Esas No: 2021/16079
Karar No: 2022/3398
Karar Tarihi: 07.06.2022
Danıştay 2. Daire 2021/16079 Esas 2022/3398 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/16079 E. , 2022/3398 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/16079
Karar No : 2022/3398
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesince verilen 08/12/2020 günlü, E:2020/5213, K:2020/5710 sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava, emniyet amiri olarak görev yapan davacının "kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek" fiili nedeniyle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/12. maddesi uyarınca 5 kez ayrı ayrı meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de suçun işleniş tarihi itibarıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127. maddesi gereği zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle dosyanın ilgili bölümlerinin işlemden kaldırılması yolundaki İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dava dosyasında yer alan tüm bilgi ve belgeler ile mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının, dosyada adı geçen şahısların inandırıcı ve makul sebeplere dayanmadan yasadışı örgütlerle irtibatlandırılarak usulsüz dinleme yapılmasına ve özel hayatlarının gizliliği ve haberleşme hürriyetinin ihlaline sebebiyet verdiği hususunun sübut bulduğu sonucuna varıldığı; bu durumda, davacının eyleminin gerektirdiği şekilde Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8/12. maddesi gereğince 5 kez "Meslekten Çıkarma" cezasıyla tecziyesi gerekmekte ise de, suçun işleniş tarihi itibarıyla 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127. maddesi gereğince idarenin ceza verme zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle dosyanın bu yönüyle işlemden kaldırılmasına karar verilmesi yönündeki dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Kararın, davacı tarafından Söke T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne verilen ve Söke Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosyaya gönderilen 02/04/2020 günlü dilekçesi ile temyiz edilmesi üzerine … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararıyla temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin karar ise Danıştay Beşinci Dairesinin 08/12/2020 günlü, E:2020/5213, K:2020/5710 sayılı kararıyla; … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının davacının daha önce yapılan tebligatları aldığı mernis adresine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve anılan tarihte davacının tutuklu bulunmadığı hususları da birlikte değerlendirildiğinde, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle onanmıştır.
Davacı, Danıştay Beşinci Dairesinin 08/12/2020 günlü, E:2020/5213, K:2020/5710 sayılı kararının düzeltilmesini istemektedir.
KARAR DÜZELTME TALEBİNDE
BULUNANIN İDDİALARI : Davacı tarafından; Mahkeme kararının tebliğinin Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı olduğu, ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı, dava konusu atama işleminin hukuka ve mevzuata aykırı olarak tesis edildiği ileri sürülerek, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme istemi kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesince verilen onama kararı kaldırılarak Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararı uyarınca doğrudan Dairemiz esasına alınan dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının işbu davadaki adli yardım talebinin daha önce, Danıştay Beşinci Dairesinin 08/12/2020 günlü, E:2020/5213, K:2020/5710 sayılı kararı ile kabul edildiği görüldüğünden, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince, adli yardım istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesinin 08/12/2020 günlü, E:2020/5213, K:2020/5710 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesinde davacı tarafından adres olarak "… Mah. … Sk. No:… …/…" adresinin bildirildiği, başkaca bir adres beyan edilmediği, davalı idare savunma dilekçesinin, dava dilekçesinde bildirilen adrese "mernis adresi" şerhi düşülmek suretiyle adreste tebligat yapılabilecek kimsenin bulunmaması üzerine, mahalle muhtarı …'a imza karşılığı bırakılmak ve buna ilişkin ihbarname kapıya yapıştırılmak suretiyle tebliğ edildiği, davanın reddine ilişkin A…İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının da yine aynı şekilde davacının adresine "mernis adresi" şerhi düşülmek suretiyle 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca tebliğe çıkarıldığı, adreste tebligat yapılabilecek kimsenin bulunmaması üzerine, mahalle muhtarı …'a imza karşılığı bırakılmak ve buna ilişkin ihbarname kapıya yapıştırılmak suretiyle 03/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, diğer taraftan davacının … İdare Mahkemesine cezaevi müdürlüğü aracılığıyla yazdığı dosyada mevcut 02/04/2020 tarihli dilekçesinde, 12/12/2016 tarihinden itibaren tutuklu olduğunu, Mahkeme kararından haberdar olmadığını belirterek tebliğ tarihinin 11/03/2020 olarak düzeltilmesi ve davanın reddine ilişkin kararın bozulması istemiyle temyiz başvurusunda bulunulduğu görülmüştür.
Davacının, Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesinde belirtilen haklardan (en yakın komşulardan birine varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir) faydalanmadığı, diğer bir deyişle Mahkeme kararına ilişkin tebligatın, davacının bilinen en son adresine mernis şerhi düşülmeksizin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekirken, belirtilen hususa uyulmadığı anlaşıldığından, öğrenme tarihi esas alınmak suretiyle davacı tarafından süresi içerisinde temyiz talebinde bulunulduğu sonucuna varılarak; davacının temyiz başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Bu itibarla, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve temyiz isteminin esasının incelenmesine geçilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.