Esas No: 2021/4379
Karar No: 2022/4050
Karar Tarihi: 13.06.2022
Danıştay 8. Daire 2021/4379 Esas 2022/4050 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/4379 E. , 2022/4050 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4379
Karar No : 2022/4050
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gaziantep ili, Şahinbey ilçesinde bulunan … sicil sayılı II. Grup işletme ruhsatlı sahaya yönelik 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 7. maddesinde belirtilen izinlerin verilmediğinden bahisle 3213 sayılı Kanun'un 24/11. ve 13/2. maddesi uyarınca toplam 77.632,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; uyuşmazlıkta, 7201 sayılı Kanun'un 7/a maddesinin 4. fıkrası uyarınca dava konusu işlemin davacının KEP adresine iletildiği 02/02/2019 tarihini izleyen 5. günün sonunda yani 07/02/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, dolayısıyla davacı tarafından 3213 sayılı Kanun'un 13/2. ve 5326 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi uyarınca 07/02/2019 tarihinden itibaren 15 günlük dava açma süresi içerisinde (en geç 22/02/2019 tarihinde) anılan para cezasının iptali istemiyle dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra 01/04/2019 tarihinde açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, elektronik tebligattan haberdar olunduktan sonra süresi içinde dava açıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 13/06/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Dava,Gaziantep ili, Şahinbey ilçesinde bulunan … sicil sayılı II. Grup işletme ruhsatlı sahaya yönelik 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 7. maddesinde belirtilen izinlerin verilmediğinden bahisle 3213 sayılı Kanun'un 24/11. ve 13/2. maddesi uyarınca toplam 77.632,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, uyuşmazlıkta, 7201 sayılı Kanun'un 7/a maddesinin 4. fıkrası uyarınca dava konusu işlemin davacının KEP adresine iletildiği 02/02/2019 tarihini izleyen 5. günün sonunda yani 07/02/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, dolayısıyla davacı tarafından 3213 sayılı Kanun'un 13/2. ve 5326 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi uyarınca 07/02/2019 tarihinden itibaren 15 günlük dava açma süresi içerisinde (en geç 22/02/2019 tarihinde) anılan para cezasının iptali istemiyle dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra 01/04/2019 tarihinde açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, İdare Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ile reddedilmiştir.
Uyuşmazlıkta, 01/02/2019 tarihinde davacının KEP adresine yapılan başka iletiler olup olmadığının, bunlara davacı tarafından erişim sağlanıp sağlanmadığının, davalı idare tarafından davacının KEP adresine başka gönderi yapılıp yapılmadığının, 2019 yılı Şubat ayı içerisinde davacının KEP adresine yapılan başkaca iletiler olup olmadığının, eğer var ise bunların neler olduğunun, davacıya ulaşıp ulaşmadığının ve davacı tarafından görülüp görülmediği hususlarına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istenilerek, belirtilen hususların açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Bu durumda, davanın süre aşımı nedeniyle reddine yönelik İdare Mahkemesi kararında eksik inceleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamakta olup, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabul edilerek temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşü ile aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.
KARŞI OY :
(XX)- Dava,Gaziantep ili, Şahinbey ilçesinde bulunan … sicil sayılı II. Grup işletme ruhsatlı sahaya yönelik 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 7. maddesinde belirtilen izinlerin verilmediğinden bahisle 3213 sayılı Kanun'un 24/11. ve 13/2. maddesi uyarınca toplam 77.632,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, uyuşmazlıkta, 7201 sayılı Kanun'un 7/a maddesinin 4. fıkrası uyarınca dava konusu işlemin davacının KEP adresine iletildiği 02/02/2019 tarihini izleyen 5. günün sonunda yani 07/02/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, dolayısıyla davacı tarafından 3213 sayılı Kanun'un 13/2. ve 5326 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi uyarınca 07/02/2019 tarihinden itibaren 15 günlük dava açma süresi içerisinde (en geç 22/02/2019 tarihinde) anılan para cezasının iptali istemiyle dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra 01/04/2019 tarihinde açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, İdare Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ile reddedilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun Elektronik tebligat başlıklı 7/a maddesinde; "(Ek: 11/1/2011-6099/2 md.) (Değişik:28/2/2018-7101/48 md.) Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.
....
7. Kanunla kurulanlar da dahil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri.
....
Bu Kanun uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından kurulan ve işletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülür. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, sistemin güvenliğini ve bu sistemde kayıtlı verilerin muhafazasını sağlayacak her türlü tedbiri alır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.", aynı Kanun'un 32.maddesinde ise, "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır." hükümleri yer almıştır.
19/01/2013 tarih ve 28533 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin, Elektronik tebligat hizmetinden yararlanma başlıklı 7. maddesinde; "(1) Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere, elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur. Gerçek kişiler ve diğer tüzel kişiler elektronik tebligattan isteğe bağlı olarak yararlanır.
(2) Kendilerine yalnızca elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu olan muhatapların, tebligat çıkarmaya yetkili merciler nezdindeki işlemlerinde elektronik tebligat adreslerini bildirmeleri zorunludur.
(3) Kendilerine zorunlu olarak elektronik yolla tebligat yapılması gereken muhataplara, elektronik tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde, Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır. Bu tebligatta ayrıca, müteakip tebligatların elektronik ortamda yapılacağı bildirilir." hükmüne yer verilmiştir.
06/12/2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin, Tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olanlar başlıklı 5. maddesinde; "(1) Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur:
....
f) Kanunla kurulanlar da dâhil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri.", Elektronik tebligat adresinin oluşturulması ve teslimi başlıklı 8. maddesinde; "(1) PTT, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde elektronik tebligat adresini, gerçek kişiler için kimlik bilgilerini, tüzel kişiler için ise tabi oldukları sistem bilgilerini esas almak suretiyle tek ve benzersiz olacak şekilde oluşturur ve UETSye kaydeder.
(2) PTT, 5 inci maddenin birinci fıkrası kapsamında kalanlar için oluşturduğu elektronik tebligat adresini, adres sahibine teslim edilmek üzere ilgili kurum, kuruluş veya birliğe gönderir. Teslim işleminin gerçekleştiği bilgisi kendisine iletildikten sonra bu adresi tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına derhâl sunar.", Tebligatın elektronik yolla yapılamaması başlıklı 16. maddesinde; "(1) Elektronik yolla tebligatın, zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde Tebligat Kanununda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.", Yürürlükten kaldırılan yönetmelik başlıklı 31. maddesinde; "(1) 19.01.2013 tarihli ve 28533 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.", Yürürlük başlıklı 32. maddesinde; "(1) Bu Yönetmelik 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girer." hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda alıntısına yer verilen hükümlerden anlaşılacağı üzere 06/12/2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 31. maddesiyle; 19/01/2013 tarihli ve 28533 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin (KEP adresini düzenleyen) yürürlükten kaldırıldığı, 32. maddesinde, bu yönetmeliğin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği dolayısıyla 01/01/2019 tarihinden itibaren UETS sisteminin kullanılacağı açıktır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacıya uhdesinde bulunan Gaziantep ili, Şahinbey ilçesi, ... sicil sayılı II. Grup işletme ruhsatı bulunan sahaya yönelik 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 7. maddesinde belirtilen izinlerin verilmediğinden bahisle 3213 sayılı Kanun'un 24/11. ve 13/2. maddesi uyarınca toplam 77.632,00-TL idari para cezası verildiği, anılan cezaya ilişkin … tarihli, … sayılı işlemin davacının KEP adresine (…) 02.02.2019 tarihinde iletildiği, davacı tarafından söz konusu para cezasının iptali istemiyle 01.04.2019 tarihinde ... Sulh Ceza Hakimliği'nin … D.İş sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan Mahkemece 22.04.2019 tarihli karar ile davanın görev yönünden reddine karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafından 27.05.2019 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuattan hareketle, 06/12/2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak tebligatın yapıldığı 11/08/2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin, 5, 31 ve 32. maddelerine istinaden, davacıya yapılacak tebligatların 01/01/2019 tarihinden itibaren UETS adresine yapılması gerektiği, UETS adresinin tespit edilememesi durumunda ise; 7201 sayılı Kanun'da belirtilen usullere göre tebligat yapılması gerektiğinin açık ve mecburi olduğu, davalı idare tarafından bu mecburiyete uyulmadan ve yürürlükten kaldırılan 19/01/2013 tarih ve 28533 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliğine istinaden davacının KEP adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Dava konusu işleme ilişkin tebligatın usulüne uygun yapılmadığı anlaşıldığından davacının işlemden haberdar olduğu tarih önem arz etmektedir. Dava dosyası incelendiğinde, davacının söz konusu ruhsat iptali kararından 20/03/2019 tarihinde haberdar olduğunu belirtmesi ve aksinin davalı idarece ortaya konulamaması karşısında; dava konusu işlem yönünden 20/03/2019 tarihinin ıttala tarihi olarak dikkate alınması hukuka ve hakkaniyete uygun olacaktır.
Dolayısıyla işbu davada dava açma süresinin dava konusu işlem yönünden ıttıla tarihi olan 20/03/2019 tarihinden itibaren 15 gün olarak işletilmesi gerekmekte olup 01/04/2019 tarihinde ilk olarak adli yargı yerinde açılan davada süre aşımı bulunmadığından aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında ve anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabul edilerek temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşü ile aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.