Esas No: 2019/4580
Karar No: 2022/2611
Karar Tarihi: 07.06.2022
Danıştay 9. Daire 2019/4580 Esas 2022/2611 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/4580 E. , 2022/2611 K.Özet:
Danıştay 9. Dairesi, Vergi Mahkemesi'nin davacının ödeme emirlerinin iptali talebini reddettiği kararını onadı. Davacı, şirket ortağı olarak vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin usulsüz olduğunu ve şirketin borcu olmadığını iddia etmişti. Ancak Bölge İdare Mahkemesi, davacının şirket ortağı olduğu dönemlerde ödeme emirlerine konu kamu alacağının şirketten usulüne uygun olarak tahsil edildiğini belirtti. Mahkeme, davacının sadece bir kısmıyla ilgili olarak istinaf başvurusunu kabul etti ve ödeme emirlerinin iptaline karar verdi. Kararda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun ilanen tebliğ şartlarının gerçekleşmediği belirtildi.
Kanun maddeleri: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesi, 6111 sayılı Kanun
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4580
Karar No : 2022/2611
TEMYİZ EDENLER :1- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü-…
2- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Harita Madencilik Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı ve müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … , … ila … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacının asıl borçlu şirkette 25/07/2011-19/01/2012 tarihleri arasında %50 hisse ile ortak olduğu, anılan dönemler için ortak sıfatıyla ve diğer dönemler için de müteselsilen sorumlu olduğu, ödeme emirlerine konu kamu alacağının şirketten tahsili için usulüne uygun olarak tüm kanuni yolların tüketildiği görüldüğünden, dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının istinaf başvurusuna ilişkin dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, mahkeme kararının, dava konusu … tarih ve … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 2011/Ocak ve Nisan dönemine ait katma değer vergisi, 2010 yılına ait kurumlar vergisi, 2010/Ekim-Aralık ve 2011/Ocak-Mart dönemine ait gelir stopaj vergisi, 2010/Temmuz-Eylül ve Ekim-Aralık dönemine ait gecikme zammı alacaklarına ilişkin kısmı ile … tarih ve … takip numaralı ödeme emri yönünden davanın reddine dair hüküm fıkrasının dayandığı hukuki nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve bu hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak durumda görülmediğinden reddine; dava konusu … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 2010/Aralık, 2011/Şubat,Mart,Mayıs dönemlerine ait katma değer vergisine ilişkin kısmı yönünden, anılan vergi borçlarının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ile … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin ilanen tebliğ edildiği belirtilmiş ise de; belirtilen ödeme emirlerinin 03/03/2014 tarihinde şirketin eski adresinde şirket ortağı ve temsilcisi olmayan … 'a tebliğ edildiği, dolayısıyla söz konusu tebligatın usulsüz olduğu, öte yandan anılan ödeme emirlerinin şirketin eski adresinde şirkete tebliğ edilmeye çalışıldığına dair tebliğ alındısında şirketin adreste bulunamadığına dair herhangi bir şerh yer almadığı gibi tebliğ alındısının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 102. maddesinde belirtilen kişilerin imzası ile tutanak haline getirilmemiş olması karşısında, ilanen tebliğ şartlarının gerçekleşmediği, bu durumda; asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebliğinin usulsüz olması nedeniyle, asıl borçlu şirket hakkında usulüne uygun şekilde takip yapılarak kesinleşmiş bir vergi borcundan söz edilemeyeceğinden, şirket ortağı sıfatı ile davacı adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 2010/Aralık, 2011/Şubat,Mart,Mayıs dönemlerine ait katma değer vergisine ilişkin kısmında ve mahkeme kararının ödeme emrinin bu kısmı yönünden davanın reddine dair hüküm fıkrasında hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu … tarih ve … , … ve … takip numaralı ödeme emirleri yönünden ise; davacının 25/07/2011-19/01/2012 tarihleri arasında %50 hisse ile asıl borçlu şirketin ortağı olduğu, dava konusu … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 04/04/2011 tarihinde yapılan başvuru üzerine 6111 sayılı Kanun kapsamında matrah artırımına ilişkin borçlardan kaynaklandığı, ödeme emri içeriği borçların vade tarihlerinin ise davacının şirket ortaklığından ayrıldıktan sonraki tarihlere isabet ettiği; dava konusu … tarih ve … , … ve … takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçların ise 13/01/2015 ve 24/11/2015 tarihinde düzenlenen uzlaşma tutanaklarına dayalı olduğu, söz konusu borçların doğduğu ve ödenmesi gereken tarihlerde şirketin ortağı olmayan davacının anılan borçlardan sorumlu tutulmasına hukuken olanak bulunmadığından, … tarih ve … , … ve … takip numaralı ödeme emirlerinde hukuka uyarlık, mahkeme kararının bu ödeme emirleri yönünden davanın reddine dair hüküm fıkrasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, Mahkeme kararının bu kısımlarının kaldırılmasına, dava konusu … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 2010/Aralık, 2011/Şubat,Mart,Mayıs dönemlerine ait katma değer vergisine ilişkin kısmı ile … ve … , … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI: Ortaklık döneminin yanlış tespit edildiği, söz konusu şirketin ortağı olduğu dönemlerde şirketin hiçbir vergi borcu olmadığı, düzenlenen vergi/ceza ihbarnamelerinin tebliğ edilmediği, tahakkuk ettirilen vergi borcu ve ödeme emirlerinin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
DAVALININ İDDİALARI: Asıl borçlu şirketten dava konusu amme alacaklarının tahsili için usulüne uygun olarak tüm kanuni yolların tükendiği, söz konusu alacakların tahsil edilemeyeceği anlaşıldıktan sonra şirket ortağı olan davacı adına ödeme emirleri düzenlenerek tebliğ edildiği, ödenmeyen amme alacağı için davacının gayrimenkulleri üzerine haciz tatbik edildiği, dolayısıyla yapılan işlemlerde hata bulunmadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir. Davalı idarenin savunması yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Tarafların temyiz isteminin reddine,
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
Temyiz isteminde bulunan davacıdan … -TL maktu harç alınmasına,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.