Danıştay 9. Daire 2021/2607 Esas 2022/2681 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2021/2607
Karar No: 2022/2681
Karar Tarihi: 07.06.2022

Danıştay 9. Daire 2021/2607 Esas 2022/2681 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/2607 E.  ,  2022/2681 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2021/2607
    Karar No : 2022/2681


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı-...
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Entegre Teks. İşl. Emlak Danışmanlığı San. Tic. A.Ş.
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, maliki olduğu İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ..., ... ve ... sayılı parsellerde bulunan taşınmazlara ilişkin 1/5000 Nazım İmar Plan Değişikliği teklifi nedeniyle ödenen 357.874,00-TL teknik inceleme ücretinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile ödenen tutarın 05/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; dava konusu edilen teknik inceleme ücretinin dayanağı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ... tarih ve ... sayılı kararı ile kabul edilen 2017 Yılı Ücret Tarifelerinin 41.Planlama Müdürlüğü başlığı altında belirlenen 2.Nazım İmar Planı-Plan Değişikliği Teklifi Teknik İnceleme Ücreti ve 2.1 Teknik İnceleme Ücreti" kısmının; ... Vergi Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile "2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 97. maddesi uyarınca ilgili idarenin ücret talep edebilmesi için, ilgilisince bir talebin bulunması ve idarenin talep üzerine yürüttüğü hizmetin, asli görevleri arasında bulunmayan bir hizmet olması gerektiği, imar planlarının ise, kişişel nitelikte işlemler değil, genel düzenleyici nitelikte işlemler olduğu, ayrıca, imar planlarının yapılmasının, değiştirilmesinin, revizyonunun, hali hazır haritaların revizyonunun ve imar ıslah çalışmalarının gerçekleştirilmesinin ilgililerin talebine bağlı olmaksızın belediyelerin yapmak zorunda oldukları asli görevleri arasında bulunduğu gerekçesiyle iptal edildiği ve söz konusu kararın ... Vergi Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile onararak kesinleştiğinin görüldüğü, bu durumda, hukuka aykırı bulunan tarife hükmüne dayanılarak tahsil edilen teknik inceleme ücretinin iade edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan dava konusu edilen tutarın, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen oranda hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya iadesi gerektiğinden, davacının ticari faiz talebi yerinde görülmediği genrekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptali ile davacıdan tahsil olunan 357.874,00-TL'nin, ödemenin yapıldığı 05/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ücretin dayanağı olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ... tarih ve ... sayılı kararı ile kabul edilen 2017 Yılı Ücret Tarifelerinin 41.Planlama Müdürlüğü başlığı altında belirlenen 2.Nazım İmar Planı-Plan Değişikliği Teklifi Teknik İnceleme Ücreti ve 2.1 Teknik İnceleme Ücreti kısmını iptal eden ... Vergi Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında, meclis kararının iptal edilmesi durumunda Büyükşehir Belediye Başkanlığınca tahsil edilen ücretin iade edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Özel görevli olan vergi mahkemelerinin sadece Kanun'da sayılan uyuşmazlık türlerini çözmekle görevli olduğu, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesine dayanılarak belediye meclis kararı ile belirlenen tarife uyarınca alnan ücretin, vergi mahkemelerinin görev alanına giren vergi, resim ve harç ile benzeri mali bir yükümlülük olmadığı, bu sebeple de genel görevli yargı merci olan idare mahkemesinin görev alanına girdiğinden Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY: Davacı tarafından, maliki olduğu İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ..., ... ve ... sayılı parsellerde bulunan taşınmazlara ilişkin 1/5000 Nazım İmar Plan Değişikliği teklifi nedeniyle ödenen 357.874,00-TL teknik inceleme ücretinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile ödenen tutarın 05/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte iadesi istenilmektedir.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 73. maddesinin 3. fıkrasında, "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır." 4. fıkrasında, "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir" hükmü bulunmaktadır.
    2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un "İdare Mahkemelerinin görevleri" başlıklı 5. maddesinde, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalar ile ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki: İptal davalarını, tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği, "Vergi Mahkemelerinin görevleri" başlıklı 6. maddesinde; vergi mahkemelerinin genel bütçeye ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konularda, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasına ilişkin davaları, çözümleyeceği belirtilmiştir.
    2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 97. maddesinde, belediyelerin bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkili oldukları, belediyeye tekel olarak verilmiş işlerin kendi özel hükümlerine tabi olduğu düzenlenmiştir.
    5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7. maddesinde de, büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek, büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
    5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Meclisin görev ve yetkileri" başlıklı 18. maddesinin f bendinde; Kanunlarda vergi, resim, harç ve katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı hizmetler için uygulanacak tarifeleri belirlemek belediye meclisinin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    2576 sayılı Kanunda yer alan idari yargı düzeni içindeki görev ayrımına ait düzenlemelere göre idare mahkemeleri idari yargı düzeninde genel görevli mahkemeler olarak kabul edilmiş, vergi mahkemeleri ise yalnızca, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konulardaki 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları çözümlemekle görevli kılınmıştır. Dolayısıyla 2576 sayılı Kanun'un 6. maddesinde sınırları gösterilen ve vergi mahkemelerinin bu görev alanı dışında kalan idari davaların görüm ve çözümünde idare mahkemeleri görevlidir.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 73. maddesi ile verginin yasallığı ilkesi benimsenerek, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla koyulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı belirtilerek, verginin yasallığı ilkesi ile keyfi ve takdiri uygulamaları önleyecek ilkelerin kanunda yer alması zorunluluğu getirilmiş, bireylerin temel hak ve hürriyetleri devlete karşı korunmuştur. Bu kapsamda vergide yasallık ilkesi gereği vergiyi doğuran olayın, verginin konusunun, matrahının ve oranının kanun ile belirlenmesini gerektirmektedir. Ayrıca, verginin yasallığı ilkesi, verginin yanında, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükleri de kapsamaktadır.
    Yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca, özel görevli olan vergi mahkemeleri belediyelere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konulardaki 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları çözümlemekle görevli olduğundan ve verginin yasallığı ilkesi uyarınca vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin sadece kanunla koyulabileceği, değiştirilebileceği veya kaldırılabileceği göz önüne alındığında, öncelikle, davalı belediye tarafından belediye meclisince çıkartılan tarife esas alınarak tahakkuk ettirilen ücretin hukuki niteliğinin değerlendirilmesi suretiyle davanın çözümünde görevli mahkeme belirlenmelidir.
    Dava konusu ücret, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesi ile belediyelere verilen yetkiye istinaden harç ve katılma payı yapılmayan konularda ilgililerin isteği üzerine belediyelerce sunulacak her türlü hizmetin karşılığı olup, belediye meclisince belirlenen tarife uyarınca alındığı hususları bir arada değerlendirildiğinde, Anayasanın 73. maddesinde yer alan verginin yasallığı ilkesi uyarınca "ücret" in vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm olarak nitelendirilemeyeceği, aksi durumda, belediye meclislerine verilen yetkinin “ücret” adı altında vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm tarifesi belirleme yetkisi olacağı, Anayasa'nın 87. maddesi uyarınca, kanun koyma, değiştirme ve kaldırma görev ve yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ait olduğu ve yasama yetkisinin devredilmeyeceği, ayrıca, bir verginin kanunla konulmuş sayılabilmesi için yalnızca konusunun kanunla belirlenmesinin yeterli olmadığı, verginin konusundan başka matrahı, oranı veya miktarı, indirimleri, istisna ve muafiyetleri, tarh, tahakkuk ve tahsil usulleri ile yaptırımları, zaman aşımı vb. konuların da kanunla düzenlenmesinin zorunlu olduğu dikkate alındığında, belediye meclisi kararları ile çıkarılan tarifeler ile ilgili kişilere sunulan hizmetler karşılığında alınan ücretlerin, vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm olarak kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
    Nitekim, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesinin, Anayasa'nın 73. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle yapılan başvuru üzerine verilen ve 14/05/2011 tarih ve 27934 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 26/01/2011 tarih ve E:2009/42, K:2011/26 sayılı kararında, itiraza konu kuralda, belediyelere, 2464 sayılı Kanun’da harç veya katılma payı konusu yapılmamış olan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edilecek olan hizmetler için, belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret alma yetkisi verildiği, kural uyarınca, belediyeler tarafından yapılacak bir hizmetin ücret konusu yapılabilmesi için, o hizmetin harç veya katılım payına konu edilmemiş olması ve hizmetten yararlanacak kişilerin bizzat belediyeden bu hizmetin yapılmasını talep etmiş olmaları gerektiği, kuralın verdiği yetki çerçevesinde belediye meclislerince ücret tarifesine konu edilebilecek hizmetlerin, kişilerin tamamen kendi isteklerine ve tercihlerine bağlı olarak yararlanacakları hizmetler olduğu, verginin kanuniliği ilkesinin, takdire dayalı keyfî uygulamaları önleyecek sınırlamaların yasada yer almasını gerektirdiği ve vergi yükümlülüğüne ilişkin düzenlemelerin konulması, değiştirilmesi veya kaldırılmasının yasa ile yapılmasını zorunlu kıldığı, buna göre vergide, yükümlü, matrah, oran, tarh, tahakkuk, tahsil, uygulanacak yaptırımlar ve zamanaşımı gibi konuların yasayla düzenlenmesinin zorunlu olduğu belirtilerek, itiraz konusu kuralla belediye meclislerine verilenin, “ücret” adı altında vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm tarifesi belirleme yetkisi değil, ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri hizmetlerin karşılığı olarak ücret tarifesi belirleme yetkisi olduğu, belediyelere tekel olarak verilmemiş, kişilerin isteği üzerine sunulan hizmetler için bir tarifeye dayalı olarak istenilen “ücret”in vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle 97. maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar vermiştir.
