Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4114 Esas 2015/7692 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4114
Karar No: 2015/7692
Karar Tarihi: 07.12.2015

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4114 Esas 2015/7692 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, müdafii ve katılan vekilinin sair temyiz itirazları reddedildi. Ancak, şirket yetkilisi olan sanığın ticari faaliyetleri kapsamında gerçekleştirmiş olduğu suçun TCK 158/1-h maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık olduğu belirtildi. Suç vasfında yanılgıya düşülerek sanık hakkında somut olayda uygulama yeri bulunmayan TCK 158/1-i maddesinden hüküm kurulmuştu. Bunun yanı sıra, adli para cezası öngörülen suçlarda hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesi halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamaktadır. Hak yoksunlukları bakımından Anayasa Mahkemesi kararının uygulanması zorunludur. Bu sebeplerden dolayı hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 158/1-h, TCK 158/1-i, TCK 53/1, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi.
23. Ceza Dairesi         2015/4114 E.  ,  2015/7692 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan firmanın ithal ettiği ham maddelerin gümrük işlemlerini takip etmekle görevli olan gümrük müşaviri sanığın, katılanın acilen ihtiyaç duyduğu hammadenin gümrükte cezai işleme tabi tutulduğunu ifade ederek aşamalı olarak değişik tarihlerde kendisine toplamda 25.000 TL tutarında iki bloke çek verilmesini ve 19.000 TL havale yapılmasını sağladığı, daha sonra bahse konu cezanın iptali için Teftiş Kurulu Başkanlığına gideceğini ifade edip 25.000 TL daha havale yapılmasını sağladığı, ve bu suretle toplamda 69.908 TL haksız menfaat temin ettiği iddia ve kabul olunan olayda;
    Sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Şirket yetkilisi olan sanığın ticari faaliyetleri kapsamında gerçekleştirmiş olduğu anlaşılan eyleminin 5237 sayılı TCK 158/1-h maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek sanık hakkında somut olayda uygulama yeri bulunmayan TCK 158/1-i maddesinden hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli
    para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, hapis cezası alt sınırdan tayin edilirken adli para cezasının alt sınırın üzerinde 800 gün olarak tayin edilmesi suretiyle gerekçe bakımından çelişkiye düşülmesi,
    2- TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara