-TL ilave ağaçlandırma bedeli istenilmesine ilişkin 01/07/2014 tarih ve 1302982 sayılı işlemin iptali ile ihtirazi kayıtla ödenen 1.346.084,02-TL'nin iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 07/10/2021 tarih ve E:2021/2149, K:2021/4415 sayılı kararıyla, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 12/10/2020 tarih ve E:2019/1998, K:2020/1797 sayılı bozma kararına uyularak;
    Dava konusu işlemin dayanağı olan 16/07/2013 tarih ve 880 sayılı "Rüzgar Enerji Santralleri, Biokütle Enerji Santralleri ve Termik Santralleri Santralleri İzinlerinde Ayrıca Alınacak Ağaçlandırma Bedeli" konulu Genelge'nin, Dairelerinin 15/05/2019 tarih ve E:2014/5896, K:2019/4611 sayılı ve 15/05/2019 tarih ve E:2014/5904, K:2019/4614 sayılı kararları ile iptal edildiği ve bu kararların iptale ilişkin kısımlarının temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
    Bu durumda, 6831 sayılı Kanun'un 17. maddesinin 3. fıkrası uyarınca verilen rüzgar enerji santralleri, biokütle enerji santralleri ve termik santralleri izinlerinde, Uygulama Yönetmeliği gereğince alınan ağaçlandırma bedeline ilave olarak ek ağaçlandırma bedeli alınmasını öngören ve dava konusu işlemin dayanağı olan Orman ve Su İşleri Bakanlığının 16/07/2013 tarih ve 880 sayılı Genelgesi hukuka aykırı bulunarak iptal edildiğinden, hukuki dayanağı ortadan kalkan 01/07/2014 tarih ve 1302982 sayılı işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle,
    dava konusu işlemin iptaline, toplam 579,70-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.940,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davacı tarafından, davanın ilave ağaçlandırma bedeli istenilmesine ilişkin işlemin iptali ile ihtirazi kayıtla ödenen 1.346.084,02-TL'nin iadesine karar verilmesi istemiyle açıldığı, dolayısıyla iptal ve tam yargı davası şeklinde açılan bu davada nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı, yargılama giderlerinin hesaplanmasında dava açılırken ödenen 22.692,55-TL nispi harcın dikkate alınmadığı ileri sürülmektedir.

    Davalı idare tarafından, davacı şirketten ilave ağaçlandırma bedeli istenilmesine ilişkin işlemin sadece Orman ve Su İşleri Bakanlığının 16/07/2013 tarih ve 880 sayılı Genelgesi'ne dayanmadığı, davacı şirket tarafından verilen taahhüt senedinde de ilave ağaçlandırma bedeli ödeneceğinin kabul edildiği, bu nedenle söz konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davacı tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın esasa ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; davalı idare tarafından ise savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu Daire kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; 4. fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin 4. fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
    Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Sekizinci Dairesinin davanın esasına yönelik iptal kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 12/10/2020 tarih ve E:2019/1998, K:2020/1797 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olup, davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Öte yandan, temyizen incelenen kararın davacı lehine 5.940,00-TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı da usul ve hukuka uygun olup, davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Daire kararının yargılama giderlerine (harç) ilişkin kısmı yönünden;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.
    492 sayılı Harçlar Kanunu'nun "Mevzuu" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, "Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir."; "Mükellef" başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasında, "Genel olarak yargı harçlarını davayı açan veya harca mevzu olan işlemin yapılmasını istiyen kişiler ödemekle mükelleftir."; "Harç alma ölçüleri" başlıklı 15. maddesinde, " Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev'i ve mahiyetine göre maktü esas üzerinden alınır."; "Değer esası" başlıklı 16. maddesinin 1. fıkrasında, "Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır..."; "Harcın nispeti" başlıklı 21. maddesinde, "Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır."; "Maktu harçlarda ödeme zamanı" başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrasında, "sayılı tarifede yazılı maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenir."; " Nispi harclarda ödeme zamanı" başlıklı 28. maddesinde, "(1) sayılı tarifede yazılı nispi harçlar aşağıdaki zamanlarda ödenir:
    a) Karar ve ilam harcı,
    Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Şu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınan harcın oranı yirmide bir olarak uygulanır. Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez.
    ..." hükümlerine yer verilmiştir.
    Anılan Kanun'un, yargı harçlarının gösterildiği (1) sayılı tarifesinin "III - Karar ve ilam harcı" üst başlığının altında düzenlenen "Nispi harç" başlıklı 1. fıkrasında, "Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden" nispi karar harcı alınacağı; "Maktu harç" başlıklı 2. fıkrasında, "1'inci fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararla, davanın reddi kararı ve icra tetkik mercilerinin 1'inci fıkra dışında kalan kararlarında" maktu karar harcı alınacağı belirtilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden; davacı şirkete verilen orman izni nedeniyle toplam 1.346.084,02-TL ilave ağaçlandırma bedeli istenilmesine ilişkin işlemin iptali ile ihtirazi kayıtla ödenen söz konusu tutarın iadesine karar verilmesi istemiyle maktu karar harcı yatırılarak İdare Mahkemesinde açılan bu davada, Mahkemece karar harcının nispi esas üzerinden hesaplandığı ve eksik yatırılan 22.962,55-TL peşin harcın davacıya tamamlatıldığı, daha sonra görev ret kararıyla dosyanın Danıştaya gönderildiği, Danıştay Sekizinci Dairesince yapılan yargılama sonucunda, dava konusu işlemin iptaline ve 52,40-TL maktu karar harcının da içinde bulunduğu toplam 579,70-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, ancak davacıdan alınan 22.962,55-TL nispi harç yönünden hüküm kurulmadığı görülmektedir.
    Uyuşmazlıkta, davacı şirketten 1.346.084,02-TL ilave ağaçlandırma bedeli istenilmesine ilişkin işlemin iptaline karar verildiği, ihtirazi kayıtla ödenen söz konusu tutarın iadesi istemi yönünden hüküm kurulmadığı ve davacının kararın bu kısmını temyiz etmediği dikkate alındığında, bu haliyle iptal davası niteliğinde olan iş bu davada 492 sayılı Kanun ve bu Kanun'a bağlı (1) sayılı tarife gereği maktu karar harcı alınması ve davacıdan fazladan alınan 22.962,55-TL nispi harcın iade edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
    Bu durumda, davacıdan fazladan alınan 22.962,55-TL harcın iade edilmemesine yönelik eksikliğin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca; temyize konu kararın hüküm fıkrasındaki, "4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine," ifadesinden sonra gelmek üzere, "fazladan yatırılan 22.962,55-TL nispi harcın davacıya iadesine," ibaresi eklenerek, kararın düzeltilerek onanması gerekmektedir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 07/10/2021 tarih ve E:2021/2149, K:2021/4415 sayılı kararının, esasa ve vekalet ücretine ilişkin kısımlarının ONANMASINA,
    3. Anılan Daire kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmının, hüküm fıkrasındaki "4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine," ifadesinden sonra gelmek üzere, "fazladan yatırılan …-TL nispi harcın davacıya iadesine," ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilerek ONANMASINA,
    4. Kesin olarak, 06/06/2022 tarihinde, davacının temyiz istemi yönünden oyçokluğu, davalı idarenin temyiz istemi yönünden oybirliği ile karar verildi.



    KARŞI OY

    X- Temyiz başvurusuna konu kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 13. maddesinin 1. fıkrasında, "Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
    492 sayılı Harçlar Kanunu'nun yargı harçlarının gösterildiği (1) sayılı tarifesinin "III - Karar ve ilam harcı" üst başlığının altında düzenlenen "Nispi harç" başlıklı 1. fıkrasında, "Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden" nispi karar harcı alınacağı; "Maktu harç" başlıklı 2. fıkrasında, "1'inci fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararla, davanın reddi kararı ve icra tetkik mercilerinin 1'inci fıkra dışında kalan kararlarında" maktu karar harcı alınacağı belirtilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden; davacı şirkete verilen orman izni nedeniyle toplam 1.346.084,02-TL ilave ağaçlandırma bedeli istenilmesine ilişkin işlemin iptali ile ihtirazi kayıtla ödenen söz konusu tutarın iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, Dairece dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, ihtirazi kayıtla ödenen söz konusu tutarın iadesi istemi yönünden ise hüküm kurulmadığı ve davacı lehine 5.940,00-TL maktu vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan, maktu karar harcı yatırılarak açılan iş bu davada, karar harcının nispi esas üzerinden hesaplandığı ve eksik yatırılan 22.962,55-TL peşin harcın davacıya tamamlatıldığı, ancak kararın yargılama giderlerine ilişkin kısmında söz konusu tutar yönünden hüküm kurulmadığı görülmektedir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde temyiz incelemesinde Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir. Ancak, davacı şirketten ilave ağaçlandırma bedeli istenilmesine ilişkin işlemin iptali ile ihtirazi kayıtla ödenen tutarın iadesi istemiyle açılan davada, maktu vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği ile nispi karar harcı alınıp alınmayacağına yönelik uyuşmazlık, anılan Kanun'un 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında maddi hata olarak değerlendirilebilecek bir husus değildir. Anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" kapsamında bir husustur. Bu nedenle, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında da davanın esası hakkında karar vermeye yetkili ve görevli olan Danıştay Sekizinci Dairesince karar verilmesi gerekmektedir.
    Açıklanan nedenle, davacının temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Daire kararının yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyoruz.

    Hemen Ara