Danıştay 8. Daire 2021/4899 Esas 2022/3983 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2021/4899
Karar No: 2022/3983
Karar Tarihi: 09.06.2022

Danıştay 8. Daire 2021/4899 Esas 2022/3983 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/4899 E.  ,  2022/3983 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/4899
    Karar No : 2022/3983


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Bursa İli, İnegöl İlçesi dahilinde ve davacı şirket uhdesinde bulunan … sayılı II (a) Grubu (kalker) işletme ruhsatının 30/04/2017 tarihi itibariyle iptaline ilişkin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve E…. sayılı işlemi ile bu işleme 03/11/2020 tarihinde yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile; işletme ruhsatının 30/04/2017 tarihi itibariyle iptaline ilişkin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve E…. sayılı işlemin 25/06/2020 tarihinde KEP üzerinden elektronik olarak tebliğ edildiği, davacı şirketin 03/11/2020 tarihinde ruhsat hukukunun devam ettirilmesi yönünde yaptığı başvurunun … tarih ve … sayılı işlemle reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı, 7201 sayılı Yasanın 4. fıkrasında yer verilen "elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı" hükmü uyarınca dava konusu ruhsat iptali işleminin davacıya tebliğ tarihinin 30/06/2020 tarihine isabet ettiği, buna göre 2577 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca 60 günlük dava açma süresinin son gününün çalışmaya ara verme dönemine denk geldiği dikkate alınarak alınarak içinde en geç 07/09/2020 tarihine kadar dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 21/11/2020 tarihinde bakılan davanın açıldığı, bu durumda davacı şirket tarafından dava açma süresi geçtikten sonra 11. madde uyarınca 03/11/2020 tarihinde yapılan itirazi nitelikteki başvuruya 05/11/2020 tarihinde idarece cevap verilmiş olmasının, geçmiş olan dava açma süresini yeniden canlandırmayacağı açık olup, davanın süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, KEP üzerinden yapılan bildirimlerin sadece ilgili mevzuat kapsamında delil teşkil edecek bildirimler olduğu, Tebligat Kanunu kapsamında tebligat olarak kabul edilemeyeceği, bakılan davanın süresinde açıldığı ve işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle,
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
    4. Kesin olarak, 09/06/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


    KARŞI OY :

    (X)-Dava, Bursa İli, İnegöl İlçesi dahilinde ve davacı şirket uhdesinde bulunan … sayılı II (a) Grubu (kalker) işletme ruhsatının 30/04/2017 tarihi itibariyle iptaline ilişkin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işleme 03/11/2020 tarihinde yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince, ruhsat iptaline ilişkin işlemin 25/06/2020 tarihinde KEP üzerinden elektronik olarak tebliğ edildiği, 7201 sayılı Yasanın 4. fıkrasında yer verilen "elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı" hükmü uyarınca dava konusu ruhsat iptali işleminin davacıya tebliğ tarihinin 30/06/2020 tarihine isabet ettiği, buna göre en geç 07/09/2020 tarihine kadar dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 21/11/2020 tarihinde bakılan davanın açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, İdare Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ile reddedilmiştir.
    Uyuşmazlıkta, Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Genel Müdürlüğü Elektronik Posta Daire Başkanlığı'ndan davacı şirketin KEP adresi alıp almadığının, aldı ise ne zaman aldığının, KEP adresi var ise elektronik tebligata elverişli olup olmadığının, 25/06/2020 tarihinde davacının KEP adresine yapılan başka iletiler olup olmadığının, bunlara davacı tarafından erişim sağlanıp sağlanmadığının, davacının KEP adresine davalı idare tarafından gönderilen iletinin teslim edilip edilmediğinin, teslim edilmişse zamanının, davacı tarafından iletinin ne zaman görüldüğünün, davalı idare tarafından davacının KEP adresine başka gönderi yapılıp yapılmadığının, 2020 yılı Haziran ayı içerisinde davacının KEP adresine yapılan başkaca iletiler olup olmadığının, eğer var ise bunların neler olduğunun, davacıya ulaşıp ulaşmadığının ve davacı tarafından görülüp görülmediği hususlarına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istenilerek, belirtilen hususların açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
    Bu durumda, davanın süre aşımı nedeniyle reddine yönelik İdare Mahkemesi kararında eksik inceleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamakta olup, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabul edilerek temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşü ile aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.

    KARŞI OY :

    (XX)- Dava, Bursa İli, İnegöl İlçesi dahilinde ve davacı şirket uhdesinde bulunan … sayılı II (a) Grubu (kalker) işletme ruhsatının 30/04/2017 tarihi itibariyle iptaline ilişkin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işleme 03/11/2020 tarihinde yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince, ruhsat iptaline ilişkin işlemin 25/06/2020 tarihinde KEP üzerinden elektronik olarak tebliğ edildiği, 7201 sayılı Yasanın 4. fıkrasında yer verilen "elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı" hükmü uyarınca dava konusu ruhsat iptali işleminin davacıya tebliğ tarihinin 30/06/2020 tarihine isabet ettiği, buna göre en geç 07/09/2020 tarihine kadar dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 21/11/2020 tarihinde bakılan davanın açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, İdare Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ile reddedilmiştir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun Elektronik tebligat başlıklı 7/a maddesinde; "(Ek: 11/1/2011-6099/2 md.) (Değişik:28/2/2018-7101/48 md.) Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.
    ....
    7. Kanunla kurulanlar da dahil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri.
    ....
    Bu Kanun uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından kurulan ve işletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülür. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, sistemin güvenliğini ve bu sistemde kayıtlı verilerin muhafazasını sağlayacak her türlü tedbiri alır.
    Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.", aynı Kanun'un 32.maddesinde ise, " Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır." hükümleri yer almıştır.
    19/01/2013 tarih ve 28533 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin, Elektronik tebligat hizmetinden yararlanma başlıklı 7. maddesinde; "(1) Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere, elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur. Gerçek kişiler ve diğer tüzel kişiler elektronik tebligattan isteğe bağlı olarak yararlanır.
    (2) Kendilerine yalnızca elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu olan muhatapların, tebligat çıkarmaya yetkili merciler nezdindeki işlemlerinde elektronik tebligat adreslerini bildirmeleri zorunludur.
    (3) Kendilerine zorunlu olarak elektronik yolla tebligat yapılması gereken muhataplara, elektronik tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde, Kanunda
    belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır. Bu tebligatta ayrıca, müteakip tebligatların elektronik ortamda yapılacağı bildirilir." hükmüne yer verilmiştir.
    06/12/2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin, Tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olanlar başlıklı 5. maddesinde; "(1) Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur:
    ....
    f) Kanunla kurulanlar da dâhil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri.", Elektronik tebligat adresinin oluşturulması ve teslimi başlıklı 8. maddesinde; "(1) PTT, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde elektronik tebligat adresini, gerçek kişiler için kimlik bilgilerini, tüzel kişiler için ise tabi oldukları sistem bilgilerini esas almak suretiyle tek ve benzersiz olacak şekilde oluşturur ve UETSye kaydeder.
    (2) PTT, 5 inci maddenin birinci fıkrası kapsamında kalanlar için oluşturduğu elektronik tebligat adresini, adres sahibine teslim edilmek üzere ilgili kurum, kuruluş veya birliğe gönderir. Teslim işleminin gerçekleştiği bilgisi kendisine iletildikten sonra bu adresi tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına derhâl sunar.", Tebligatın elektronik yolla yapılamaması başlıklı 16. maddesinde; "(1) Elektronik yolla tebligatın, zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde Tebligat Kanununda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.", Yürürlükten kaldırılan yönetmelik başlıklı 31. maddesinde; "(1) 19.01.2013 tarihli ve 28533 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.", Yürürlük başlıklı 32. maddesinde; "(1) Bu Yönetmelik 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girer." hükümlerine yer verilmiştir.
    Yukarıda alıntısına yer verilen hükümlerden anlaşılacağı üzere 06/12/2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 31. maddesiyle; 19/01/2013 tarihli ve 28533 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin (KEP adresini düzenleyen) yürürlükten kaldırıldığı, 32. maddesinde, bu yönetmeliğin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği dolayısıyla 01/01/2019 tarihinden itibaren UETS sisteminin kullanılacağı açıktır.
    Dava dosyasının incelenmesinden; Bursa İli, İnegöl İlçesi dahilinde ve davacı şirketin uhdesinde bulunan 20069096 sicil numaralı II (a) grubu maden işletme ruhsatına ilişkin yapılan temdit başvurusu sonrasında 2014 yılı işletme faaliyet raporunun verilmemiş olması nedeniyle 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca 37.646,00 TL idari para cezası uygulanması ile temdit talebi uygun görüldüğünden vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgenin tamamlanması yününde 3 ay süre verilmesine dair 02/02/2018 tarih ve ... sayılı KEP iletisinin davacı şirketin KEP adresine gönderildiği, verilen süre içinde eksikliğin giderilmemesi nedeniyle 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 24/2. maddesi uyarınca 25.098,00 TL idari para cezası uygulanması ve eksikliğin tamamlanması için ikinci kez üç aylık süre verilmesi, aksi halde ruhsatın iptal edileceğine ilişkin 29/12/2018 tarih ve 460713 sayılı yazının da yine davacı şirketin KEP adresine gönderildiği, davacı şirket tarafından verilen süre içerisinde vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgenin ibraz edilmediğinden bahisle işletme ruhsatının 30/04/2017 tarihi itibariyle iptaline ilişkin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işleminin de 25/06/2020 tarihinde KEP üzerinden elektronik olarak tebliğ edildiği, davacı şirketin 03/11/2020 tarihinde ruhsat hukukunun devam ettirilmesi yönünde yaptığı başvurunun … tarih ve … sayılı işlemle reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıda yer verilen mevzuattan hareketle, 06/12/2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak tebligatın yapıldığı 11/08/2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin, 5, 31 ve 32. maddelerine istinaden, davacıya yapılacak tebligatların 01/01/2019 tarihinden itibaren UETS adresine yapılması gerektiği, UETS adresinin tespit edilememesi durumunda ise; 7201 sayılı Kanun'da belirtilen usullere göre tebligat yapılması gerektiğinin açık ve mecburi olduğu, davalı idare tarafından bu mecburiyete uyulmadan ve yürürlükten kaldırılan 19/01/2013 tarih ve 28533 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliğine istinaden davacının KEP adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Dava konusu işleme ilişkin tebligatın usulüne uygun yapılmadığı anlaşıldığından davacının işlemden haberdar olduğu tarih önem arz etmektedir. Dava dosyası incelendiğinde, davacının söz konusu ruhsat iptali kararından 03/11/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirtmesi ve aksinin davalı idarece ortaya konulamaması karşısında; dava konusu işlem yönünden 03/11/2020 tarihinin ıttala tarihi olarak dikkate alınması hukuka ve hakkaniyete uygun olacaktır.
    Dolayısıyla iş bu davada dava açma süresinin dava konusu işlem yönünden ıttıla tarihi olan 03/11/2020 tarihinden itibaren 60 gün olarak işletilmesi gerekmekte olup 21/11/2020 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmadığından aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında ve anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabul edilerek temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşü ile aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.

    Hemen Ara