Esas No: 2017/105
Karar No: 2017/86
Karar Tarihi: 12/04/2017
AYM 2017/105 Esas 2017/86 Karar Sayılı Norm Denetimi İlamı
Esas Sayısı : 2017/105
Karar Sayısı : 2017/86
Karar Tarihi : 12.4.2017
R.G.Tarih-Sayısı : Tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Gaziantep 17. Asliye Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203. maddesinin, Anayasa’nın 2., 5., 10. ve 48. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Şüpheli hakkında mühür bozma suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I- İPTALİ İSTENİLEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un itiraz konusu 203. maddesi şöyledir:
“Mühür bozma
MADDE 203- (1) Kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldıran veya konuluş amacına aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılır.”
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında, başvuru kararı ve ekleri, Raportör Abuzer YAZICIOĞLU tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. Anayasa’nın 152. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddelerine göre mahkemeler, bakmakta oldukları davalarda uygulayacakları kanun ya da kanun hükmünde kararname kurallarını Anayasa’ya aykırı görürler veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırlar ise o hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidirler. Ancak, bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralın da o davada uygulanacak kural olması gerekmektedir. Uygulanacak kurallar, davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak niteliği bulunan kurallardır.
3. Başvuran Mahkeme, 5237 sayılı Kanun’un 203. maddesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İtiraz konusu kuralda, “mühür bozma” suçuna karşı korunmak istenen menfaatin, “bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak” olduğu ve bu menfaati belirleyenin, “kanun” veya “yetkili makamların emri” olduğu belirtilmiştir.
4. Bakılmakta olan davada belediye yetkilileri tarafından mühürlenen su sayacından izinsiz yararlanma durumu bulunduğundan, “yetkili makamların emri” uyarınca korunan bir menfaatin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda itiraz konusu kuralda yer alan “Kanun …” ibaresi uygulanacak kural değildir.
5. İtiraz konusu kuralın kalan bölümü uygulanacak kural olmakla birlikte, kuralda yer alan “bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldıran veya konuluş amacına aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılır.” bölümü, hem “Kanun” hem de “yetkili makamların emri” için geçerli ortak kural niteliğini taşımaktadır. Dolayısıyla incelemeye esas alınması gereken bölümün, “veya yetkili makamların emri” ibaresi ile sınırlandırılması gerekir.
6. Öte yandan, Anayasa’nın “Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi” başlıklı 152. maddesinin dördüncü fıkrasında, “Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz.”; 6216 sayılı Kanun’un “Başvuruya engel durumlar” başlıklı 41. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise “Mahkemenin işin esasına girerek verdiği ret kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından itibaren on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla itiraz başvurusu yapılamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
7. 5237 sayılı Kanun’un 203. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan itiraz konusu “...veya yetkili makamların emri...” ibaresine yönelik daha önce yapılan başka bir itiraz başvurusu, Anayasa Mahkemesi"nin 22.5.2013 tarihli ve E.2012/77, K.2013/66 sayılı kararıyla esastan reddedilmiş ve karar 26.7.2013 günlü ve 28719 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
8. Anayasa Mahkemesince işin esasına girilerek verilen ret kararından sonra aynı kural hakkında yeni bir başvurunun yapılabilmesi için, önceki kararın Resmî Gazetede yayımlandığı 26.7.2013 tarihinden başlayarak geçmesi gereken on yıllık süre henüz dolmamıştır.
9. Açıklanan nedenle, 5237 sayılı Kanun’un 203. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan “...veya yetkili makamların emri...” ibaresine yönelik itiraz başvurusunun, Anayasa’nın 152. maddesinin dördüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 41. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereğince reddi gerekir.
III- HÜKÜM
26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203. maddesinin;
A- “Kanun…” ibaresinin, itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu ibareye ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE,
B- Kalan bölümünün esasının incelenmesine, esasa ilişkin incelemenin “…veya yetkili makamların emri…” ibaresiyle sınırlı olarak yapılmasına,
C- “…veya yetkili makamların emri…” ibaresinin iptaline karar verilmesi talebiyle yapılan itiraz başvurusunun, Anayasa’nın 152. maddesinin dördüncü fıkrası ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 41. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereğince REDDİNE,
12.4.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan Zühtü ARSLAN |
Başkanvekili Burhan ÜSTÜN |
Başkanvekili Engin YILDIRIM |
Üye Serdar ÖZGÜLDÜR |
Üye Serruh KALELİ |
Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
Üye Recep KÖMÜRCÜ |
Üye Nuri NECİPOĞLU |
Üye Hicabi DURSUN |
Üye Celal Mümtaz AKINCI |
Üye Muammer TOPAL |
Üye M. Emin KUZ |
Üye Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üye Kadir ÖZKAYA |
Üye Rıdvan GÜLEÇ |
Üye Recai AKYEL |
Üye Yusuf Şevki HAKYEMEZ |