    Yine, Anayasa Mahkemesi'nin 2015/10008 Başvuru Numaralı 04/04/2019 tarihli kararında, 26/01/2011 tarih ve E:2009/42, K:2011/26 sayılı karar alıntılanarak, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesi ile belediye meclislerine verilen ücret adı altında vergi, resim, harç veya benzeri mali yüküm tarifesi belirleme yetkisi değil ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri hizmetlerin karşılığı olarak ücret tarifesi belirleme yetkisi olduğu, belediyelere tekel olarak verilmemiş, kişilerin isteği üzerine sunulan hizmetler için bir tarifeye dayalı olarak istenilen ücretin vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, ücret tarifesini düzenleme yetkisinin 5393 sayılı Kanun'un 18. maddesinin (f) bendine göre belediye meclislerine ait bulunduğu, 2464 sayılı Kanun'da harç ve harcamalara katılma payı dışında ilgililerin isteği üzerine ücret karşılığı olarak belediyeler tarafından yapılacak işlerin tek tek sayılmadığı, ücret karşılığı belediyelerce yapılacak işlerin belirlenmesi noktasında belediye meclislerine Anayasa ve kanunların çizdiği sınırlar içinde kalmak kaydıyla geniş takdir yetkisi tanındığı vurgulanmıştır.
    Dosyanın incelenmesinden, İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ..., ... ve ... sayılı parsellerde bulunan taşınmazlara ilişkin 1/5000 Nazım İmar Plan Değişikliği teklifi nedeniyle, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesi kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ... tarih ve ... sayılı kararı ile kabul edilen ücret tarifesi doğrultusunda, davacıdan 357.874,00-TL tutarında teknik inceleme ücreti tahsil edildiği, davacı tarafından plan değişikliği tekliflerinin reddedilmesi nedeniyle teknik inceleme ücretinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik 31/05/2019 tarih ve 81894 sayılı işlemin iptali ile ödenen tutarın 05/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte iadesi istemiyle işbu davanın açıldığı ve iadesi istenilen tutarın 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 97. maddesine istinaden İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisince çıkartılan tarife uyarınca tahsil edilen teknik inceleme ücretine ilişkin olduğu noktasında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığının sabit olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda; daha önceki Dairemiz kararlarında, vergi mahkemelerinde açılan davalarda, ücretin vergi mahkemelerinin görev alanına girdiği kabul edilerek esasa ilişkin temyiz incelemesi yapılmak suretiyle kararlar verilmiş ise de, Dairemizin tüm üyelerinin katılımıyla yapılan 02/12/2020 tarihli toplantıda yukarıda yer alan açıklamaların bir arada değerlendirilmesi sonucunda bu konuda içtihat değişikliğine gidilmiş olup, özel görevli olan vergi mahkemelerinin sadece Kanun'da sayılan uyuşmazlık türlerini çözmekle görevli olduğu göz önüne alındığında, 2464 sayılı Kanun'un 97. maddesine dayanılarak davalı belediye meclis kararı ile belirlenen tarife uyarınca alnan ücretin, vergi mahkemelerinin görev alanına giren vergi, resim ve harç ile benzeri mali bir yükümlülük olmadığı, bu sebeple de genel görevli yargı merci olan idare mahkemesinin görev alanına girdiği sonucuna ulaşıldığından, davanın görev yönünden reddi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.


    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
    2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara