Danıştay 9. Daire 2022/878 Esas 2022/2853 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2022/878
Karar No: 2022/2853
Karar Tarihi: 09.06.2022

Danıştay 9. Daire 2022/878 Esas 2022/2853 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı vergi dairesi, davacı serbest muhasebeci mali müşavir adına, bir mükellef olan ...'e ait vergi borçları için ödeme emirleri düzenlemişti. Davacı, ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açmıştı. Vergi mahkemesi, davacının müşterek ve müteselsil sorumluluğuna dayanılarak ödeme emirlerinin düzenlenmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermişti. Bölge İdare Mahkemesi, istinaf başvurusunu reddetti. Danıştay 9. Dairesi, davacının daireye kanıtlanamayan bir şekilde müşterek ve müteselsil sorumlu tutulduğunu belirtti ve Bölge İdare Mahkemesi kararını onadı. Kararda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 227. maddesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un ilgili maddeleri açıklandı.
Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/878 E.  ,  2022/2853 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2022/878
    Karar No : 2022/2853

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, ...'e ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ilâ … nolu ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında düzenlenen görüş ve öneri raporunda belirtildiği üzere, davacı hakkında bakılan dava konusu dışında bir adet daha sorumluluk raporunun yazıldığı, davacının sözleşme imzaladığı 11 mükellef hakkında sahte belge düzenleme fiili yönünden rapor düzenlendiği ve 11 mükellefin de sahte fatura düzenleme ihtimali yönünden incelemelerinin devam ettiği, yeni mükellefiyet tesis edilen bir mükellefin faaliyet konusu için katma değer vergisi matrahlarının çok kısa sürede yüksek seviyelere çıkması karşısında, bu durumun sorgulanmaması ve beyanname ile bildirimlerin verilmeye devam edilmesinden hareketle, davacının mükellefin sahte belge düzenleme faaliyetinden sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmış ise de; mükellefin muhasebe işlerini yürüten ve serbest muhasebeci mali müşavir olan davacının sorumluluğunun beyanname ve tasdik raporlarında yer alan bilgilerin, defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygunluğu ile sınırlı olması karşısında, davacı muhasebeci ile ilgili bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmadığı yönünde bir tespitin olmaması ve davacının asıl borçlu ... tarafından sahte belge düzenlendiği hususunu bildiğinin ve harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgeler düzenlendiğinin idarece somut olarak ortaya konulamaması karşısında davacının müşterek ve müteselsil sorumluluğundan bahisle ödeme emirleri düzenlenmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İlk savunma dilekçelerindeki iddiaların tekrarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Daire kararında belirtilen gerekçe ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, ...'e ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ilâ … nolu ödeme emirlerinin iptali istenilmektedir.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 227. maddesinde; Maliye Bakanlığının; vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiş, aynı maddede beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensuplarının, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
    Aynı Kanun'un 4. maddesinde vergi dairesi; mükellefi tespit eden, vergiyi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden daire olarak tanımlanmış ve vergi dairelerinin yetki alanı ile vergi türleri, meslek ve iş grupları itibarıyla mükelleflerin bağlı olacakları vergi dairelerini belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığının yetkili olduğu düzenlenmiştir.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 54. maddesinde, müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil edileceği, 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği belirtilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava konusu ödeme emirlerinin dayanağı … tarih ve … sayılı görüş ve öneri raporunun incelenmesinden, raporun giriş bölümünde davacının Menderes Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi olduğunun ifade edildiği görüldüğünden dava konusu ödeme emirlerinin, bu konuda yetkili olmayan davalı vergi dairesince düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmaması nedeniyle, davanın kabulüne karar veren Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf istemini reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla usule ve yasaya aykırılık görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davalının temyiz isteminin reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
    3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara