Esas No: 2018/4301
Karar No: 2022/3901
Karar Tarihi: 09.06.2022
Danıştay 4. Daire 2018/4301 Esas 2022/3901 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/4301 E. , 2022/3901 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4301
Karar No : 2022/3901
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … İnşaat Elektrik Ticaret Sanayi Limited Şirketi
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, indirimli orana tabi konut satışlarından dolayı yaptığı katma değer vergisi iade talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve iade edilecek katma değer vergisinin faizi ile birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin satışını yaptığı konut alıcıları adına düzenlenen tapu senetlerinin kat irtifakı satışı şeklinde 2014 yılının muhtelif aylarında düzenlendiği, yapı kullanma izin belgesinin 06/01/2015 tarihli olduğu ve davacı şirket tarafından konut satışlarına ait faturaların 06/01/2015 tarihinde düzenlendiği görülmekte olup, davacı şirketin dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği konut teslimleri yapılan alıcıların veya yakınlarının beyanlarını içeren tarihsiz tutanaklardaki ifadeler ile davalı idare tarafından, konut teslimleri yapılan alıcılar veya yakınları nezdinde 2014 yılının nisan ayında düzenlenen muhtelif tarihli tutanaklar karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, aynı daireler için farklı ve çelişkili beyanların ve tespitlerin olduğu, dolayısıyla, tutanakların kendi başına gerçek teslim tarihini ortaya koymayacağı ve tutanakların başka ispat vasıtalarıyla desteklenmedikçe kendi başına kanıt olamayacağı sonucuna varıldığı, davalı idare tarafından, … A.Ş.'den alınan belgeye göre davacı şirketin satışını ve teslimini yaptığı konutlara ait doğalgaz aboneliklerinin 17 adet daire için 2014 yılında ve 3 adet daire için 2015 yılında yapıldığı, davacı şirket tarafından konut teslim edilmeyen kişilerin, teslim edilmeyen daireler için doğalgaz aboneliği sözleşmesi imzalaması düşünülemeyeceğinden, üstelik, kişilerin henüz teslim edilmeyen daireler için doğalgaz aboneliği yaptıktan sonra doğalgazı fiili kullanıma açmaları hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, Mahkemelerince … tarih ve E:… sayılı ara kararı ile … A.Ş.'den, tüm dairelerin (20 adet) doğalgaz bağlantı işlemlerine ilişkin olarak düzenlenmiş doğalgaz bağlantı sözleşme örneklerinin, gaz açma tarihlerini gösterir tutanak/belge örneklerinin ve ilk ay doğalgaz kullanımına ait gaz tüketim faturası örneklerinin gönderilmesinin istenildiği, cevabi yazıda, üç daire (6,10,16 nolu daireler) dışındaki 17 adet daireye ait doğalgaz aboneliğinin 2014 yılında yapıldığı ve 17 adet daireden 3 daire dışındaki 14 dairenin doğalgaz açılışının da 2014 yılında yapıldığı ve kalan 3 adet daireyı satın alanlar nezdinde davalı idare tarafından teslimlerin 2014 yılında yapıldığının tespit edildiği, diğer yandan, davacı şirketin teslimini yaptığı üç daire (6,10,16 nolu daireler) için teslimlerin 2014 yılında yapıldığını gösterir davalı idare tarafından yapılmış herhangi bir tespitin olmadığının görüldüğü, davacı şirket tarafından, dairelerin su ve elektrik aboneliklerinin 2015 yılında yapıldığı ileri sürülmüş ise de, inşaata ait yapı kullanma izin belgesinin 06/01/2015 tarihli olması, inşaatı tamamlanan binaların bir süre şantiye elektriği ve suyu kullanabildiği ile davacı şirketin teslimini yaptığı birçok dairenin doğalgaz kullanımının 2014 yılının Kasım ayında başladığı dikkate alındığında su ve elektrik aboneliklerinin 2015 yılında yapılmasının daire teslimlerinin 2015 yılında yapıldığını göstermeyeceği sonucuna varıldığı, bu durumda, davacı şirketin 17 adet daire teslimini 2014 yılında yaptığı tespit edildiğinden davacı şirketin katma değer vergisi iadesi talebinin davalı idare tarafından 17 adet daire yönünden reddine ilişkin işlem kısmında hukuka aykırılık, ancak, davalı idare tarafından 2014 yılında teslim edildiğine dair bir tespit bulunmayan üç adet daire (6,10,16 nolu daireler) için yapılan katma değer vergisi iade talebinin reddine ilişkin dava konusu işlem kısmında ise hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davalı idarenin istinaf başvuru dilekçesinde, kararın kısmen kabulüne ilişkin hüküm fıkrası ile davacının istinaf başvuru dilekçesinde, kararın 17 adet daire yönünden katma değer vergisi iade talebinin reddine ilişkin hüküm fıkrası yönünden ileri sürdüğü iddialar, Vergi Mahkemesi kararının belirtilen bölümlerinin kaldırılmasını gerektirir nitelikte görülmediği, davacının, mahkeme kararında; dava konusu işlemin, 2014 yılında teslim edildiğine dair bir tespit bulunmayan üç adet daire (6,10,16 nolu daireler) için yapılan katma değer vergisi iade talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, üç adet daire (6,10,16 nolu daireler) için iade edilecek katma değer vergisinin 3095 sayılı Kanunda öngörülen oranda hesaplanacak faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istemine ilişkin istinaf başvurusu bakımından ise; 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre faiz ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığından, iade edilecek katma değer vergisi için faiz hesaplanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idare istinaf başvurusunun reddine, davacı istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın kısmen kabule ilişkin kısmının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde kararın kabule ilişkin hüküm fıkrası ile davacının 17 adet daire yönünden katma değer vergisi iade talebinin reddine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik ileri sürdüğü iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının 2014 yılında teslim edildiğine dair tespit bulunmayan üç adet daire için iade edilecek katma değer vergisinin 3095 sayılı Kanunda öngörülen oranda hesaplanacak faizi ile birlikte iadesi istemi yönünden,
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin dördüncü fıkrasında; fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin, fazla veya yersiz tahsilatın, mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120. madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edileceği hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, Vergi Usul Kanununun 112/4. maddesinde, fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesinde, 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz uygulanacağı belirtildiğinden, ilk maddesinde; Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde uygulanacağı belirtilen 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca faize hükmeden Mahkeme kararının anılan kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmı ile davacının 17 adet daire yönünden katma değer vergisi iade talebinin reddine ilişkin hüküm fıkrasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının 2014 yılında teslim edildiğine dair tespit bulunmayan üç adet daire için iade edilecek katma değer vergisinin 3095 sayılı Kanunda öngörülen oranda hesaplanacak faizi ile birlikte iadesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 09/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.