Esas No: 2021/4326
Karar No: 2022/2581
Karar Tarihi: 09.06.2022
Danıştay 13. Daire 2021/4326 Esas 2022/2581 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/4326 E. , 2022/2581 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4326
Karar No:2022/2581
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 24/03/2020-01/04/2020 döneminde ...Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi (...) pay piyasasında gerçekleştirdiği işlemler sebebiyle Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği (VI-104.1)’nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (a), (c), (ç) ve (f) bentlerinde tanımlanan fiillerin gerçekleştirilmiş olması nedeniyle davacı hakkında 301.880,00-TL idarî para cezası tesis edilmesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı Sermaye Piyasası Kurulu (Kurul) kararının iptali ile peşin ödenen 226.410,00-TL’nin yasal faiziyle iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; dava konusu işlemin davacıya 24/10/2020 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, 05/01/2021 kayıt tarihli dilekçeyle de görülmekte olan davanın açıldığı, dava konusu işlem için 25/10/2020 tarihinden itibaren işlemeye başlayan 60 günlük dava açma süresinin son gününün 25/12/2020 tarihi olduğu, davacının 25/12/2020 tarihine kadar işbu davayı açması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 05/01/2021 tarihinde kayda giren dilekçeyle açılan davanın süre aşımına uğradığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nce; dava dilekçesinde dava konusu işlemin tebliğ tarihi olarak belirtilen 05/11/2020 tarihine göre de davanın süresinde açılmadığı sonucuna ulaşılarak istinaf incelemesinin açıklama eklenerek reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu idarî işlemin vekile tebliğ edilmemesinin usulsüz olduğu, ıttıla tarihinin 27/11/2020 tarihi olduğu, tebligatın çalışana yapılmasının hukuka aykırı olduğu, idareye başvurunun dava açma süresini durdurduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davanın süresinde açılmadığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Sermaye Piyasası Kurulu’nca 24/03/2020-01/04/2020 tarihleri arasında ...Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi (TDGYO) pay piyasasında gerçekleştirdiği fiiller ile 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 104. maddesiyle VI-104.1 sayılı Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği’nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (a), (c), (ç) ve (f) bentlerinin ihlâl edildiği iddiasıyla gerçekleştirilen soruşturmada, 29/06/2020 tarih ve 6572 sayılı işlem ile davacının savunması istenilmiş, davacının avukatı tarafından dilekçeye vekâletname eklenmek suretiyle 27/07/2020 tarihinde savunma sunulmuş, sunulan savunma yerinde görülmeyerek Kurul tarafından ...tarih ve ...sayılı kararla davacı hakkında 301.880,00-TL idarî para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.
...tarih ve ...sayılı işlemle anılan Kurul kararı davacıya bildirilmekle birlikte idarî para cezasına ilişkin bildirim tutanağının ayrıca bildirileceği belirtilmiştir. Anılan idarî para cezası bildirim tutanağı davacıya 05/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının vekili tarafından ...tarih ve ...sayılı Denetleme Raporu’nun bir örneğinin verilmesi için 27/11/2020 tarihli dilekçeyle başvurulmuş ise de davalı idarenin ...tarih ve ...sayılı işlemiyle bu istek reddedilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesinin 1. fıkrasında, "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır."; 32. maddesinde, "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." kurallarına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yorum yöntemlerinin, genellikle lafzî, tarihî, sistematik ve amaçsal olmak üzere dört çeşidi bulunmaktadır. Bu yöntemlerinden biri olan sistematik yorum yöntemine göre, kanunun bir maddesinin anlamı, bu maddenin içinde bulunduğu bağlama, diğer maddeler karşısındaki durumuna, kanunun