Esas No: 2017/2341
Karar No: 2020/1916
Karar Tarihi: 04.06.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2341 Esas 2020/1916 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının Duisburg Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği karar sonucu davacıdan alacaklı hale geldiğini, davacı hakkında iflas davası açıldığını ve 31.05.2006 tarihinde iflasın açılmasına karar verildiğini, iflas müdürlüğü tarafından 6 yıl sonra verilen rapor üzerine Disuburg Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.11.2012 tarihli kararı ile bütün alacaklılar için geçerli olmak üzere borçlarından kurtulmasına karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini ileri sürerek bu kararın tanınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tanınması istene kararda davalının yer almadığını, taraf sıfatı olmadığını, karşı tarafın Alman İflas Masası olduğunu, davalının kişisel iflas yolu ile almaya da borçlarından kurtulduğunu, kişisel iflas yolu Türkiye’de tanınan bir hukuki yol olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tanınması istenen kararın sadece davacı ile ilgili bir karar olmadığı, Almanya’da kişisel iflas yoluna başvuran kişişnin Türkiye’de de iflasa tabi kişilerden olması gerektiği, tacir olmayan kişilirek Türk hukuk sistemine göre iflas edemeyeceği, dolayısı ile iflas kararı verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı süresinde davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.