Danıştay 8. Daire 2022/3579 Esas 2022/4053 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2022/3579
Karar No: 2022/4053
Karar Tarihi: 13.06.2022

Danıştay 8. Daire 2022/3579 Esas 2022/4053 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay 8. Dairesi, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu'nun davacının \"1 yıl 10 ay süre ile işten çıkarma cezası\" ile cezalandırılmasına ilişkin kararının iptali istemiyle açılan dava konusunda verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının temyiz yoluna açık olmadığına karar verdi. Davacının avukatlık mesleği, ticari bir faaliyet olmadığından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyiz kanun yoluna başvurulabilecek davaların tahdidi olarak sayıldığı 46. maddesinin kapsamında yer almadığına hükmedildi. İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 135. maddesi ve Avukatlık Kanunu'nun 136. maddesi yorumlandı. Temyiz istemine esas teşkil eden kararda geçen ilgili kanun maddeleri şöyle: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun \"Temyiz\" başlıklı 46. maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun \"Disiplin cezaları\" başlıklı 135. maddesi ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 4. maddesi.
Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/3579 E.  ,  2022/4053 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2022/3579
    Karar No : 2022/4053

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    KARŞI TARAF(DAVALI) : … Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olan davacı tarafından, İstanbul Barosu Disiplin Kurulunca hakkında verilen bir yıl süreyle işten çıkarma cezasına karşı davacı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itiraz üzerine Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunun … tarih ve E:…, K: … sayılı kararı ile Baro Disiplin Kurulu kararının düzeltilerek onanmasına ve davacının 1 yıl 10 ay süre ile geçici olarak işten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararın, Adalet Bakanlığınca uygun bulunmayarak bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmesi üzerine ilk kararda ısrar edilmesine ilişkin Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunun … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu olayda her ne kadar davacı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verilmiş ise de; davacının, FETÖ Terör Örgütüne üye olduğu ve örgüt içerisinde faaliyetlerde bulunduğu, yapılan yargılamada hiç bir şüpheye yer verilmeyecek biçimde tespit edildiğinden, disiplin kovuşturmasına konu eylemin maddi delillerle sabit olduğu, bu nedenle açıklanmayan hükmün, şikâyetçinin bu fiil sebebiyle sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gibi, disiplin kovuşturması neticesinde verilecek ceza bakımından da bağlayıcı olmadığı anlaşıldığından, eyleminin sübuta erdiği kanaatine varılmakla 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 34. maddesi ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 4. maddesine aykırı davranışları sebebiyle ve Avukatlık Kanununun 136.maddesinde geçen "Bu kanunun avukatların hak ve ödevleri ile ilgili altıncı kısmında yazılı esaslara uymayanlar hakkında ilk defasında en az kınama, tekrarında, davranışın ağırlığına göre, para veya işten çıkarma cezası ....uygulanır" hükmü gereğince verilen dava konusu 1 yıl 10 ay geçici olarak meslekten çıkarılmasına ilişkin kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hukuka ve usule aykırı olduğu belirtilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İstinaf" başlıklı 45. maddesinde, "1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
    3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
    6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmüne yer verilmiştir.
    Aynı Kanun'un "Temyiz" başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında verilen kararların Danıştay'da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin tek hakim sınırı dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay'a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.
    Uyuşmazlıkta, davacının "1 yıl 10 ay süre ile işten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunun ısrar kararının iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyiz kanun yoluna başvurulabilecek davaların tahdidi olarak sayıldığı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan "belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davası" olarak nitelendirilemeyeceği, nitekim 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Disiplin cezaları" başlıklı 135. maddesinin 1. fıkrasının (4) numaralı bendinde, işten çıkarma, "avukatın veya avukatlık ortaklığının üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere mesleki faaliyetlerin yasaklanması" olarak tanımlanmış olup, meslekten çıkarılma sonucunu doğuran disiplin cezası niteliğine sahip bulunmayan dava konusu işlem hakkında açılan davanın, 2577 sayılı Kanunun m.46/1-(c) kapsamında yer almadığı, öte yandan, avukatlık mesleği ticari faaliyet olarak da değerlendirilemeyeceğinden uyuşmazlığın 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında da bulunmadığı anlaşılmaktadır.

    Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan "kesin" kararlarından olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
    2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    Kesin olarak, 13/06/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY :

    (X)- 2577 sayılı Kanun'un "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay'da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir: ... (d) bendinde; "Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları..." hükmüne yer verilmiştir.
    Türk Ticaret Kanunu ve Avukatlık Kanunu hükümleri uyarınca avukatlık mesleği, ''Ticari bir iş/faaliyet'' değil ise de; yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, davacının yapmış olduğu serbest meslek faaliyetinin, geçimini temin ettiği gelir getirici bir iş olarak pekala ticari faaliyet olarak nitelendirilebileceği, kanun metninden de benzer sonucu doğuran her türlü işlemin temyize tabi olduğu anlaşıldığından, İstanbul Barosu'na kayıtlı davacının "1 yıl 10 ay süre ile işten çıkarma cezası'' ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunun ısrar işleminin de avukatın ticari faaliyetinin (mesleki faaliyetinin) icrasını otuz günden uzun süreyle engellemesine sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmaktadır.
    Bu nedenle, bahse konu işlemin iptali istemiyle açılan davada temyiz yolu açık bulunduğundan, davacının temyiz isteminin esasının görüşülerek bir karar verilmesi gerektiği görüşü ile temyiz isteminin incelenmeksizin reddine ilişkin aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

    Hemen Ara