Danıştay 8. Daire 2020/1890 Esas 2022/3911 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2020/1890
Karar No: 2022/3911
Karar Tarihi: 08.06.2022

Danıştay 8. Daire 2020/1890 Esas 2022/3911 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay Sekizinci Daire Başkanlığı, bir avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle meslekten çıkarma cezası ve tebbiren süresiz ve sınırsız işten yasaklanma cezası verilmesi kararının \"süresiz ve sınırsız\" ibareleri çıkarılarak onanmasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği'nin kararının temyizen incelenmesi istemiyle yapılan başvuruyu reddetti. Temyiz nedenleri kararın bozulmasına yetecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle kararın onaylanmasına hükmedildi. Kararda, konuyla ilgili olarak Avukatlık Kanunu'nun 5/(a) maddesi ve görevi kötüye kullanma ve zimmet suçlarına dair kanun maddelerine de yer verildi.
Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/1890 E.  ,  2022/3911 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2020/1890
    Karar No : 2022/3911


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Birliği
    VEKİLİ : Av. ….
    2- … Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, zimmet suçundan 2 yıl 9 ay 10 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunduğundan bahisle yapılan disiplin kovuşturmasında, hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi sonrasında meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ve tebbiren süresiz ve sınırsız işten yasaklanmasına dair İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nun … tarih ve E;… K;… sayılı kararının, "süresiz ve sınırsız" ibareleri çıkarılarak onanmasına ilişkin Türkiye Barolar Birliğinin … tarih ve E;… K;… sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında "zimmet" suçundan dolayı İstanbul ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile "2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası" ile mahkumiyetine karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesince … tarih ve E;…, K;… sayılı karar ile reddedilerek anılan kararın kesinleştiği, buna göre, davacının istinaf denetiminden de geçerek kesinleşen zimmet suçundan mahkum edildiği, disiplin kovuşturmasına konu eyleminin Avukatlık Kanunu'nun 5/(a) maddesinde sayılı suçlardan olduğu ve "5. maddenin (a) bendinde yazılı bir suçtan kesin olarak hüküm giyme halinde meslekten çıkarma cezası uygulanır." düzenlemesi karşısında Avukatlık Kanununun amir hükmü uyarınca tesis edilen meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ve tedbiren süresiz ve sınırsız işten yasaklanmasına kararının "süresiz ve sınırsız" ibareleri çıkarılarak onanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu tarafından Ağır Ceza Mahkemesi kararına bağlı kalınarak karar verildiği, icra dosyasına yatan meblağın bir kısmını müşteki olan müvekkiline ödemeyerek mal edindiği iddiasının gerçekleri yansıtmadığı, ceza yargılamasında uyuşmazlığa konu icra dosyasının celp edilmediği, müşteki ile arasında 7 yılı aşkın bir çalışması bulunduğu, vekalet ücretini dahi alamadığı, avukatlık mesleğinin kendine özgü bir meslek olması dolayısıyla devlet memuru gibi değerlendirilmemesi gerektiği, Anayasa'nın 38. maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca; hiç kimsenin, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirmemesi nedeniyle özgürülüğünden alıkonamayacağı, 1136 sayılı Kanun'un 62. maddesinde 23/01/2008 tarihli 5728 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik gereği, avukat sıfatı ile 1136 sayılı Kanun ve diğer kanunlar ile Türkiye Barolar Birliği veya Baro organlarında görevli olarak kendisine verilmiş görev ve yetkiyi kötüye kullanan avukatın Türk Ceza Kanunu m.257 uyarınca "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılanması gerektiği, hakkında TCK m.247 uyarınca "zimmet" suçundan yapılan yargılamanın hukuka aykırı olduğu belirtilerek, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle,
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
    4. Kesin olarak, 08/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi..

    Hemen Ara