Danıştay 4. Daire 2018/6573 Esas 2022/3910 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/6573
Karar No: 2022/3910
Karar Tarihi: 09.06.2022

Danıştay 4. Daire 2018/6573 Esas 2022/3910 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay 4. Daire Başkanlığı'nın 2018/6573 E., 2022/3910 K. sayılı kararı için yapılan temyiz istemi kabul edilmiş ve Bölge İdare Mahkemesi'nin kararı bozulmuştur. Davacı şirket, sahte fatura kullanımı iddiaları sonrasında düzeltme beyannamesi vermiş ve vergi idaresi tarafından tahsilat işlemi gerçekleştirilmiştir. Ancak Vergi Dava Dairesi'nin verdiği karar, davacının ihtilaflı faturaları düzenlediği iddiasını içeren şirketlerin de araştırılması gerektiğine dair kanun maddeleri uyarınca esaslı bir incelemeye tabi tutulması gerektiği yönündedir. Bu nedenle, dosyanın yeniden incelenmek üzere Vergi Dava Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 378. maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 4. fıkrası ve 20. maddesi olarak belirtilmiştir.
Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/6573 E.  ,  2022/3910 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/6573
    Karar No : 2022/3910

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Seramik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Sahte fatura düzenlediği yönünde hakkında vergi tekniği raporları bulunan firmalardan 2016 yılında fatura alındığından bahisle kayıt ve beyanlarının düzeltilmesi aksi halde özel esaslar kapsamına alınacağının 28/04/2017 ve 23/05/2017 tarihli yazılar ile bildirilmesi sonucu, davacı şirket tarafından ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine 2016/3 ila 12 dönemleri için adına tahakkuk eden katma değer ve damga vergileri, gecikme faizleri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirket hakkında sahte fatura kullanımı hususunda bir inceleme yapılmadan ve kullandığı faturaların gerçek olup olmadığı hususu; gerek kendisi ve gerekse fatura düzenleyicisi olduğu belirlenen şirket hakkında her yönüyle incelenerek kapsamlı bir şekilde ortaya konulmadan, özel esaslar kapsamına alınmamak amacıyla verilen düzeltme beyannameleri üzerine yapılan dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının ihtirazi kayıtla düzeltme beyannamesi vermesi üzerine tahakkuk eden vergilerde ve kesilen cezalarda hukuka aykırlık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 378. maddesinin 2. fıkrasında, mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları belirtilmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 4. fıkrasında da, ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemler ile tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davaların tahsil işlemini durdurmayacağı, bunlar hakkında yürütmenin durdurulmasının istenebileceği kuralına yer verilmiştir.
    Olayda, düzeltme beyannamesi verilmesinin vergi idaresinin bu yöndeki isteğine dayandığı görülmektedir. Bu kapsamda idarece mevzuat gereğince re'sen tarhiyat yapılması yoluna başvurulmayıp davacıdan katma değer vergisi beyannamesinde yer alan bazı indirim unsurlarının gerçek bir teslim ya da hizmet ifasına dayanmadığının tespit edildiği gerekçesiyle bu indirim kalemlerinin çıkarılması istenilmiştir.
    Buna göre; alımlarına konu faturaların sahte olmadığı ve bu nedenle de söz konusu indirim unsurlarının gerçek olduğu düşünülmesine karşın, idarenin vergisel işlemlerine maruz kalmamak amacıyla davacı tarafından düzeltme beyannamesi verildiği anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlıkta, mal ve hizmet alımında bulunduğu mükellefin sahte fatura düzenlediği yönünde tespitler bulunmasından dolayı düzeltme beyannamesi vermek durumunda bırakılan davacının bu işleme karşı açtığı davanın -sürecin bütününe bakıldığında- esas yönünden incelenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Dolayısıyla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca, davalı idarenin yazısında davacıya ihtilaflı faturaları düzenlediği belirtilen mükellefler hakkında yapılan tespitler sorularak, varsa anılan mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının getirtilmesi ve davacıdan da iddialarını ispat edici bilgi belgelerin temin edilmesi suretiyle maddi olayın hukuki bir değerlendirmesi yapılıp uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiğinden Vergi Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 09/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara