Esas No: 2017/2075
Karar No: 2019/133
Karar Tarihi: 15.01.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2075 Esas 2019/133 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tük. Mah. Sıf. )
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesi uyarınca davalıya kredi kartı verildiğini, borcun zamanında ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edilerek icra takibine geçildiğini,davalının açılan bu takibe haksız olarak itirazda bulunduğunu, davalının telefonuna kredi kartı şifresinin gönderildiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı bankadan her ne mahiyette olursa olsun para veya kredi kartı almadığını, davacı banka ile aralarında imzalanmış hiçbir senet, sözleşme ve/veya belge olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre,yapılan imza incelemesi ile bilgi güncelleme formu ve bankacılık işlemleri sözleşmesi üzerinde davalı adına atılı olan imzaların davalıya ait olup olmadığının tespit edilemediği, kredi kartının davalıya teslim edildiğine dair belge aslının bulunmadığı, kredi kartından yapılan harcamaların büyük bir kısmının yurt dışından olduğu , davalıyla ilgisinin tespit edilemediği, davalının kredi kartının teslim edildiği tarihte Polatlı"da çalışmasının ve bankaya kredi kartı şifresi için mesaj gönderilen numaranın davalının eşine ait olmasının tek başına davayı ispata yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır.
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nun 44/2. maddesine göre; " Kart çıkaran kuruluşlarca açılacak davalarda 1086 sayılı HUMK."nun görevine yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır." Bu yasal düzenleme karşısında, 01.10.2011 tarihine kadar olan dönemde bankalarca kredi kartı hamilleri aleyhine açılan ve istisnalar dışında kalan davalarda görevli mahkeme, dava değerine göre genel mahkemeler sıfatıyla sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonraki davalarda ise 6100 sayılı HMK’nun 2/1. maddesi uyarınca dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesidir.
28.11.2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un yürürlüğe girmesinden sonra oluşacak banka kredi kartı uyuşmazlıklarında ise görevli mahkeme, anılan kanunun 3/1-k-l,4/3,73/1,83/2 ve geçici 1. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmelidir.
Mahkemece, anılan bu kanun maddeleri ve davanın açıldığı tarih gözetilerek genel mahkeme sıfatıyla yargılamaya devam edilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.