Resmi belgede sahtecilik - hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3429 Esas 2015/7764 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3429
Karar No: 2015/7764
Karar Tarihi: 08.12.2015

Resmi belgede sahtecilik - hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3429 Esas 2015/7764 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet hükümleri verildiği, hükümlerin TCK'nin 43/1. ve 53/1. maddeleri uyarınca zincirleme suç hükmü dikkate alınarak ve Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararı gözetilerek bozulduğu belirtilmiştir. TCK'nin 51. maddesi ile infaz kurumu haline getirilen ertelemede mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olduğu, denetim süresinin alt sınırının mahkumiyet cezasından az olamayacağı ve hak yoksunluklarının uygulanması bakımından Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli iptal kararının gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir.
23. Ceza Dairesi         2015/3429 E.  ,  2015/7764 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçlarından zamanaşımı süresi içerisinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
    Sanık ... suç tarihinde diğer sanıklar ..."ın ve ..."ın sahibi oldukları Zaman Kuyumculuk isimli işyerinde çalıştığı, sanık ..."in müşterilerden tahsil ettiği paraları uhdesinde tutarak işyerine teslim etmediği, bu hususun tespiti üzerine sanık ..."in yakınları olan katılanlar ... ve ... tarafından sanıklar ... ve ..."a kısmi ödemede bulunulduğu, ayrıca; 25.12.2006 keşide tarihli, borçlusu katılanlar ve sanık ..."in olan 20.000 TL bedelli senedi verdikleri, sanıklar ... ve ..."ın senet üzerinde tahrifat yaparak Kırşehir İcra Müdürlüğü"nün 2007/1403 Esas sayılı dosyası kapsamında katılanlar ve sanık ... hakkında icra takibi yaptıkları, bu suretle sanık ..."in hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ile sanıklar ... ve ..."ın resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda;
    A-Sanık ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmü yönünden yapılan incelenmesinde;
    Sanık ..."in dosya kapsamına göre, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de; bu husus karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve dairece düzeltilen husus dışındaki hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ..."in yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 tarih ve 2010/4-71 Esas, 2010/76 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi; TCK"nın 51. maddesi uyarınca sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ve bir infaz kurumu olarak düzenlenen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesinin, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından, denetim süresinin mahkûm olunan hapis cezasından az olamayacak şekilde belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında denetim süresinin belirlenmesine ilişkin kısımdaki "1 yıl 6 ay" ifadesinin çıkarılarak yerine, "1 yıl 8 ay" ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    B-Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri yönünden yapılan incelenmesinde;
    Sanıklar ... ve ... müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    -Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarı"nın 02.09.2009 tarihli raporu uyarınca suça konu senedin mevcut haliyle aldatma kabiliyetini haiz olmadığının tespiti karşısında; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğini bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu senedin duruşmaya getirtilerek aldatma kabiliyeti hususu incelenip özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 tarih ve 2010/4-71 Esas, 2010/76 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi; 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesiyle, bir infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, TCK"nın 51/3. maddesi gereğince denetim süresinin alt sınırının mahkûm olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden anılan emredici düzenlemeye aykırı olacak şekilde, mahkemece 1 yıl 8 ay hapis cezası verilen sanıklar hakkında 1 yıl 6 ay denetim süresi belirlenmesi,
    3-Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara