Esas No: 2019/4814
Karar No: 2022/2604
Karar Tarihi: 07.06.2022
Danıştay 9. Daire 2019/4814 Esas 2022/2604 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/4814 E. , 2022/2604 K.Özet:
Dokuzuncu Daire'nin 2022/2604 sayılı kararına göre, davacı şirketin vergi borçlarının tahsil edilmesi amacıyla davacının adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygun olmayan kısımlar bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Vergi Mahkemesi tarafından verilen bu kararın ise Bölge İdare Mahkemesi tarafından istinaf başvurusuna konu olmuştur. Ancak Bölge İdare Mahkemesi, Vergi Mahkemesinin kararının hukuka ve usule uygun olduğunu belirterek istinaf başvurusunu reddetmiştir. Sonuç olarak, temyiz istemleri reddedilerek Vergi Mahkemesi kararı onanmıştır.
Kanun maddelerine gelince, kararda sıkça bahsedilen ve kaynak olarak gösterilen kanun maddesi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesidir. Bu madde, mükelleflerin vergi beyannamelerini vermemeleri veya eksik beyanname vermiş olmaları durumunda matrah takdiri yapılabileceğini ve vergi dahil her türlü alacağın bu takdir edilen matraha göre hesaplanacağını düzenler. Ayrıca, dava sürecinde idarenin kullanabileceği diğer kanun maddeleri arasında Vergi Usul Kanunu'nun 344-350
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4814
Karar No : 2022/2604
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Gıda Soğuk Hava Deposu İşletmeciliği Su Ürünleri İnşaat Organizasyon Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … ilâ … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacının 23/09/1998 ila 10/04/2014 tarihleri arasında şirketin ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu, 10/04/2014 tarihinde hisselerinin tamamını devrederek kanuni temsilcilikten ayrıldığı, davacının kanuni temsilcilik görevinin sonra erdiği ve hisselerini devrettiği tarihten sonra şirketin gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte fatura düzenleme işine başladığı ve yine devir tarihinden öncesine ilişkin olarak da geçmişe dönük olarak sahte fatura tanzim ettiğinin vergi tekniği raporuyla tespit edildiği, dolayısıyla davacının söz konusu vergi borçlarından sorumlu tutulması hukuken mümkün bulunmadığından adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin anılan borçlara ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan 2014/Ocak-Aralık dönemine ilişkin "kesin mizan vermeme" sebebiyle kesilen özel usulsüzlük cezası, … tarih … sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan 2014/Nisan-Haziran dönemi için verilen geçici vergi beyannamesinden kaynaklanan gecikme zammı, … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan ve verilen beyannameler sebebiyle tahakkuk eden 2013/Ocak-Aralık, 2014/Nisan-Haziran, 2014/Nisan ve 2014/Ocak-Mart dönemlerine ait damga vergileri ve 2014/Nisan-Haziran dönemine ait gelir stopaj vergisi yönünden; davacının borçların doğduğu veya ödenmesi gerektiği dönemlerde şirketi temsile yetkili bulunmadığı anlaşıldığından, ödeme emirlerinin bu kısımlarında hukuka uygunluk bulunmadığı, dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriğindeki kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası ile gecikme faizinin, mükellefin 2014/Ocak-Aralık dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesini vermediğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30. maddesine istinaden matrah takdiri yoluna gidilmesinden kaynaklandığı, şirket hisselerini 10/04/2014 tarihinde devredip kanuni temsilcilik görevi sona eren davacının, verilmeyen beyannamelerden dolayı salınan vergi ile kesilen cezalar ve ferilerinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrinin 10. sırasında yer alan 400,00 TL tutarlı 2013/Temmuz dönemine ilişkin Ba-Bs formunun verilmediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezasının asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin şirketin adresinde 26/02/2015 tarihinde tebliğ edilememesi üzerine ilanen tebliği yoluna gidildiği, şirket adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğ evrakının okunaklı olmadığı, ilgili ilan listesinin muhtarlığa gönderildiğine dair belgenin sunulmadığı da dikkate alındığında ilanen tebliğe ilişkin şartların oluşup oluşmadığının idarece ortaya konulamadığı anlaşıldığından, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin bu kısmında hukuka uyarlık görülmediği, aynı ödeme emrinin 7. sırasında yer alan 800,00 TL tutarlı 2013/Temmuz dönemine ilişkin Ba-Bs formunun verilmediği gerekçesiyle kesilen özel usulsüzlük cezası bakımından; davacının bu tarihlerde şirketi temsile yetkili olduğu ve amme alacağının şirket tüzel kişiliğine ait mal varlığından tahsil edilemeyeceği hususu açık olup ödeme emrinin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, … tarih ve … sayılı ödeme emrinin 2013/Temmuz dönemine ait 800,00 Türk lirası özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmı dışında kalan borçlara ilişkin kısmı ile dava konusu diğer ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ödeme emirleri içeriğindeki borçların dönemlerinin devir öncesindeki davacının dönemine ilişkin olduğu, davacının bu dönemdeki şirket borçlarından sorumlu olduğu, dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.