Esas No: 2017/125
Karar No: 2017/100
Karar Tarihi: 31/05/2017
AYM 2017/125 Esas 2017/100 Karar Sayılı Norm Denetimi İlamı
Esas Sayısı : 2017/125
Karar Sayısı : 2017/100
Karar Tarihi : 31.5.2017
R.G. Tarih-Sayısı : Tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Kırklareli İnfaz Hâkimliği
İTİRAZIN KONUSU: 13.12.2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 49. maddesinin (2) numaralı fıkrasının, Anayasa’nın 2., 19. ve 38.maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Kapalı ceza infaz kurumu hükümlüsüyken açık ceza infaz kurumuna gönderilen, ancak yol süresini geçirmesi nedeniyle bir gün hücreye koyma cezasıyla cezalandırılmasına ve kapalı ceza infaz kurumuna iadesine karar verilen, hücre cezasına ilişkin karara karşı başvurduğu şikâyeti reddedilerek bir gün hücreye koyma cezası kesinleşen ve infaz edilen sanığın, açık ceza infaz kurumundan kapalı ceza infaz kurumuna iade edildiği tarih ile hücreye konularak disiplin cezasının başladığı tarih arasındaki günlerin disiplin kararının kaldırılma süresinden düşülmesi talebiyle yaptığı başvuruda, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I- İPTALİ İSTENİLEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 49. maddesi şöyledir:
“Yönetim tarafından alınabilecek tedbirler
Madde 49- (1) Yönetim, disiplin soruşturması yapılan hükümlünün odasını, iş ve çalışma yerini değiştirebilir, hükümlüyü kurumun başka kesimine nakledebilir veya diğer hükümlülerden ayırabilir.
(2) Kurumun düzeninin ve kişilerin güvenliklerinin ciddî tehlikeyle karşı karşıya kalması hâlinde, asayiş ve düzeni sağlamak için Kanunda açıkça belirtilmeyen diğer tedbirler de alınır. Tedbirlerin uygulanması, disiplin cezasının verilmesine engel olmaz.”
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında, başvuru kararı ve ekleri, Raportör Berrak YILMAZ tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. Anayasa’nın 152. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddelerine göre, bir davaya bakmakta olan mahkeme, bu davada uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, o hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. Ancak, bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralın da o davada uygulanacak olması gerekmektedir. Uygulanacak yasa kuralları, davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.
3. Başvuru kararında, 5275 sayılı Kanun’un 49. maddesinin (2) numaralı fıkrasının iptali talep edilmektedir. İtiraz konusu kuralda, kurumun düzeninin ve kişilerin güvenliklerinin ciddî tehlikeyle karşı karşıya kalması hâlinde, asayiş ve düzeni sağlamak için Kanunda açıkça belirtilmeyen diğer tedbirlerin de alınacağı ve tedbirlerin uygulanmasının disiplin cezasının verilmesine engel olmayacağı öngörülmektedir.
4. Bakılmakta olan dava, hükümlünün cezasının infaz edildiği tarihten önce kapalı ceza infaz kurumunda geçen sürelerin disiplin cezasının kaldırılma süresinden düşülmesi talebine ilişkindir. Söz konusu davada, mahkeme tarafından verilen kapalı ceza infaz kurumuna iade kararı veya disiplin cezası dava konusu olmadığı gibi hükümlünün talep ettiği hususla itiraz konusu kural arasında bir neden sonuç ilişkisi de bulunmamaktadır. Hükümlünün dava konusu olayda talep ettiği hususun itiraz konusu kural uyarınca alınan tedbir kararının bir sonucu olmadığı da açıktır. 5275 sayılı Kanun’un 48. maddesinde disiplin cezasının kaldırılması ile iyi hâlin kazanılması için öngörülen altı aylık süre, 5275 sayılı Kanun’un 44. maddesi gereğince verilen bir günlük hücreye koyma cezası şeklindeki disiplin cezasının bir sonucudur. Bu bağlamda, itiraz konusu kuralın bakılmakta olan davada uyuşmazlığı olumlu ya da olumsuz yönde sona erdirecek bir kural olduğu söylenemez. Dolayısıyla itiraz konusu kural, başvuruda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanacak kural değildir.
5. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kurala ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
III- HÜKÜM
13.12.2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun 49. maddesinin (2) numaralı fıkrasının, itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu fıkraya ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE, 31.5.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan Zühtü ARSLAN |
Başkanvekili Burhan ÜSTÜN |
Üye Serdar ÖZGÜLDÜR |
Üye Serruh KALELİ |
Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
Üye Recep KÖMÜRCÜ |
Üye Nuri NECİPOĞLU |
Üye Hicabi DURSUN |
Üye Celal Mümtaz AKINCI |
Üye Muammer TOPAL |
Üye M. Emin KUZ |
Üye Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üye Kadir ÖZKAYA |
Üye Rıdvan GÜLEÇ |
Üye Recai AKYEL |
Üye Yusuf Şevki HAKYEMEZ |