Esas No: 2019/931
Karar No: 2022/2869
Karar Tarihi: 09.06.2022
Danıştay 9. Daire 2019/931 Esas 2022/2869 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/931 E. , 2022/2869 K.Özet:
Danıştay 9. Dairesi, vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada, Mahkemenin usulüne uygun olarak ilanen tebliğ edilen ödeme emirlerinin hukuka uyarlık bulunduğu şeklinde verdiği kararın, Bölge İdare Mahkemesi tarafından kısmen bozulması istemini incelemiştir. Kararda, davalı temyiz isteminin reddedildiği, davacı temyiz isteminin kabul edildiği ve Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanunlar olarak, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. ve 50. maddeleri kararda açıklandı.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/931
Karar No : 2022/2869
TEMYİZ EDENLER: 1- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Asıl borçlu … Hijyen End. Tem. Mad. Amb. San. Ve Tic. Ltd. Şti'ye ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emirleri muhteviyatı amme alacaklarının takibi için öncesinde asıl borçlu şirket adına … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve … numaralı ödeme emirleri düzenlendiği, anılan ödeme emirlerinden … tarih ve … numaralı ödeme emri içeriği amme alacakları için düzenlenen vergi/ceza ihbarnamelerinin tebliği bakımından, Mahkemenin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla ilanen tebliğin yasal şartlarının oluştuğunun davalı idare tarafından ortaya konulamadığı gerekçesiyle tebliğlerinin usulsüz yapıldığı yönünde hüküm verildiği; asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …numaralı ödeme emirleri için yapılan tebligatların da usulüne uygun olarak yapılmadığı, zira tebligatın yapılamadığı hususunun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nu hükümleriyle belirlenen şahıslar nezdinde tespit edilmeksizin, posta görevlisi şerhiyle tebliğ alındılarının iade edildiği ve bununla birlikte … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve … numaralı ödeme emirleri için adres tespit tutanakları düzenlendiği görülmesine karşın, tutanakların, yukarıda usulsüz yapıldığı belirtilen tebliğ alındıları ile aynı gün tanzim edilmediği dolayısıyla şirketin bilinen adreslerinde tebliğ imkansızlığını ortaya koyan, başka bir deyişle ilanen tebliğin şartlarının usulüne uygun bir şekilde oluştuğunu gösteren bilgi ve belgelerin dava dosyasına sunulamadığı, ilanen tebliğin yasal şartlarının oluştuğunun davalı idarece ortaya konulamadığı anlaşıldığından, davacı hakkında düzenlenen ödeme emirleri içeriği amme alacaklarının asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun tebliğ edilmek suretiyle tahakkuk ettirilip kesinleştirilmeden davacıdan tahsiline yönelik düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu … tarih ve …takip numaralı ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptaline dair hüküm fıkrasının, hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği; Mahkeme kararının dava konusu … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptaline ilişkin hüküm fıkrası bakımından ise, asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin şirketin bilinen adreslerinde bulunamadığından bahisle ilanen tebliğ edildiği, şirketin bilinen adreslerinde bulunamadığı hususunun, bilinen adrese hangi evrakın teslimi için gidildiği belirtilerek, yani tebliğ evrakı ile ilişkilendirilmek suretiyle mahalle muhtarı ve yoklama memurunun imzaları ile düzenlenen 19/09/2013, 29/05/2014 ve 30/03/2015 tarihli adres tespit tutanakları ile tespit edilmiş olduğu anlaşıldığından, düzenlenen adres tespit tutanaklarının bu haliyle posta yolu ile tebliğe ilişkin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun olması karşısında, ilanen tebligat koşullarının olayda gerçekleştiği; bu durumda, beyan üzerine tahakkuk eden 2013 yılına ait vergiler ve gecikme zammının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak ilanen tebliğ edilmek suretiyle borcun şirket adına kesinleştirildiği ve şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırması neticesinde şirketten tahsil edilemediğinin tespit edildiği ve davacının 03/01/2008-03/01/2018 tarihleri arasında şirketin kanuni temsilcisi olduğu anlaşıldığından, beyan edilen vergilerin ödenmesi gereken dönemde kanuni temsilci olan davacının, usulüne uygun olarak yapılan takip sonucunda şirketten tahsil edilemeyen söz konusu borçlardan sorumlu tutulması yerinde olup, adına düzenlenen dava konusu … tarih … ve … takip numaralı ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığından, ödeme emirlerinin iptali yolunda verilen Mahkeme kararının anılan hüküm fıkrasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, Vergi Mahkemesi kararının, dava konusu … tarih ve .. takip numaralı ödeme emrinin iptaline dair hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun reddine; dava konusu … tarih … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptaline dair hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne ve bu hüküm fıkrasının kaldırılmasına, dava konusu … tarih … ve …takip numaralı ödeme emirleri yönünden davanın kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI: … tarih ve … takip nolu ödeme emirleri yönünden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı, aynı maddenin son fıkrasında da adreste bulunamama halinin, komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı hükümlerine yer verildiği, Mahkeme gerekçesinde yer aldığı üzere posta memuru tarafından usulüne uygun bir şekilde tebliğ alındılarında tespitin yapılmadığı; öte yandan vergi inceleme raporunda asıl borçlu şirket hakkında sahte fatura kullandığı belirtilmişse de faturaların temin edildiği belirtilen şirketler hakkında sahte fatura kullanma ve düzenleme bakımından tarhiyatların kaldırılması yönünde kararlar verildiği ve bu şirketlerle ticari ilişkisi kapsamında ticari alımlarına ilişkin ödemeleri çek karşılığı yahut bankadan havale şeklinde gerçekleştirdiği iddiasıyla kararın … tarih … ve … takip numaralı ödeme emirleri yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
DAVALININ İDDİALARI: Davalı tarafından, … tarih ve … takip numaralı ödeme emri yönünden kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davalı tarafından savunma verilmemiştir. Davacının cevabı yasal dayanaktan yoksun temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Davalı temyiz isteminin reddi, davacı temyiz isteminin ise kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Tarafların temyiz isteminin reddine,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
Temyiz isteminde bulunan davacıdan …-TL maktu harç alınmasına,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.