Danıştay 13. Daire 2017/365 Esas 2022/2499 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2017/365
Karar No: 2022/2499
Karar Tarihi: 07.06.2022

Danıştay 13. Daire 2017/365 Esas 2022/2499 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/365 E.  ,  2022/2499 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2017/365
    Karar No:2022/2499

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Malları
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurumu
    VEKİLİ : Av. ...
    MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : ... Dağıtım A.Ş.
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:.., K:.... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, sanayi abone grubu yerine ticarethane abone grubu tarifesine göre fiyat farkı tahakkuk ettirilmesi nedeniyle dağıtım lisansı sahibi olan ... Elektrik Dağıtım A.Ş. (...) hakkında yürütülen soruşturma sonucunda; anılan dağıtım şirketinin fark faturası çıkarmasının, 3002 sayılı Kurul kararının eki 21 Dağıtım Şirketi İçin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar'ın 1. maddesinin (a) bendinde yer alan "Sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi hâlinde tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılır." kuralına aykırılık teşkil etmediği (kararın birinci kısmı); bazı sanayi kuruluşlarına fatura üzerinde sanayi sicil belgesi sürelerinin dolmakta olduğuna ilişkin uyarı yapılırken bazı illerde bu ikazların yapılmayarak "eşit taraflar arasında ayrım gözetilmemesi" ilkesine aykırı davranılmasının 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 9. maddesinin ikinci fıkrası ile Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 25. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine aykırı olduğu, bu nedenle ... ihtarda bulunulmasına (kararın ikinci kısmı) ilişkin ... tarih ve .... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; ...'ın 31/12/2012 tarihinden önce abone grubu değişikliğini zamanında yapmayarak fark faturası çıkarılması iddiası yönünden, 29/12/2010 tarihli Usul ve Esaslarda, 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanunu'nda tanımı yapılan ve ilgili resmî kuruluşça onaylı sicil belgesini ibraz eden sanayi işletmelerinin bu abone grubu kapsamında olduğu, sanayi abone grubu tarifesi uygulaması bakımından sanayi sicil belgelerinin, ilgili resmî kuruluş tarafından yayımlanan tebliğ çerçevesinde geçerliliği esas olup, ilgili resmî kuruluş tarafından vize edilen sanayi sicil belgelerinin onaylı bir sureti eş zamanlı olarak dilekçe ekinde ibraz edileceği, sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi hâlinde tüketimlerinin ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılacağının düzenlendiği, eylem tarihi itibarıyla yürürlükte olan mevzuat gereğince dağıtım şirketinin faturalandırma yaparken bildirim yapma yükümlülüğünün düzenlenmediği dikkate alındığında, Kurul kararının soruşturmanın sona erdirilmesine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı; bazı sanayi kuruluşlarına fatura üzerinde sanayi sicil belgesi sürelerinin dolmakta olduğuna ilişkin uyarı yaparken bazı illerde bu uyarıyı yapmayarak eşit taraflar arasında ayrım gözetmeme ilkesinin ihlâl edildiği iddiası yönünden, bu eylemin dağıtım şirketinin savunması ile de sabit olduğu, fiil tarihinde geçerli olan 4628 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile işlem tarihinde yürürlükte olan 6446 sayılı Kanun'un 9/2 maddesi gereğince dağıtım şirketinin eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin hizmet sunmakla yükümlü olduğu, bu fiil nedeniyle eylem tarihinde yürürlükte olan 4628 sayılı Kanun'un 11. maddesinin daha lehe düzenlemeler içermesi nedeniyle bu Kanuna göre ilgili dağıtım şirketine ihtarda bulunulmasında da hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı tarafça hukuk dışı "fark faturası" kesilmesine dayanak gösterilen davalı düzenlemesinin belirli şartlara uyulmaması hâlinde sanayi aboneliğinden ticarethane aboneliği tarifesine indirilmeyi ve bu tarifeden fatura kesilmesini düzenlediği, bu düzenlemenin fark faturası tanzim edilebileceğine ilişkin hiçbir hususu içermediği, Mahkemenin uyuşmazlığın temelini oluşturan fark faturası düzenlenebilmesine ilişkin hiçbir hususu incelemediği, vizeli sanayi sicil belgesinin gününde ibraz edilmemiş olmasına dayanarak ancak kamu zararının oluştuğu kesin ise istirdat amaçlı fark faturası düzenlenebileceği, Kurul kararı ile davalının istirdatın istirdatını yapmış olmasının, yani fark faturası yolu ile hukuk dışı alınan parayı tarifeler yolu ile OEDAŞ'tan geri almasının da bir idari işlem olduğu, bu durumun ise uygulamanın hukuka aykırı olduğuna ve bir dayanağı olmadığına karine olduğu, idari tasarruflarda yanlış işlem sonucu ödenen paraların geri alınma süresinin dava açma süresi ile kısıtlı olduğu, olayda bu sürenin aşıldığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı ve davalı yanında müdahil tarafından savunma verilmemiştir.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY:
    Davacı şirket, Eskişehir ilinde sanayi işletmesi olan bir şirkettir.
    ...'ın, Eskişehir ilinde sanayi işletmesi olan ve sanayi sicil belgesini ibraz etmeyen bazı abonelere fark faturası çıkarmadan önce bilgilendirme yaptığı, bazı abonelere ise böyle bir bilgilendirme yapmadığı iddiasına yönelik olarak Kurul tarafından yürütülen soruşturma sonucunda; OEDAŞ'ın, fark faturası çıkarmasının, 3002 sayılı Kurul kararının eki 21 Dağıtım Şirketi İçin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar'ın 1. maddesinin (a) bendinde yer alan "Sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi hâlinde tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılır." kuralına aykırılık teşkil etmediği (kararın birinci kısmı); bazı sanayi kuruluşlarına fatura üzerinde sanayi sicil belgesi sürelerinin dolmakta olduğuna ilişkin uyarı yapılırken bazı illerde bu ikazların yapılmayarak "eşit taraflar arasında ayrım gözetilmemesi" ilkesine aykırı davranılmasının 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 9. maddesinin ikinci fıkrası ile Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 25. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine aykırı olduğu, bu nedenle OEDAŞ'a ihtarda bulunulmasına (kararın ikinci kısmı) ilişkin 11/07/2013 tarih ve 4498-3 sayılı Kurul kararı alınmıştır.
    Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 30. maddesiyle başlığı "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun" olarak değiştirilen 4628 sayılı Kanun'un 5. maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendi ile yedinci fıkrasının (a) bendinin dava konusu Kurul kararının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan hâlinde, "Tüketicilere güvenilir, kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmeti verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak. Bu Kanun hükümlerinin uygulanması ve bu Kanunla kendisine verilen görevleri yerine getirmek için gerekli olan ve piyasada rekabeti geliştirmeye yönelik olarak gerçek ve tüzel kişilerin uymaları gereken, talimatları ve tebliğleri, şebeke yönetmeliğini, dağıtım yönetmeliğini, müşteri hizmetleri yönetmeliğini ve dengeleme ve uzlaştırma yönetmeliğini onaylamak." Kurul'un görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
    6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmasıdır."; 4. maddesinin ikinci fıkrasında, "Piyasada faaliyet gösterecek tüzel kişilerin faaliyetlerinde uymaları gereken usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir."; 17. Maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarının dava konusu Kurul kararının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan hâlinde, "Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tâbi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Bir gerçek veya tüzel kişinin tâbi olduğu tarifede öngörülen ödemelerden herhangi birisini yapmaması hâlinde, söz konusu hizmetin durdurulabilmesini de içeren usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Tarife onayı gerektiren bir lisansın verilmesi ile birlikte, içinde bulunulan yıla ait tarife de Kurulca incelenerek onaylanır." kuralına yer verilmiştir.
    Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği'nin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan "Abone grupları" başlıklı 22. maddesinde, "Tarife önerilerinde yer alan abone grupları temel olarak mesken, sanayi, ticarethane, tarımsal sulama ve aydınlatma gruplarından oluşur. Tarifeleri düzenlemeye tâbi tüzel kişiler tarafından alt gruplar ya da bölgesel özellikler ve yük eğrilerine göre yeni abone grupları önerilebilir. Ancak, aynı abone grubuna dahil edilen tüketicilerin benzer maliyet yapısına ve benzer tüketim veya talep eğilimine sahip olması zorunludur." kuralına yer verilmek suretiyle temel abone grupları belirlenmiştir.
    25/09/2002 tarih ve 24887 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren mülga Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 23. maddesinde, (1) Ödeme bildirimine ilişkin hatalar; hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi hususlardır. (2) Hatalı bildirimlere karşı, müşteri tarafından fatura tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde perakende satış şirketine itiraz edilebilir. İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İtiraza konu tüketim bedeli ile müşterinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın yüzde otuzdan fazla olması durumunda müşteri, bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını son ödeme tarihinden önce ödeyebilir. Bu durumda müşteriye 24'üncü madde hükümleri uygulanmaz. (3) İtiraz, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından başvuru tarihini izleyen en geç on iş günü içerisinde incelenerek sonuçlandırılır. (4) İtirazın dağıtım şirketini ilgilendiren hususlarla ilgili olduğunun tespit edilmesi hâlinde, itiraz geliş tarihinden itibaren perakende satış lisansı sahibi tarafından iki iş günü içerisinde dağıtım şirketine iletilir. Dağıtım şirketi itirazın kendisine ulaştığı tarihten itibaren on iş günü içerisinde inceleme sonuçlarını perakende satış şirketine bildirir. İnceleme sonuçları Perakende satış şirketi tarafından en geç üç iş günü içerisinde müşteriye yazılı olarak bildirilir. (5) İnceleme sonucuna göre itirazın haklı bulunmaması hâlinde, itiraza konu tüketim bedelinin eksik tahsil edilen kısmı, müşteriden tahsil edilir." kuralı yer almıştır.
    08/05/2014 tarih ve 28994 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata tespiti" başlıklı 13. Maddesinde, "(1) Bu madde kapsamındaki hatalar; sayacın hatalı okunması, yanlış tarife veya reaktif ve aktif enerjiye ilişkin yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması gibi hususlardır. Mükerrer ödeme bildirimi de bu fıkra kapsamında değerlendirilir. ...(6) Bu madde çerçevesinde dağıtım şirketi veya ilgili tedarikçi tarafından hatalı tespitte bulunulduğu sonucuna varılması hâlinde, a) Yapılan tespitin dağıtım şirketinin ve/veya tedarikçinin lehine olması durumunda, 1) Tüketim miktarının hesabında esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması hâlinde 12 ayı, bulunmaması hâlinde ise doksan günü aşamaz. 2) Tüketici tarafından ödenecek tutar, tüketicinin talep etmesi hâlinde, tüketim miktarının hesabında esas alınacak süre içerisindeki ay sayısı kadar eşit taksitler halinde ödenir. Bu bent kapsamında yapılacak hesaplamalarda ve taksitlendirmede gecikme zammı uygulanmaz. ..." kuralına yer verilmiştir.
    30/05/2018 tarih ve 30436 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata tespiti" başlıklı 36. maddesinde, "(1) Bu madde kapsamındaki hatalar; çarpan hatası, sayacın hatalı okunması ve tüketim miktarının hatalı hesaplanmasına bağlı dağıtım şirketi kaynaklı ya da yanlış tarife ile diğer bedellerin hatalı hesaplanmasına bağlı tedarikçi kaynaklı hatalardır. Mükerrer ödeme bildirimi de bu fıkra kapsamında değerlendirilir. ...(5) Bu madde çerçevesinde dağıtım şirketi veya ilgili tedarikçi tarafından hatalı tespitte bulunulduğu sonucuna varılması hâlinde; a) Yapılan hatalı tespitin giderilmesine ilişkin yapılacak işlemin dağıtım şirketinin ve/veya tedarikçinin lehine olması durumunda; 1) Tüketim miktarının hesabında esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması hâlinde 180 günü, bulunmaması hâlinde ise 90 günü aşamaz. 2) Tüketici tarafından ödenecek tutar, tüketim miktarının hesabında esas alınacak süre içerisindeki ay sayısı kadar eşit taksitler hâlinde ödenir. Taksitlendirme yapılması hâlinde vade farkı alınmaz. Tüketicinin talebi olması hâlinde peşin olarak ödeme yapılabilir. Bu bent kapsamında yapılacak hesaplamalarda ve taksitlendirmede gecikme zammı uygulanmaz. ..." kuralı yer almıştır.
