Esas No: 2021/4037
Karar No: 2022/2579
Karar Tarihi: 09.06.2022
Danıştay 13. Daire 2021/4037 Esas 2022/2579 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/4037 E. , 2022/2579 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4037
Karar No:2022/2579
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Belediyesi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idarece 08/10/2020 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulüyle gerçekleştirilen İzmir ili, Gaziemir ilçesi, ...mahallesinde bulunan ve tapuda, ...ada, ...parselde kayıtlı 132,95 m2’lik bağımsız bölümün satışına ilişkin ihalenin 2886 sayılı Kanun'un 31. maddesi uyarınca iptaline dair 15/10/2020 tarihli işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; 2886 Kanun'un 31. maddesiyle ita amirine ihaleyi onaylamama ve iptal etme yetkisi tanınmış ise de, bu yetkinin mutlak, sınırsız ve gerekçesiz olarak kullanılabilecek bir yetki olmadığı, usulüne uygun gerçekleştirilmiş bir ihalenin anılan yetkiye dayanılarak onaylanmaması için hukuken geçerli olabilecek somut bir nedenin bulunması ve bu çerçevede ihalenin onaylanmamasının gerekçesinin idare tarafından hukuken geçerli bilgi ve belgeye dayalı olarak ortaya konulması ve kanıtlanması gerektiği; uyuşmazlıkta, dava konusu ihalenin usulüne uygun bir biçimde yapılmadığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, davacının ihale için gereken tüm şartları sağlayarak ihaleye katıldığı, idarece öngörülen muhammen bedel olan 685.000,00-TL’nin üzerinde gerçekleşen bir fiyatla 697.000,00-TL teklifle ihalenin sonuçlandığı, bu aşamada ihalenin onaylanmaması ile ilgili olarak davacıya yüklenebilecek herhangi bir kusurun veya ihale sürecine ilişkin herhangi bir eksikliğin bulunmadığı, bu itibarla, usulüne uygun olarak yapılan ihaleye katılan ve geçerli teklife dayanarak söz konusu ihaleyi kazanan davacının mağduriyetine sebep olacak şekilde dava konusu işlemle ihalenin iptal edildiği, dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda tesis edildiğine ilişkin herhangi bir somut bilgi veya belgenin bulunmadığı, 2886 sayılı Kanun'da ita amirinin hukuken geçerli somut herhangi bir neden olmadan usulüne uygun olarak yapılan ihaleyi onaylamama veya iptal etme konusunda yetkili olduğuna ilişkin bir düzenlemenin de olmadığı; bu durumda, hukuken geçerli bir neden gösterilmeksizin ihalenin onaylanmaması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde, takdir yetkisinin davalı idarece hukuka uygun olarak kullanılmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ita amirinin ihalenin sadece hukuka uygunluğunu denetlemediği, ihalenin yerindeliğinin de ita amiri tarafından denetlendiği, ita amirinin ihaleyi onaylamama yetkisinin kamu yararına uygun kullanıldığının kesin delille ispatının aranamayacağı, dava konusu işlemden sonra davacının 730.000,00-TL bedel teklif ettiği, ihalenin iptalinden sonra davacının daha yüksek teklifte bulunmasının taşınmazın rayiç bedelinin daha yüksek olduğunu gösterdiği, muhammen bedelin aşılması durumunda dâhi daha yüksek bedelle satılabileceği kanaati oluşur ise subjektif olarak hareket edildiği ortaya konulmadıkça onaylamama işleminin iptal edilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, muhammen bedelin yüksek belirlendiği, ihale bedelinin piyasa koşullarına uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulüyle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Davalı idarece, 08/10/2020 tarihinde İzmir ili, Gaziemir ilçesi, ...mahallesinde bulunan ve tapuda, ...ada, ...parselde kayıtlı bulunan 132,95 m2’lik bağımsız bölümün 685.000,00-TL muhammen bedel üzerinden satışı ihalesi gerçekleştirilmiştir. İhaleye davacının da aralarında bulunduğu iki kişi iştirak etmiş, ihale 697.000,00-TL bedelle davacının üzerinde bırakılmış, ancak Belediye Başkanı’nın 15/10/2020 tarihli işlemiyle uyuşmazlık konusu ihale onaylanmayarak iptal edilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasında, ''Bu Kanun'un yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması esastır."; 31. maddesinde, "İhale komisyonları tarafından alınan ihale kararları, ita amirlerince karar tarihinden itibaren en geç 15 iş günü içinde onaylanır veya iptal edilir. İta amirince karar iptal edilirse ihale hükümsüz sayılır." kuralları yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2886 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile, itâ âmirlerine 15 gün içinde ihaleyi onaylama ya da onaylamayarak iptal etme konusunda tanınan yetki, ihale işlemlerinin sadece mevzuata uygunluğunu denetlemeye yönelik olmayıp, aynı zamanda ihale konusu işin özelliklerini, benzer işlere ilişkin diğer ihalelerin sonuçlarını ve ihalede oluşan fiyatın piyasa şartlarına uygun olup olmadığını en iyi bilebilecek durumda bulunması nedeniyle itâ âmirinin yerindelik denetimi yaparak idarenin menfaatini koruması amacıyla düzenlenmiştir. Nitekim, ihaleye katılanlar arasında yapılan anlaşmalar veya bazı katılımcıların ihaleden çekilmeye zorlanmaları veya belli paylar karşılığında piyasa şartlarına uygun olmayan teklifler vermeye ikna edilmeleri yoluyla kamu kaynaklarının haksız biçimde özel kişi veya kuruluşlara aktarılması şeklinde gelişen olaylara ülkemizde rastlandığı bilinen bir husustur. Bütün bu gerçekleri göz önünde tutan kanun koyucu, son kez genel bir değerlendirme yaparak idare menfaatini kollamak üzere itâ âmirine sözü edilen yetkiyi tanımıştır.
Bu itibarla, hem hukuka uygunluk hem de yerindelik denetimi yapan itâ âmiri tarafından bu konuda alınan idari kararın yargısal denetiminin de özellik arz edeceği açıktır. Başka bir anlatımla, 2886 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile itâ âmirine ihale komisyonu kararlarını onaylama zorunluluğu getirilmemesi nedeniyle, anılan madde ile itâ âmirine tanınan yetkinin ihaleyi onaylamama yönünde kullanılması hâlinde, bu yetkinin kamu yararına kullanıldığının ispatı bakımından, itâ âmirince hukuken kesin delil niteliği taşıyan belgelere dayanılması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu nedenle, ihaleyi onaylamama işleminin idari davaya konu edilmesi hâlinde gerek davalı idarenin mahkemeye yapacağı açıklamalar ve sunduğu belgeler ve gerekse mahkemece re'sen yapılacak araştırma sonucunda elde edilen bulgular, işlemde kamu yararına aykırılık bulunmadığını ortaya koyar nitelikte ise, ihaleyi onaylamama işleminin hukuka aykırılığından bahsedilemeyecektir..
İdare, 2886 sayılı Kanun'da yer alan ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması ilkelerine göre ihaleyi gerçekleştirmek zorundadır. Bu kapsamda, yeterli rekabetin sağlanamaması hâlinde ihalenin ana amacının gerçekleşemeyeceği ve dolayısıyla ihaleden beklenen faydanın sağlanamayacağı açıktır. Bir kamu malının satışından mümkün olduğunca en yüksek gelir elde edilmesi kamunun yararına olacağından, taşınmazın daha yüksek bir fiyatla satılabileceğinin anlaşılması hâlinde, itâ âmirince ihalenin iptal edilmesi yolunda takdir yetkisi kullanılarak ihalenin iptaline karar verilebilecektir.
Dosyanın incelenmesinden, 08/10/2020 tarihinde gerçekleşen ihalede uyuşmazlık konusu bağımsız bölüm için belirlenen muhammen bedelin 685.000,00-TL olduğu, ihaleye davacıyla bir başka kişinin iştirak ettiği, dava dışı isteklinin 695.000,00-TL teklifte bulunduğu, davacının bunun üzerine 697.000,00-TL teklifte bulunduğu ve ihalenin uhdesinde kaldığı, bunun üzerine 15/10/2020 tarihli dava konusu işlemle ihalenin iptaline karar verildiği; Mahkeme'nin 14/01/2021 tarihli ara kararıyla dava konusu işlemin sebep unsurunun sorulduğu, davalı idarenin 11/02/2021 tarihli cevabından dava konusu işlemin, ihale bedelinin muhammen bedelden yüksek olmasına rağmen bu bedelin piyasa koşullarını karşılamadığı ve daha yüksek bedelle satılabileceği gerekçeleriyle tesis edildiğinin belirtildiği görülmektedir.
Bu durumda, belediye başkanının takdir yetkisini kamu yararı dışındaki gerekçelerle kullandığı yönünde dosyada herhangi bir bilgi veya belgenin bulunmadığı göz önüne alındığında, muhammen bedele yakın bir bedelle sonuçlanan ihalede yerindelik denetimi yapan belediye başkanının taşınmazın daha yüksek bedelle satılabileceği gerekçesiyle uyuşmazlık konu ihaleyi iptal etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, uyuşmazlık konusu ihalenin iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yönündeki temyize konu İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVANIN REDDİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen ...-TL ilk derece yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5. ...-TL temyiz yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ...-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
6. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
7. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
8. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 09/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.