Danıştay 13. Daire 2016/3442 Esas 2022/2505 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2016/3442
Karar No: 2022/2505
Karar Tarihi: 07.06.2022

Danıştay 13. Daire 2016/3442 Esas 2022/2505 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı şirket, Rekabet Kurumu'nun 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. ve 6. maddelerini ihlal ettiğini iddia ederek yaptığı şikayet başvurusunun reddi ile soruşturma açılmaması yönündeki kararın iptal edilmesi istemiyle İdare Mahkemesi'ne başvurmuştur. Ancak mahkeme, davacı şirketin iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle istemi reddetmiştir. Danıştay Onüçüncü Dairesi, temyiz isteminin reddine ve İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.
Kanun maddeleri:
- 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesi: Rekabeti kısıtlayıcı anlaşmalar, uyumlu fiyat artırıcı davranışlar, hâkim durumdaki işletmelerin kötüye kullanması ve kamunun yararına olanların dışında rekabeti engelleyici veya bozucu her türlü işlem yasaktır.
- 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 6. maddesi: Rekabetin bozulduğunu veya bozulacağını tespit eden Rekabet Kurulu, gerekli önlemleri alabilir.
Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/3442 E.  ,  2022/2505 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2016/3442
    Karar No:2022/2505

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, … A.Ş.'nin (…) bayilerine baskı uygulayarak 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. ve 6. maddelerini ihlâl ettiği iddiasıyla yapılan şikâyet başvurusunun reddi ile soruşturma açılmaması yönündeki … tarih ve … sayılı Rekabet Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı şirketin şikâyeti üzerine düzenlenen … tarih ve … sayılı ilk inceleme raporunun Kurul tarafından değerlendirilmesi sonucu anılan herhangi bir ihlâl olmadığına ilişkin … tarih ve … sayılı kararın, Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 06/04/2012 tarih ve E:2009/877, K:2012/602 sayılı kararı ile iptal edildiği, akabinde Kurul tarafından konunun yeniden değerlendirilmesi sonucu herhangi bir ihlâl tespit edilmediğinden bahisle 4054 sayılı Kanun çerçevesinde herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığına ve şikâyetin reddine karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı, davacı şirketin, …'nin bayilerince kullanılan "…" adlı yazılım programının … tarafından yeniden satış fiyatının tespit edilmesine ve pasif satışların engellenmesine imkân verdiği iddiasına ilişkin olarak, "…" adlı yazılım programının, … bayilerinin satış, faturalama gibi işlemlerini yürütmeleri amacıyla … tarafından bayiler için sağlanmış olan bir yazılım sistemi olduğu, bu yazılımın kullanımına ilişkin olarak … tarafından bayilere eğitim verildiği, kullanım kılavuzları dağıtıldığı, "…" sisteminin 2012 yılının ilk çeyreğinden itibaren kullanılmadığı, söz konusu yazılımın yerine yine aynı amaçla "…" isimli yeni bir yazılımın kullanılmaya başlandığı, raportörlerce …'nin bazı bayileriyle telefonla görüşüldüğü, …'den "…" sistemine ilişkin bilgi istenildiği, …'nin Kırıkkale bayiinde söz konusu sistemin incelendiği, …'nin Şereflikoçhisar bayii ile yapılan telefon görüşmesinde, kendilerinin programın çalışma sistemi hususunda eğitim aldıkları, …'nin sisteme girdiği tavsiye fiyatın altına inebildiklerinin ifade edildiği, Polatlı bayiinin ise, fiyat girilmediğinde "…" sisteminin otomatik olarak kendi listelerinden fiyat girdiğini, ancak istedikleri takdirde bu fiyat listelerini değiştirebildikleri tespitinde bulunulduğu, …'nin "…" sisteminin kullanımda olduğu dönemde bayilerinin yeniden satış fiyatlarını değiştirmediği, "…" yazılımının değerlendirilebilmesi amacıyla yapılan yerinde incelemelerde, "…" sisteminin bayilerin fiyat ve müşterilerine müdahale ettiğine ilişkin herhangi bir belge ve bulguya rastlanmadığı, davacı şirketin sözleşmesinin feshi üzerine ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açtığı davada anılan Mahkemece yaptırılan teknik bilirkişi incelemesinin rekabet hukuku açısından sonuç doğurucu niteliğinin bulunmadığı, bu incelemede kullanılan bilgisayar sistemi ile merkez arasındaki iletişim ve muhasebeleme konusunun irdelendiği ve rekabet ihlâli sonucu doğurabilecek bir tespitin yer almadığı, kaldı ki bu raporda da bayilerin merkezden bağımsız fatura düzenleme, satış yapabilme ve pasif satışına engel bir durumdan bahsedilmediği, sadece satışların merkezden denetleme ve incelenmesinin mümkün olduğundan bahsedildiği, dolayısıyla bu rapordan hareketle ve yapılan diğer tespitler ve bayilerin iddiaları karşısında rekabet ihlâli bulunduğu sonucuna ulaşılması mümkün bulunmadığından, davacı tarafından yapılan şikâyetin reddine ilişkin dava konusu kararda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, iptal kararının uygulanması için tesis edilen dava konusu işlemin ilk Kurul kararının tekrarı niteliğinde olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde …'nin rekabeti ihlâl ettiğinin açıkça ortaya konulduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Davalı idare tarafından, dava konusu Kurul kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara