Danıştay 2. Daire 2021/3869 Esas 2022/3527 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/3869
Karar No: 2022/3527
Karar Tarihi: 09.06.2022

Danıştay 2. Daire 2021/3869 Esas 2022/3527 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/3869 E.  ,  2022/3527 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/3869
    Karar No : 2022/3527

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ekmek Unlu Mamüller Gıda ve San. Tic. Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem : Dava; Antalya ili, Konyaaltı ilçesi, … Mahallesi, … Caddesinde "…" adı altında ekmek fırını işleten davacı şirket tarafından, söz konusu fırının yakınında mülkiyeti Antalya Büyükşehir Belediyesine ait olup, işletme hakkı … İnşaat Taşımacılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ne verilmiş olan halk ekmek büfesinin, şirket yetkilisince söz konusu yerde ekmek büfesi kurulmasının haksız rekabete yol açtığı ve kamu yararı bulunmadığından bahisle kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; mülkiyeti Antalya Büyükşehir Belediyesine ait olan Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, … Mahallesi … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu Ekmek Fabrikasının işletme hakkının sözleşme ile … İnşaat Taşımacılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile … Taahhüt Ticaret ve Teknik Yat. Ltd. Şti. Ortak Girişimine verildiği, sözleşmenin 8-5. maddesinde "Antalya Büyükşehir Belediyesi yetki ve sorumluluğunda kurulması planlanan 100 adet büfenin işletme hakkının sözleşme sonuna kadar işletmeciye ait olduğunun düzenlendiği", dava konusu yerin de sözleşmede yer verilen 100 adet büfe kapsamında olduğu, mahkemenin 27/10/2014 tarihli ara kararı ile dava konusu ekmek büfesinin işyeri açma ve çalışma ruhsatının istenildiği, davalı idare tarafından ekmek fırınının ruhsatının gönderildiği, büfelerin ise ruhsatının bulunmadığının anlaşıldığı, işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadan işyerinin açılması ve çalıştırılmasının mümkün olmadığı ve bu durumun tespiti halinde yetkili idareler tarafından kapatılacağı hüküm altına alındığından, davacının başvurusu üzerine, gerekli araştırma yapıldıktan sonra işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmayan büfenin kaldırılması gerekirken, idarenin hareketsiz kalmak suretiyle tesis ettiği zımnen ret işleminde hukuka uyarlık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu büfenin kurulmasından çok sonra davacı şirketin belirtilen yerde işyeri açtığını, büfe yerleri tespit edilirken mevzuata uygun davranıldığı, ihale yapılmak suretiyle halk ekmek büfesinin … İnşaat Taşımacılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından işletildiği, mahkeme kararının büfeyi işleten firmayı doğrudan etkilediği ve anılan firmanın bilgisi ve savunması alınmadan verilen kararın savunma hakkını kısıtladığı, usulî eksiklik bulunduğu, halk ekmek büfelerinde ekmek dışında başka bir ürünün satılmadığı ve kâr etme amacı olmadan kamu yararına satış yapıldığı belirtilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Davalı idare tarafından, halk ekmek büfesini işleten dava dışı … İnşaat Taşımacılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine davanın ihbar edilmediği belirtilerek, mahkemece verilen iptal kararının usulî eksiklik nedeniyle bozulması talep edilmekte ise de; mezkur şirketin davalı idare yanında davaya müdahil olarak katılmak istediğine ilişkin herhangi bir talebi bulunmadığı gibi, davalı idarenin savunma dilekçesinde de davanın mezkur şirkete ihbarı yönünde herhangi bir talepte bulunulmadığı, kaldı ki, mahkemece ara kararı yapılarak dava konusu ekmek büfesinin işyeri açma ve çalışma ruhsatının istenilmesine rağmen, mezkur belgenin mahkemeye sunulamadığı dikkate alındığında, işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı açık olan halk ekmek büfesinin kaldırılması talebinin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali yönündeki mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay (Kapatılan) Onyedinci Dairesi tarafından, Danıştay Onuncu Dairesine; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından da, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Antalya ili, Konyaaltı ilçesi, … Mahallesi, … Caddesinde "…" adı altında ekmek fırını işleten davacı şirket tarafından, söz konusu fırının yakınında mülkiyeti Antalya Büyükşehir Belediyesine ait olup, işletme hakkı … İnşaat Taşımacılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ne verilmiş olan halk- ekmek büfesinin, şirket yetkilisince söz konusu yerde ekmek büfesi kurulmasının haksız rekabete yol açtığı ve kamu yararı bulunmadığından bahisle kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT :
    Üçüncü kişilerin davaya katılması ve davanın ihbarı hususunda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin göndermede bulunduğu, 2577 sayılı Kanun’un 31. maddesine, 10/06/1994 tarih ve 4001 sayılı Kanun’la “davanın ihbarının re’sen yapılması” hükmünün eklendiği, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda, müdahil iltihak ettiği tarafla birlikte hareket eder kuralının yer aldığı, 1086 sayılı Kanun'un 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile değiştirildiği, "Fer’î müdahilin durumu" başlıklı 68. maddesinin 1. fıkrasında, "Müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahil, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebilir. Müdahil, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebilir; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabilir." hükmüne yer verildiği anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı Kanun'un 66. maddesinde, üçüncü kişilerin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla müdahil olarak davada yer alabilecekleri; 68. maddesinde, müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği, onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği; 69. maddesinde, müdahilin de yer aldığı asıl davada hükmün taraflar hakkında verileceği kurallarına yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Hukuk devleti ilkesini benimsemiş olan toplumlarda, herkesin davacı ve davalı sıfatıyla hak ve iddialarını mahkemeye taşıma imkanı mevcuttur. Bununla birlikte, davalarda taraf sıfatını haiz olmayan ama bu davaların sonucunda menfaati etkilenen kişilerin de bu yargılama sürecinden haberdar edilmesi, mahkeme önünde iddia ve savunmalarını dile getirme imkanına sahip olması gerekmekte olup, bu gereklilik, adil yargılanma hakkının bir parçasıdır.
    Hukuk sistemimizde, bu amaçla "feri müdahillik" sistemi getirilmiş olup; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla tahkikat sona erinceye kadar "feri müdahil" sıfatıyla davada yer alabileceği hüküm altına alınmıştır.
    İdari yargılama sisteminde görülmekte olan davalar yönünden de, adil yargılama hakkının güvence altına alınabilmesi için, feri müdahillik mekanizmasının sadece şeklen değil, etkili bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
    Yapılan düzenlemelerle, davanın ihbarının re'sen yapılmasının öngörüldüğü ve müdahilin katıldığı tarafla birlikte, asilin işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan işlem yapabilir duruma getirildiği görülmektedir.
    Davacı tarafından kaldırılması talep edilen halk ekmek büfesinin … İnşaat Taşımacılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından işletildiği dikkate alındığında, mahkemece verilen karardan doğrudan etkilendiği ve bakılmakta davada hukuki menfaatinin bulunduğu açıktır.
    Bu itibarla, davada doğrudan hukuki menfaati etkilenen … İnşaat Taşımacılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine davanın ihbar edilmesi gerekmekte iken, bu yönde işlem yapılmaması hukuka aykırı bulunmaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
    2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
    3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara