Danıştay 8. Daire 2022/3698 Esas 2022/4047 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2022/3698
Karar No: 2022/4047
Karar Tarihi: 13.06.2022

Danıştay 8. Daire 2022/3698 Esas 2022/4047 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Barosu bir avukatın şikayeti üzerine Adalet Bakanlığı’nın soruşturma izni vermemesine ilişkin açılan davada, Bölge İdare Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun reddedilmesi sonucu temyiz istemiyle Danıştay’a gönderilmiştir. Ancak Danıştay’ın yapacağı incelemenin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesi uyarınca temyiz yolu açık olmayan kesin bir kararına yönelik olması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesi, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin bazı davalar hakkında verdikleri kararların temyiz yolu açık olduğunu belirtmektedir. Bu kapsamda, aşağıda belirtilen hallerde verilen kararlara karşı temyiz yolu açıktır:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasının aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal dav
Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2022/3698 E.  ,  2022/4047 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2022/3698
    Karar No : 2022/4047


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı vekili tarafından yapılan şikayet üzerine İstanbul Barosuna kayıtlı Avukat ... hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin Adalet Bakanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; suç oluşturduğu iddia edilen fiillerin kambiyo senedine bağlı alacaktan doğmuş olduğunun görüldüğü, menfi tespit ilamının kesinleşmeden icraya konulması neticesinde uygulanan haciz, muhafaza işlemlerine karşı idari ve yargısal başvuru yollarının İcra-İflas Kanununda mevcut olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın hukuk uyuşmazlığı olarak hukuk mahkemelerinde çözümlenebileceği, şikayet edilen avukat hakkında diğer eylemleri gerçekleştirdiğini ispat eden bilgi ve belgelerin de dosyaya sunulamadığı görüldüğünden, davacının bu yöndeki iddialarına da itibar edilemeyeceği anlaşıldığından, şikayet edilen avukat hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine, kesin olarak karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hukuka ve usule aykırı olduğu belirtilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.


    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
    a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
    b) Konusu yüz bin Türk lirasının aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
    c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
    d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
    e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
    f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
    g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
    h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
    ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
    i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
    j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
    k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
    l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
    m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar." hükmü yer almaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    28/06/2014 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 103. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda yer alan "karar düzeltme" kanun yoluna son verilmiş; 2577 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddede, "Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanun'un, bu Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır..." kuralı getirilmiştir.
    Adalet Bakanlığı tarafından 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan karar ile, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 2. ve Geçici 20. maddeleri uyarınca kurulan ve yargı çevreleri belirlenen Bölge İdare Mahkemeleri'nin 20/07/2016 günü itibarıyla tüm yurtta göreve başlayacakları duyurulmuştur.
    Belirtilen hukuki duruma göre, 20/07/2016 gününden sonra verilen kararlar bakımından kararın düzeltilmesi kanun yoluna başvurulamayacağı açıktır.
    Dosyanın incelenmesinden, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararı ile davacının istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verildiği halde 19.04.2022 tarihinde Avukat Portal sistemi üzerinden davacı vekili tarafından Danıştay Başkanlığına hitaben düzenlenen dilekçe ile bahsi geçen kararın düzeltilmesinin istenildiği, dilekçenin "sonuç ve istem" kısmında ise Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi isteminde bulunulduğu, dilekçenin Danıştay hitaplı olarak düzenlendiği gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi tarafından istem hakkında herhangi bir karar verilmeden dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
    20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamayacağından ve davacı vekili tarafından dilekçenin "sonuç ve istem" kısmında Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istemine yer verildiğinden dilekçe, temyiz dilekçesi olarak kabul edilerek inceleme yapılması gerekmektedir.
    İstanbul Barosuna kayıtlı Av. … hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin davalı Adalet Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davada, temyiz istemine esas teşkil eden Bölge İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan "kesin" kararlarından olduğu anlaşıldığından davacının temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
    2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    Kesin olarak, 13/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara