Esas No: 2019/1657
Karar No: 2022/2804
Karar Tarihi: 07.06.2022
Danıştay 3. Daire 2019/1657 Esas 2022/2804 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/1657 E. , 2022/2804 K.Özet:
Davacı, tasfiye edilen şirket adına re'sen salınan vergi cezasının kaldırılması için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davacının lehine karar verirken, bölge idare mahkemesi bu kararı kaldırarak davayı reddetmiştir. Davacı, tasfiye edilmiş bir şirket hakkında vergi incelemesi yapılamayacağını savunarak temyiz etmiştir. Ancak Danıştay, tasfiye süreci başlamadan önceki dönemlerde kanuni temsilciler adına vergi tarhiyatının yapılabileceği, bu nedenle davacının talebinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği kararına varmıştır. Kararı temellendiren kanun maddeleri ise 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun \"Tasfiye\" başlıklı 17. maddesi ve bu maddeye 5904 sayılı Kanun'un 6. maddesiyle eklenen ve 03/07/2009 tarihinde yürürlüğe giren 9. fıkradır.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1657
Karar No : 2022/2804
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona eren … Çelik Hasır ve Endüstri Mamülleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin komisyon karşılığı sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki saptamaları içeren vergi tekniği raporunu done alan vergi inceleme raporu uyarınca tasfiye memuru sıfatıyla 2012 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre şirketlerin tüzel kişilikleri, ticaret sicilinden silinmeleriyle sona ermekte olup bu tarihten sonra, şirketlerin haklara sahip olması ve borçlu kılınmasının mümkün olmadığı, bunun sonucu olarak münfesih şirket adına tarh ve ceza kesme işlemleri tesis edilemeyeceği gibi ticaret sicilinden silindikten sonra hukuk aleminde var olmayan bir şirket hakkında vergi incelemesi yapılamayacağı, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesine eklenen 9. fıkra uyarınca şirketin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemine ilişkin vergi borçları için kanuni temsilciler ve tasfiye memurları adına tarhiyat yapılabilmesi ve ceza kesilebilmesi için şirket hakkında yapılan vergi incelemesinin şirketin tasfiye sürecinin sona ermesinden önce tamamlanması gerektiği, öte yandan, bir şirketin tasfiyesi tamamlanmadan incelemenin bitirilememesi veya şirketin tasfiyesinin tamamlanmasından sonra vergi incelemesi yapılmasını gerektiren bir durumun ortaya çıkması halinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun "Ek Tasfiye" başlıklı 547. maddesine göre alacaklı konumunda olan vergi dairesinin asliye ticaret mahkemesinden ek tasfiye talep etmek suretiyle inceleme yapma imkanının bulunduğu, davacının kanuni temsilcisi olduğu söz konusu şirket hakkındaki incelemenin ise ticaret sicilinden silinmek suretiyle tüzel kişiliği son bulduktan sonra tamamlandığı görüldüğünden davacı adına 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesine eklenen 9. fıkrası uyarınca salınan vergi ve kesilen cezalarda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının kanuni temsilcisi olduğu … Çelik Hasır ve Endüstri Mamülleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporundaki saptamalar, düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığını kanıtlayıcı mahiyette olduğundan, yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek, Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ticaret sicilinden silinen şirket hakkında vergi incelemesi yapılması mümkün olmadığından yapılan tarhiyatın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde edildiği vergi tekniği raporuyla somut olarak saptandığından yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona eren … Çelik Hasır ve Endüstri Mamülleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin komisyon karşılığı sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki saptamaları içeren vergi tekniği raporunu done alan vergi inceleme raporu uyarınca şirketin … tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edilen yönetim kurulu kararı ile tasfiye memuru olan davacı adına 2012 yılı için re'sen üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı yapıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "Tasfiye" başlıklı 17. maddesinde tasfiyeye giren şirketler için tasfiye dönemleri, tasfiye beyannamelerinin verilmesi, tasfiye kararının tespiti ve tasfiye memurlarının sorumluluğu ile ilgili düzenlemelere yer verilmiş, maddeye 5904 sayılı Kanun'un 6. maddesiyle eklenen ve 03/07/2009 tarihinde yürürlüğe giren 9. fıkrayla, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak salınacak her türlü vergi tarhiyatı ve kesilecek cezaların, müteselsilen sorumlu olmak üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için ise tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Tasfiye edilerek tüzel kişilik kaydı ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi dönemleri için kanuni temsilcilerden herhangi biri adına vergi salınabilecek ve ceza kesilebileceğinden ve buna göre şirketin tasfiye sürecine girdiği 16/07/2012 tarihinden önceki dönemlerle ilgili olarak tasfiye memuru değil kanuni temsilci sıfatıyla tarhiyat yapılabileceğinden, tasfiye öncesi ve sonrası dönem ayrımı gözetilmeksizin yapılan tarhiyatın hukuka uygunluğuyla ilgili olarak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinin 9. fıkrasındaki düzenleme uyarınca tasfiye öncesi ve tasfiye dönemi ayrımı hususunda yapılacak değerlendirme neticesinde ulaşılacak sonuca göre yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.