Danıştay 5. Daire 2022/1166 Esas 2022/4320 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2022/1166
Karar No: 2022/4320
Karar Tarihi: 07.06.2022

Danıştay 5. Daire 2022/1166 Esas 2022/4320 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay Beşinci Dairesi, kamu görevinden çıkarılan bir davacının OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından reddedilen göreve iade talebinin iptali istemiyle açtığı davayı reddeden İdare Mahkemesinin kararının temyiz istemini inceler. Davacının, terör örgütü üyeliği suçunun ancak kasten işlenebilen bir suç olduğunu ve taksirle işlenemeyeceği, kamu görevinden çıkarılmasının hukuka aykırı olduğunu ve ölçüsüz olduğunu ileri sürdüğü belirtilir. Bölge İdare Mahkemesi İdare Dava Dairesinin kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun bulunarak temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Kararda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca temyiz aşamasındaki adli yardım talebinin karar verilmesine gerek olmadığına karar verilir. Kanunlar: 672 Sayılı KHK, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu.
Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/1166 E.  ,  2022/4320 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    BEŞİNCİ DAİRE
    Esas No : 2022/1166
    Karar No : 2022/4320


    Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
    Vekili : Av. …

    Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
    Vekili : Av. …

    İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından, terör örgütü üyeliği suçunun ancak kasten işlenebilen bir suç olduğu ve taksirle işlenemeyeceği, bu suç ile suçlanabilmek için "kişinin bu türden bir örgüte, terör örgütü olduğunu bilerek ve isteyerek yardım etmesi ve üye olması" gerektiği, söz konusu yapı hakkındaki terör örgütü suçlamasının ilk olarak 26 Mayıs 2016 tarihli MGK kararıyla ortaya çıktığı, ancak ilk kez 30 Mayıs 2016 tarihinde Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında terör örgütü olarak deklare edildiği, bireylerin sadece 30 Mayıs 2016 tarihinden sonraki hareketlerinden dolayı sorumlu tutulabileceği, zorunlu emeklilik yaşına kadar, kendisi arzu etmedikçe kural olarak kamu görevinden çıkarılamayacağı, dava konusu olayda hiç bir yargılama yapılmadan, bir KHK ile suçlu ve mahkum olarak gösterildiği ve sonuçları ağır bir cezaya çarptırıldığı, özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği, ayrıca şeref ve itibarına saygı hakkına müdahale oluşturduğu, Anayasaya göre OHAL KHK'ları ile sadece durumun gerektirdiği ölçüde, OHAL'in neden olduğu konularda ve OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceği, hiç bir savunma hakkı tanınmadan, mahkemeye erişim hakkı engellenerek, masumiyet karinesi ihlal edilerek ve bir daha kamu görevinde çalışmayacak şekilde kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu ve OHAL durumunun kesinlikle gerektirdiği türden bir tedbir olmayıp ölçüsüz olduğu, ayrıca eğitim hakkının da ihlal edildiği, OHAL döneminde çıkarılan KHK'ların Resmi Gazede yayınladıkları gün TBMM 'ye sunulması ve 30 gün içerisinde Meclis tarafından onaylanması gerektiği, oysa bugüne kadar çıkarılan OHAL KHK'larının hiçbirinin Meclis tarafından süresinde onaylanmadığı, tüm KHK'ların Anayasa'nın açıkça öngördüğü şekil şartlarına riayet edilmeden uygulandığı, ayrıca bir kamu görevlisinin ölünceye kadar bir daha kamu görevinde çalışamaması sonucunu doğuracak şekilde kamu görevinden çıkarılmasının, Anayasanın 70. maddesinde öngörülen hakkı tamamen yok ettiği ileri sürülmektedir.

    Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
    Danıştay Tetkik Hakimi : …
    Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi ilk derece mahkemesi kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
    Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
    … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bıkarılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Hemen Ara