Danıştay 6. Daire 2019/80 Esas 2022/6658 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/80
Karar No: 2022/6658
Karar Tarihi: 06.06.2022

Danıştay 6. Daire 2019/80 Esas 2022/6658 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/80 E.  ,  2022/6658 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2019/80
    Karar No : 2022/6658


    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
    2- … 3- … 4- …
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Belediye Başkanlığı/…
    VEKİLİ : Av. …
    2- … Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 12.06.2015 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli Pendik İlçesi Sapanbağları Mahallesi Revizyon Uyguluma İmar Planı plan notlarının ve bu planın dayanağı 05.12.1997-14.04.2000 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli Pendik Merkez Nazım İmar Planının İstanbul ili, Pendik ilçesi, … Mahallesi, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporundaki tespitler ile dava dosyasında yer alan diğer tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin 7. Maddesinin 1. Fıkrasının (c) bendi uyarınca 10 metre enkesitli yolun 1/5000 ölçekli nazım imar planında gösterilmesine gerek olmadığı, parsellerde planlanan 10 metre enkesitli yolun doğu-batı istikametinde sürekliliğinin olduğu, bu yolun planlanması ile kuzey yönünde 125 metre, güney yönünde 190 metre uzunluğunda iki farklı yapı adası oluşturulduğu, bu haliyle dahi yapı adalarının çevresindekilere göre daha uzun olduğu, hem yol sürekliliği, hem ada boyutları açısından bu yola ihtiyaç bulunduğu, uygulama imar planı ile getirilen ulaşım kararının, bir taraftan mevcutta var olan 10 metre enkesitli yolun sürekliliğinin arttırılması yönüyle, diğer taraftan da parsellerin bulunduğu lineer yapı adasının çevresindeki yapı adası dokusuna uygun olarak düzenlenmesi yönüyle ulaşım hiyerarşisi, erişilebilirlik ve kentsel tasarım kriterleri açısından olumlu olduğu, planlama esasları açısından plan paftası, raporu ve plan notlarının bütün olma şartının yerine getirildiği ve bu unsurların birbirini tamamladığı, planda belirlenen bölgesel ulaşım ve alt bağlantılarının kurulması, erişilebilirliğin arttırılması gibi yönleriyle olumlu kanaat oluşturduğu, sonuç olarak özel mülkiyete konu olan ve üzerinde yapı bulunan parsellerin yol alanına ayrılmak suretiyle yapılaşma hakkının kısıtlandığı görülmekle birlikte, ulaşım ve yol sürekliliği, ada boyutları ve erişilebilirlik açısından bölgede yaşayan nüfusa hizmet edecek donatı alanlarının ve ulaşım altyapısının oluşturulmaya çalışıldığı, bu durumun genel olarak şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından uygun olduğu anlaşıldığından dava konusu işlemlerde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onay tarihi ile askıya çıkış tarihi arasında on beş iş gününden fazla zaman olması nedeniyle bu planın planlama esaslarına uygun olmadığı, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Ulaştırma Birimi öğretim üyesinden alınan raporun göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu hüküm verildiği, bölgede alternatif yolların yapılma olasılığı varken mülkiyet haklarına zarar verecek şekilde taşınmazları üzerinden geçirilerek planlanan yolun şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğu, idareye kamulaştırma yükü yükleyeceği, uyuşmazlık konusu 10 metre enkesitli yol ile parçalı ve çok küçük iki farklı imar adası oluşturulduğu, dava konusu işlemlerin hukuka aykırı olduğu savı ileri sürülmektedir.
    SAVUNMALARININ ÖZETİ :
    Pendik Belediye Başkanlığı tarafından; dava konusu imar planlarının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; kentin yaşayan nüfusunun ihtiyaçlarının karşılanması ve erişilebilirliğin sağlanması için modern şehircilik ve çağdaş planlama anlayışına uygun, ilgili yasa ve yönetmeliklerle belirlenen kentsel, teknik, sosyal donatılar ve alt yapı tesisleri ile birlikte yaşanabilir bir yerleşim alanı oluşturulması amacıyla ilgili kurum görüşleri alınarak ve Sapanbağları Mahallesindeki yapılaşma değerleri korunarak bu bölgedeki imar istikametleri ve yol enkesitlerinin yeniden düzenlendiği, dava konusu imar planı çalışmalarının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    Duruşma yapılmasına gerek görülmedi.
    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Uyuşmazlık konusu taşınmazın, 05.12.1997-14.04.2000 tarihinde onaylanan 1/5000 Ölçekli Pendik Merkez Nazım İmar Planında konut alanı, 12.06.2015 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli Pendik İlçesi Sapanbağları Mahallesi Revizyon Uyguluma İmar Planında kısmen konut alanı, kısmen 10 metre enkesitli yol olarak planlandığı görülmüş, davacı tarafından 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile belirlenen 10 metre enkesitli yol kullanım kararına yapılan itirazın reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, "nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan; uygulama imar planı da; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan" olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 6. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde ise, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmış, her planın bir üst kademedeki plana uygun olarak hazırlanması zorunluluğu getirilmiştir.
    14.06.2014 tarih ve 29030 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin; "Genel Plânlama Esasları" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, "Planlar, kademesine ve ölçeğine göre ve yapılış amacının gerektirdiği ayrıntı düzeyinde kalmak koşuluyla alt kademedeki planları yönlendirir." hükmüne, "Gösterim (lejand) Teknikleri" başlıklı 10. maddesinde, her türlü mekânsal planın, kendi kademesinin ve yapılış amacının gerektirdiği çizim ve gösterim tekniğine göre hazırlanacağı kurala bağlanmış, "İmar Planı Değişiklikleri" başlıklı 26. maddesinin 6. fıkrasında, "İmar planında gösterilen yolların genişletme, daraltma ve güzergahına ait imar planı değişikliklerinde:
    a) Devamlılığı olan bir yolun belli bir kesimde şerit sayısı azaltılamaz ve daraltılamaz.
    b) Yolların kaydırılmasında, mülkiyet ve yapılaşma durumu dikkate alınır.
    c) İmar planlarındaki gelişme alanlarında geçiş amaçlı 3,00 metreden dar yaya yolu, 10,00 metreden dar trafik yolu açılamaz; yerleşik alanlarda mülkiyet ve yapılaşma durumlarının elverdiği ölçüde yukarıdaki standartlara uyulur. Ancak parseller 7,00 metreden dar yollardan mahreç alamaz.
    ç) İmar planı değişikliği ile taşıt geri dönüş kurbu olmayan çıkmaz yol ihdas edilemez.
    d) İmar planlarında Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda olan karayollarında yapılacak her türlü değişiklikte bu Kuruluştan alınacak görüşe uyulur." hükmüne yer verilmiştir.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İmar hukukunda planların kademeli birlikteliği olarak da adlandırılan planlama hiyerarşisi gereği alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunludur.
    Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planının plan açıklama raporu, plan uygulama hükümleri ve plan lejantı incelendiğinde, 1/5000 ölçekli nazım imar planında bulunan taşıt yollarından en küçük 12,00 metre en kesitli taşıt yolunun gösterildiği, 10,00 metre en kesitli taşıt yollarının ise gösterilmediği anlaşılmıştır.
    Danıştay Altıncı Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre, taşıt yolu olan 10,00 metre ve üzerindeki en kesitli yolların ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümünü gösterecek olan 1/5000 ölçekli nazım imar planında yer alması gerekmektedir.
    Bu durumda, uyuşmazlık konusu taşınmazda öngörülen 10,00 metre en kesitli taşıt yolunun dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında gösterilmediği, yine 1/5000 ölçekli nazım imar planında yer almayan bu yolun ''planların kademeli birlikteliği" ilkesine ve üst ölçekli nazım imar planına aykırı olarak dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında gösterildiği görüldüğünden, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planında bu yönleriyle planlama ilkelerine ve mevzuata uyarlık görülmemiştir.
    Bu itibarla, davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 06/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.