    29/12/2010 tarih ve 3002 sayılı Kurul kararı ekinde yer alan "21 Dağıtım Şirketi İçin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar"ın 1. maddesinin (A) bendinde, "6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununda tanımı yapılan ve ilgili resmî kuruluşça onaylı sanayi sicil belgesini ibraz eden sanayi işletmeleri bu abone grubu kapsamındadır. Sanayi abone grubu tarifesi uygulanması bakımından sanayi sicil belgelerinin, ilgili resmî kuruluş tarafından yayımlanan tebliğ çerçevesinde geçerliliği esas olup, ilgili resmî kuruluş tarafından vize edilen sanayi sicil belgelerinin onaylı bir sureti eş zamanlı olarak dilekçe ekinde ibraz edilir. Sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi hâlinde tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılır." kuralı bulunmaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İdare Mahkemesinin dava konusu Kurul kararının ikinci kısmı yönünden davanın reddine yönelik kararında hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
    İdare Mahkemesinin, dava konusu Kurul kararının birinci kısmı yönünden davanın reddine yönelik kısmı incelendiğinde:
    Dava konusu işleme esas alınan 29/12/2010 tarih ve 3002 sayılı Kurul kararının eki 21 Dağıtım Şirketi İçin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar'ın 1. maddesinin (A) bendindeki ''Sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki ilk fatura dönemi sonuna kadar yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi hâlinde tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesinden faturalandırılır." ibaresinin iptali istemiyle açılan davada, Dairemizin ... tarih ve E:...., K:... sayılı kararıyla, anılan ibare iptal edilmiş ancak davalı idarenin temyiz istemi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun .... tarih ve E:...., K:.... sayılı kararıyla Dairemiz kararının bozulması üzerine, bozma kararına uyularak Dairemizin .... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
    İdari Dava Daireleri Kurulu'nun bozma kararı sonrasında Dairemizce söz konusu düzenleme yönünden davanın reddine karar verildiğinden, OEDAŞ'ın davacının tarifesini değiştirmeden önce bilgilendirme yükümlülüğü altında olmadığı, bu itibarla uyuşmazlığın, dağıtım şirketinin sanayi sicil belgesi ibraz etmeyen abonelere kullandırdığı elektrik için hatalı tüketim bedelini (abone grubu değişikliği yapılmadığı için ortaya çıkan fark faturasını) geçmişe dönük olarak isteyip isteyemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlığın çıktığı tarihte yürürlükte olan 25/09/2002 tarihli mülga Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 23. maddesinde, tüketim bedelinin hatalı hesaplanması ödeme bildirimine ilişkin hata olarak kabul edilmiş, bu hataya müşteri tarafından, faturanın tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde perakende satış şirketine itiraz edilebileceği düzenlenmiş, ancak anılan kararda, dağıtım şirketinin hatalı hesapladığı tüketim bedelinin geriye dönük ne kadarını isteyebileceğine yer verilmemiştir.
    Aktarılan kuraldaki eksiklik dürüstlük kuralına uygun bir şekilde yorumlandığında, dağıtım şirketinin; hatalı hesapladığı tüketim bedelini mâkûl bir süreyle sınırlı olarak geriye dönük isteyebileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
    Nitekim davalı idarenin hatalı hesaplanan tüketim bedellerine yönelik fark faturası çıkarma süresini, tüketim tarihinden sonra yürürlüğe giren 08/05/2014 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nde "doğru bulgu ve belgenin bulunması hâlinde 12 ay, bulunmaması hâlinde ise doksan gün"; 30/05/2018 tarihli Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nde "doğru bulgu ve belgenin bulunması hâlinde 180 gün, bulunmaması hâlinde ise 90 gün"le sınırlandırdığı görülmektedir.
    Öte yandan, dağıtım şirketinin, süresi içinde ibraz edilmeyen sanayi sicil belgesi üzerine bu eksikliği takip eden ilk fatura döneminde tespit edip fark faturası çıkararak aboneden istemesi hâlinde, yüksek fatura ödemek zorunda kalacak olan abonenin zaten mevcut olan vizeli sanayi sicil belgesini sunarak anılan eksikliği giderebileceği de açıktır.
    Dağıtım şirketinin süresinde ibraz edilmeyen sanayi sicil belgesi nedeniyle geçmişe dönük fark faturası düzenlemesi mümkün ise de bunun mâkûl bir süreyle sınırlandırılması gerekmekte olup böyle bir sınırlama yapılmadan fark faturası düzenlenmiş olması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararının ... tarih ve ... sayılı Kurul kararının birinci kısmı yönünden davanın reddine ilişkin kısmında isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine,
    2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından .... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı davanın reddi yolundaki kararının ... tarih ve ... sayılı Kurul kararının ikinci kısmı yönünden ONANMASINA,
    3. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne;
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca anılan Mahkeme kararının ... tarih ve .... sayılı Kurul kararının birinci kısmı yönünden BOZULMASINA,
    5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
    6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara