Danıştay 12. Daire 2021/7067 Esas 2022/3507 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2021/7067
Karar No: 2022/3507
Karar Tarihi: 08.06.2022

Danıştay 12. Daire 2021/7067 Esas 2022/3507 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay 12. Dairesi, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı'nda Başmüfettiş olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun geçici 27. maddesi uyarınca re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin bir dava konusunu inceledi. İdare Mahkemesinin yürüttüğü davada, Davacının görevine devam ettirilen personelin engel olmayan bir fiille görevine devam edememesine rağmen re'sen emekli edildiği, dolayısıyla eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın olmadığı ve bu sebeple davacının re'sen emekliye sevk edilmesinin hukuka uygun olmadığı sonucuna varıldı. Yine, davacının re'sen emekliye sevk edilmesi nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istendi. Danıştay 12. Dairesi, temyiz başvurusunu reddetti ve davacının özlük hakları konusunda verilen kararı onadı. Son olarak, davalı idareler lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısımda bir yanlışlık olduğu belirlendi ve düzeltildi.

İlgili kanun maddeleri:
- 320
Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2021/7067 E.  ,  2022/3507 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONİKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/7067
    Karar No : 2022/3507

    TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- ...Bakanlığı
    2- ...Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı'nda Başmüfettiş olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun geçici 27. maddesi uyarınca re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin 17/04/2015 tarih ve 2015/1 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İdare Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 07/07/2020 tarihli ve E:2017/7562, K:2020/3258 sayılı bozma kararına uyularak;davacının re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin dava konusu işlem yönünden; görevine devam ettirilen personelin, kimi zaman sicil not ortalaması yüksek olmasına rağmen ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri bakımından re'sen emekli edilen personelin gerisinde kaldığı, bir personelin görevine devam edebilmesi için önünde engel olan bir fiilin diğer bir personel açısından engel olarak görülmediği, dolayısıyla, davalı idarece yapılan değerlendirmede dikkate alındığı belirtilen; personelin geçmiş hizmetleri, haklarındaki soruşturma ve cezalar, performans puanları, temsil ve yöneticilik yetenekleri, özgüveni, verimlilik ve benzeri özellikleri yönünden eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın söz konusu olmadığı, bunlardan birine öncelik verilmiş ise bunun gerekçelerinin açıklanmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, davalı idarece, davacının re'sen emekliye sevk edilip edilmeyeceği konusunda, açıklanan gerekçeler dikkate alınarak yeniden bir değerlendirme yapılacağından, bu kararın, davacının doğrudan görevine başlatılması sonucunu doğurmayacağı; davacının re'sen emekliye sevk edilmesi nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi talebi yönünden ise; davacının re'sen emekliye sevk edilmesine dair işlemin hukuka aykırı olduğuna ilişkin belirtilen gerekçenin, davacının doğrudan görevine başlatılması sonucunu doğurmayıp, re'sen emekliye sevk edilip edilmeyeceği konusunda idare tarafından yeniden bir değerlendirme yapılmasını gerektirmesi nedeniyle, bu aşamada davacının parasal ve özlük hak kaybının varlığından söz edilemeyeceği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, davacının parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesi istemleri yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan idare mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Kararın davalı idareler lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmı incelendiğinde;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
    Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıkların da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
    Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
    1136 sayılı Avukatlık Kanununda ise, "Avukatlık Ücreti" başlıklı 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168. maddesinin son fıkrasında; avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
    Dosyanın incelenmesinden; 22/04/2016 tarihinde saat 14:00'da yapılan duruşmaya davalı idareleri temsilen Hukuk Müşavirinin katıldığının görüldüğü, bu nedenle, kararda, davalı idareler lehine vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen "2.590,00-TL" tutar olması gerekirken duruşmasız işler için belirlenen "1.700,00-TL" olarak belirlenmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
    Ancak, bu husus, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, temyize konu kararın hüküm fıkrasında yer alan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 1.700,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere müştereken verilmesine ibaresinin, " Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 2.590,00- TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine," şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali ile davacının parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesi istemleri yönünden ise davanın reddi yolundaki .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararının, hüküm fıkrasında yer alan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen ...- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere müştereken verilmesine ibaresinin, "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen ...- TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine," şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    5. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    6. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara