Danıştay 4. Daire 2018/4293 Esas 2022/3770 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/4293
Karar No: 2022/3770
Karar Tarihi: 09.06.2022

Danıştay 4. Daire 2018/4293 Esas 2022/3770 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay 4. Dairesi, bir vergi davasında takdir komisyonu kararlarına dayanarak re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile ilgili bir uyuşmazlığı ele almıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davacının kayıt dışı hasılat elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporuna dayanarak takdir komisyonu kararlarına istinaden re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi davacının temyiz başvurusunu reddetmiştir. Temyiz eden taraf, takdir komisyonu kararlarına dayanarak yapılan tarhiyatların zamanaşımı ile ilgili hususların çözümünde, takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğu kabul edildiğini savunmuştur.
Danıştay 4. Dairesi, yukarıda bahsedilen kanun maddelerine atıfta bulunarak takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re'sen tarhiyatlarla ilgili zamanaşımı ile ilgili hususlarda sadece sevk tarihine bakılarak takdir komisyonuna sevkin zamanaşımını durdurmak amacıyla yapıldığının kabul edilemeyeceğini belirtmiştir. Dolay
Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/4293 E.  ,  2022/3770 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/4293
    Karar No : 2022/3770

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirket adına, kayıt dışı hasılat elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporuna dayanılarak takdir komisyonu kararlarına istinaden re'sen tarh edilen 2009/1,7,12 dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; takdir komisyonlarının, mükelleflerin dönem matrahlarının takdirinde her türlü araştırma ve inceleme yapması veya idarece düzenlenen raporları dayanak alması mümkün ise de, mükelleflerin dönem matrahlarının takdir komisyonlarınca takdir edilebilmesi için tarh dosyasının takdir komisyonuna sevki öncesinde re'sen takdir nedeninin var olması gerektiği, olayda ise davacının 2009 hesap döneminin herhangi bir gerekçe gösterilmeden sınırlı incelemeye sevk edilmiş olmasının tek başına defter ve verilen beyannamelerin gerçeği yansıtmadığına dair delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, takdir sebebinin 11/08/2015 tarihli tutanakla ortaya çıkması nedeniyle bu tarihten önce tarh dosyasının takdire sevki mümkün olmadığından, 18/11/2014 tarihinde takdir komisyonuna başvurulmasında ve bu başvuru ile tarh zamanaşımının durduğunun kabul edilmesinde yasaya uygunluk bulunmadığı, bu durumda, davacı hakkında 2009 yılına ilişkin olarak yapılacak bir tarhiyat için tarh zamanaşımı süresinin 31/12/2014 tarihinde dolduğu ve dolayısıyla takdir komisyonuna başvurulmasıyla zamanaşımı durmadığından, takdir komisyonunca 27/08/2015 tarihli rapor done alınmak suretiyle tarh edilip 10/12/2015 tarihinde tebliğ edilen dava konusu vergi ziya cezalı katma değer vergilerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacı şirket hakkında düzenlenen raporda bir kısım hasılatın kayıt ve beyan dışı bırakıldığı hususunun somut olarak tespit edildiği, davacının defter ve belgeleri gerçeği yansıtmadığından dönem matrahlarının takdir edilmesi için takdir komisyonuna sevk nedeninin mevcut olduğu, takdire veri olmak üzere müfettişlik tarafından inceleme yapılmasına ve düzenlenen raporların dayanak olarak kullanılmasına yasal bir engelin bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Öncelikle, takdir komisyonu kararına göre yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zaman aşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zaman aşımının durduğunun kabulü gereklidir. Öte yandan, mevcut vergi incelemeleri tamamlanmadan da takdire sevk işleminin bu kapsamda yapılabileceği ve tamamlanan inceleme sonucunda elde edilen bilgi ve verilerin takdir komisyonunca da değerlendirilebileceği tabiidir. Bu haliyle işin esasının incelenmesi suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde, "Zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkmasıdır. Zamanaşımı, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade eder.", 114. maddesinde ise, "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz." denilmek suretiyle takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re'sen tarhiyatlarda zamanaşımı hususunun olup olmadığının tespiti için takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamenin tebliğ tarihi ve takdir komisyonunda geçen süreye (takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi arasındaki süre) bakılarak karar verilmelidir.
    Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde sayılan re'sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re'sen tarh edilebileceği gibi takdir komisyonuna sevk edilerek de söz konusu işlem yapılabilmektedir. Kanunun 74. maddesinde ise, takdir komisyonlarının görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, takdir komisyonu takdir nedenleri ile ilgili herhangi bir belirleme yapma veya değiştirme hakkına sahip değildir.
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, takdir komisyonu kararına istinaden yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zamanaşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gereklidir. Dolayısıyla, yalnızca takdire sevk tarihine bakılarak takdir komisyonuna sevkin, zamanaşımını durdurmak amacıyla yapıldığının bu çerçevede kabulüne imkan bulunmamaktadır. Mevcut vergi incelemeleri tamamlanmadan da takdire sevk işleminin bu kapsamda yapılabileceği ve tamamlanan inceleme sonucunda elde edilen bilgi ve verilerin takdir komisyonunca da değerlendirilebileceği tabiidir.
    Dosyanın incelenmesinden, davacının 18/11/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, 25/11/2015 tarihinde takdir komisyonunca belirlenen matrahlar üzerinden tanzim edilen vergi/ceza ihbarnamelerinin 10/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
    Olayda, tarh zamanaşımı süresinin dolmasından önce yapılan takdire sevk işlemi, 213 sayılı Kanunun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresini durduracağından, takdir komisyonu kararlarının dayanağı olan ve davacı şirket hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlerin de değerlendirilmesi suretiyle işin esası incelenerek karar verilmesi gerektiğinden Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kabulüne,
    2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 09/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.


    Hemen Ara