sistematiğine, planı içindeki konumuna bakılarak tespit edilir. Bu tür yorumda özellikle kanunun kısım ve bölüm başlıkları ile maddelerin kenar başlıkları önemli bir rol oynar. Sistematik yorum yöntemi, kanun maddelerinin tek tek ele alınarak yorumlanmasından ziyade, tüm maddelerin tutarlı bir bütün oluşturacak şekilde yorumlanmasını önerir. Kanun maddelerini birbirleriyle tutarlı hâle getiren bağlantılar üzerinde durur. Sistematik yoruma göre, yorumlanacak hüküm, bu hükmün içinde bulunduğu sistemin üst normları dikkate alınarak yorumlanmalıdır. Yorumlanacak hükmün anlamı, o hüküm ile ilgili bütün hükümler göz önüne alınarak tespit edilmelidir. (Kemal Gözler, Hukuka Giriş, 13. Baskı, Bursa, Ekin Yayınevi, s.264-270)
7201 sayılı Kanun'un 11. maddesi sistematik yorum ilkesi uyarınca yorumlandığında; vekile ve kanuni mümessile tebligat matlabını taşıyan maddenin, Kanun'un birinci babı olan "Umumi Hükümler" altında ve bu babın içerisinde ikinci fasıl "Tebligat Esasları" kısmında düzenlendiği, bu nedenle, anılan Kanun'un 1. maddesinde sayılan yargı makamları ile idareler tarafından gerçekleştirilecek tebligatlarda uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Aynı zamanda bu çıkarıma uygun olarak kanun koyucununun, maddenin lafzında yargıya ilişkin işlemlerden ziyade ve idareye ilişkin süreci de kapsayacak şekilde, vekil vasıtasıyla takip edilen "iş" kavramına yer verdiği görülmektedir.
Vekille takip edilen işler, Kanun'da tanımlanmamış olup, yorumu yargı yerlerine bırakılmıştır. Bu kapsamda Yargıtay, vekil ile takip edilen iş tanımını yorumlamakta ve işin bir bütün oluşturup oluşturmadığı dikkate alınarak, şikâyetin icra takibinin parçası olduğu sonucuna vararak kıymet takdirine itiraz eden davacı vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E:2017/12-348, K:2019/946, K.T.:24/09/2019; Timuçin Muşul, Tebligat Hukuku, 7. Baskı, Ankara, Adalet Yayınevi, 2018, s. 261)
Dava dosyasının incelenmesinden ve Dairemizin 17/02/2022 tarih ve E:2021/4326 sayılı ara kararına verilen cevaptan, davacının uyuşmazlık konusu pay piyasasındaki eylemleri nedeniyle ...tarih ve E....sayılı işlemle Kurul tarafından savunmasının istenildiği, davacının vekili tarafından vekâletnameyle birlikte 27/07/2020 tarihli dilekçeyle savunmanın sunulduğu, 15/10/2020 tarihli Kurul kararının 19/10/2020 tarihli yazıyla bildirildiği ancak idarî para cezası bildirim tutanağının ayrıca bildirileceğine yer verildiği ve Kurul kararına karşı başvuru yolunun ve süresinin gösterilmediği bununla birlikte idarî para cezası bildirim tutanağının 05/11/2020 tarihinde davacıya bildirildiği görülmektedir.
Uyuşmazlık konusu Kurul kararının, davacı vekili tarafından vekâletnameyle birlikte sunulan 27/07/2020 tarihli savunma dilekçesinde yer alan açıklamalar yerinde görülmeyerek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle 24/03/2020-01/04/2020 tarihleri arasındaki eylemler nedeniyle düzenlenen idarî para cezasının davacının vekili tarafından takip edilen iş olduğu, 7201 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca dava konusu işlemin vekile tebliğ edilmesi gerekirken müvekkiline tebliğ edilmesinin usulsüz tebliğ olduğu, usulsüz tebligat nedeniyle dava açma süresinin vekil tarafından işlemin öğrenilmesinden itibaren başlayacağı sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar, dava dilekçesinde tebliğ tarihi olarak 05/11/2020 tarihi gösterilmişse de, dava dosyasının incelenmesinden, bu tarihin davacıya yapılan usulsüz tebligatın tarihi olduğu, davacı vekili tarafından ıttıla tarihinin ise, ...tarih ve ...sayılı Denetleme Raporu’nun bir örneğinin verilmesi için 27/11/2020 tarihli başvuru tarihi olduğu ve bu tarihten itibaren başlayan dava açma süresi içerisinde davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar veren ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi kararında usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 09/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.