Danıştay 6. Daire 2022/2179 Esas 2022/6768 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2022/2179
Karar No: 2022/6768
Karar Tarihi: 07.06.2022

Danıştay 6. Daire 2022/2179 Esas 2022/6768 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/2179 E.  ,  2022/6768 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2022/2179
    Karar No : 2022/6768


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Belediye Başkanlığı - …
    VEKİLİ : Av. … 2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin 30/12/2021 tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Hatay İli, Defne İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazın, imar planında "ağaçlandırlacak alan" olarak planlanmasına rağmen uzun süredir kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmaz bedeline karşılık olarak 1.000.000,00-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 17/10/2018 tarih ve E:2018/6363, K:2018/8036 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla istinaf isteminin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesi üzerine, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davalı idarelerden Defne Belediye Başkanlığına yönelik tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, diğer davalı idare Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığına yönelik tazminat istemi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; davacının istinaf başvurusunun reddine, davalı Defne Belediye Başkanlığının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu taşınmazın imar planında ağaçlandırılacak alanda kaldığı ve bu alanda 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı notlarına göre belli koşullarda yapılaşmanın mümkün olduğu, tazminatı gerektirir bir kısıtlılık halinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İmar planında tarım alanı kullanımında yer alan taşınmazlar için öngörülen hükümlerin dava konusu taşınmaz için uygulanmasının mümkün olmadığı, taşınmazın yüz ölçümünün ciddi tarımsal faaliyet yapılmasına engel olduğu, imar planlarında "ağaçlandırılacak alan" olarak ayrılan taşınmazların genellikle "park" gibi yeşil alanlar yapılma üzere ayrıldıkları, etrafı 6-8 katlı apartmanlarla çevrili taşınmazda tarımsal faaliyet yapılacağını varsaymanın doğru olmadığı, imar planında çevresindeki taşınmazlara yüksek katlarda yapılaşma hakkı verilmişken dava konusu taşınmazdaki yapılaşmanın bedelsiz olarak sınırlanmasının hakkaniyete uygun düşmeyeceği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalılar tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY :
    Hatay İli, Defne İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazın, imar planında "ağaçlandırlacak alan" olarak planlanmasına rağmen uzun süredir kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmaz bedeline karşılık olarak 1.000.000,00-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinde; "Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisinde kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek, kamu kuruluşlarının yıllık bütçelerine konulur.
    İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder." hükmü yer almaktadır.
    2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinde; "Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır." hükmüne yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kısıtlandığından söz edilebilmesi için, taşınmazın uygulama imar planıyla kamusal kullanıma ayrılması, taşınmaz üzerinde özel kullanımın ve yapılaşmanın uygulama imar planı gereği hiçbir şekilde mümkün olmaması, uygulama imar planının onayından itibaren en az beş yıl süre geçmiş olması ve taşınmazın bu süre zarfında kamulaştırılmamış olması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerekir.
    Dosyanın incelenmesinden; Mahkemece yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 16/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; 1/1000 ölçekli imar planında, toplam 3.349,83 m2 yüzölçümlü dava konusu taşınmazın 2.376,00 m2'lik kısmının "ağaçlandırılacak alan", "726,00 m2'lik kısmının "imar yolu", 247,83 m2'lik kısmının "dere yatağı" olarak görünen alana rastladığı tespitine yer verildiği, dava tarihi itibarıyla taşınmazın tamamının değerinin 728.226,96-TL, dere yatağına isabet eden 247,83 m2'lik kısmının değerinin 53.876,98-TL, imar yolu ve ağaçlandırılacak alanda kalan 3.102,00 m2'lik kısmının değerinin 674.349,98-TL olarak hesaplandığı, Mahkemece; bilirkişi tarafından taşınmazın tamamının değeri olarak belirlenen 728.226,96-TL'nin kabulüne fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, bu karara karşı yapılan davacının istinaf başvurusunun reddine, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu taşınmazın imar planında ağaçlandırılacak alanda kaldığı ve bu alanda 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı notlarına göre belli koşullarda yapılaşmanın mümkün olduğu, tazminatı gerektirir bir kısıtlılık halinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu taşınmazın "ağaçlandırılacak alan" kullanımında kalan kısmına ilişkin davanın reddine dair kısmı yönünden;
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısım yönünden bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu taşınmazın "imar yolu" ve "dere yatağı" kullanımında kalan kısmına ilişkin davanın reddine dair kısmı yönünden;
    Uyuşmazlıkta, Bölge İdare Mahkemesince, bilirkişi tarafından 1/1000 ölçekli uygulama imar planında dava konusu taşınmazın 726,00 m2'lik kısmının imar yolu olarak, 247,83 m2'lik kısmının ise dere yatağı olarak ayrılmış olduğunun tespit edilmiş olduğu dikkate alınmadan, taşınmazın tamamının ağaçlandırılacak alanda kaldığının kabulüyle yapılaşmanın mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
    Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesince, dava konusu taşınmazın imar yolunda ve dere yatağında kalan kısımlarına ilişkin belirlenecek yatırımcı idare/idareler hasım mevkiine alınarak yeniden hüküm kurulması gerekmektedir.
    Bu itibarla, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf talebinin kabulü ile davanın reddi yolunda verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararının kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, dava konusu taşınmazın "imar yolu" ve "dere yatağı" kullanımında kalan kısmına ilişkin kısmının BOZULMASINA, dava konusu taşınmazın "ağaçlandırılacak alan" kullanımında kalan kısmına ilişkin kısmının ONANMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.



    KARŞI OY (X):
    Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı notlarına göre taşınmazda yapılaşmanın mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de söz konusu plan notları incelendiğinde yeterli yapılaşma hakkı tanınarak kısıtlılığın ortadan kaldırılmış olmadığı, kısıtlılığın devam ettiği görüldüğünden temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının "ağaçlandırılacak alan" kullanımında kalan kısmı yönünden de bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

    Hemen Ara