    KARŞI OY (X) :
    Dava; 12.06.2015 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli Pendik İlçesi Sapanbağları Mahallesi Revizyon Uyguluma İmar Planı ile plan notlarının, bu planın dayanağı 05.12.1997-14.04.2000 tarihinde onaylanan 1/5000 Ölçekli Pendik Merkez Nazım İmar Planının İstanbul ili, Pendik ilçesi, … Mahallesi, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
    Uyuşmazlıkta, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında, uyuşmazlık konusu taşınmazın bir kısmının üzerinden geçecek şekilde 10 metre enkesitli yol planlanmasına karşın, bu yolun 1/5000 ölçekli nazım imar planında yer almadığı ayrıca nazım imar planında en küçük 12,00 metre en kesitli taşıt yollarının gösterildiği, 10,00 metre en kesitli taşıt yollarının ise gösterilmediği görülmüştür.
    3194 sayılı Kanun'un ''Tanımlar'' başlıklı 5. maddesindeki nazım ve uygulama imar planlarının tanımları göz önünde bulundurulduğunda, ana ulaşım sisteminin, bu bağlamda birinci ve ikinci derecedeki ulaşım yollarının nazım imar planı ile daha alt düzeydeki tali nitelikte üçüncü derece ve daha altındaki yolların ise uygulama imar planları ile düzenlenmesi gerekeceği görülmektedir.
    Ayrıca ana ulaşım sistemi içindeki hangi enkesitli yolun nazım imar planında gösterilmesi gerekeceği hususu yolun enkesitinden ziyade planlanan bölgenin meskun yerleşik alan ya da gelişme alanı olup olmadığı gibi özelliğine ya da imar planı içerisinde ulaşım sistemi bakımından üstlendiği fonksiyonla ilişkili olması gerekir.
    Ölçeği gereği genel kullanım kararları ile başlıca bölge tiplerini belirleyen nazım imar planının, uygulama imar planıyla düzenlenmesi gereken imar adaları oluşturulmadan belirtilen nitelikteki yol kullanımını ihdas etmesinin planlama ilkeleri bakımından mümkün olmadığı, nitekim uyuşmazlığa konu "yol"un geçtiği bölgede nazım imar planında ada bazında bir düzenleme yapılmadığı nazır imar planı paftasının incelenmesinden görülmekte olduğu gözetildiğinde, bu kapsamda özellikle yapı adalarını ve bu bağlamda da farklı kullanım kararlarına konu alanları birbirinden ayıran ve bunlar arasındaki ulaşım ihtiyacının karşılanmasına yönelik yolların uygulama imar planı kararı ile getirilebileceğinde hiçbir duraksama bulunmamaktadır.
    Uyuşmazlıkta, mahkemece yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporda, uyuşmazlık konusu taşınmazın üzerinden geçecek şekilde planlanan 10 metre enkesitli yolun doğu-batı yönünde sürekliliği olan bir yol olduğu, hem yol sürekliliği hem de ada boyutları açısından bu yola ihtiyaç olduğu, imar planı ile getirilen ulaşım kararının ulaşım hiyerarşisi, erişilebilirlik ve kentsel tasarım açısından olumlu olduğu yönünde tespitlere yer verildiği görülmüştür.
    Bu kapsamda, uygulama imar planında düzenlenen 10 metre enkesitli yolun ana ulaşım sisteminin bir parçası olmadığı, ana aksları bağlantı sağlamak amacıyla planlandığı anlaşıldığından, bu yolun ulaşım sisteminde üstlendiği fonksiyon itibariyle dava konusu nazım imar planında gösterilmemesinin planlama esaslarına aykırı olmadığı, uyuşmazlık konusu taşınmazın bir kısmının üzerinden geçecek şekilde planlanan 10 metre enkesitli yolun nazım imar planında düzenlenmeden dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında düzenlenmesinin ise tek başına plan hiyerarşisine aykırılık oluşturmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Bu durumda, yukarıda belirtilen gerekçeler göz önüne alındığında, davanın reddi yolunda İdare Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Hemen Ara