Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5732 Esas 2015/7654 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5732
Karar No: 2015/7654
Karar Tarihi: 07.12.2015

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5732 Esas 2015/7654 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, imza ve temsil yetkisi olmamasına rağmen bir çek düzenleyerek haksız menfaat sağladığı gerekçesiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak mahkeme, sanığın hukuki durumunun belirlenmeden eksik inceleme sonucunda hüküm kurulduğunu tespit etmiştir. Ayrıca haksız menfaat miktarının doğrudan belirlenmesi yerine, gün para cezası sistemine aykırı bir şekilde haksız menfaat miktarının iki katına hükmedilmiş ve hak yoksunluğu kararı uygulanması açısından Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gözetilmemiştir. Bu nedenle hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 Sayılı TCK'nın 158/1, f, son maddesi
- 5237 Sayılı TCK'nın 62. maddesi
- 5237 Sayılı TCK'nın 52. maddesi
- 5237 Sayılı TCK'nın 53. maddesi
23. Ceza Dairesi         2015/5732 E.  ,  2015/7654 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

    Sanığın, imza ve temsil yetkisi bulunmadığı halde,.... Sosyal Isı Sistemleri Mühendislik Müteahhitlik Turizm İnşaat Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin Türkiye İş Bankası Şubesi nezdinde bulunan çek hesabından, 11/06/2007 keşide tarihli, 60.000 TL bedel içeren çeki düzenledikten sonra gayrimenkul alımı karşılığında katılana vererek haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda;
    1- Yargılama konusu olan çekin katılan tarafından ilgili bankaya ibraz edildiğinde yetkisiz kişi tarafından imza atıldığının tespit edilmesinin dışında tahrifat yapılarak çekin sahte oluşturulduğuna dair herhangi bir belirlemenin söz konusu olmadığı, sanığın yargılama aşamasındaki savunmasında; söz konusu çek üzerindeki imzanın kendisine ait olduğunu ve ticari bir alışveriş kapsamında katılana gayrimenkul alması karşılığında verdiğini, adı geçen şirketin eşinin üzerine kayıtlı olduğunu, kendisinin de fiilen bu şirketi işlettiğini belirttiği, anılan şirketin yetkilisi ve sanığın eşi olan tanık ..."nın soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde; şirketin kendisi üzerine kayıtlı olduğunu; tüm işlerinin ise eşi olan sanık tarafından idare edildiğini beyan ettiği, katılan ..."in yargılama aşamasında verdiği ifadesinde ise; arsalarını satması karşılığında sanık tarafından kendisine verilen suça konu çeki bankaya ibraz ettiğinde yetkisiz kişi tarafından imzalanması nedeniyle ödeme yapılmadığını ve çek ile ilgili olarak sanık aleyhine başlattığı icra takibinin halen devam ettiğini beyan ettiği, sanık ile katılan arasında arsa alışverişine dayanan ticari bir ilişkinin bulunduğunun tüm dosya kapsamına göre sabit olduğunun da anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde

    açıklığa kavuşturulması bakımından; sanığın, anılan şirket hesabından çekleri bu şekilde düzenleyerek ticari alışverişler kapsamında daha öncesinde de kullanıp kullanmadığının araştırılması, katılana verdiği çekin icra takibine konulması aşamasında imzaya itiraz edilerek takibin durdurulup durdurulmadığının belirlenmesi, katılan ..."in, sanığın söz konusu çeki keşide etmeye yetkisinin bulunup bulunmadığından bilgisinin ve rızasının olup olmadığının belirlenmesi, tanık ..."nın duruşmaya çağrılarak; kendisi adına açılmış şirket hesabından sanığın çek keşide etmesine rızasının bulunup bulunmadığı, bu hususta önceden yazılı veya sözlü müvafakatinin bulunup bulunmadığının sorulması suretiyle açıklığa kavuşturulmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmeyerek eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-5237 Sayılı TCK"nın 158/1, f, son maddesi gereğince haksız menfaat miktarının 60.000 TL ve haksız menfaatin iki katının 120.000 TL olması dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde ""6000 gün adli para cezası"" olarak belirlenmesi, aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak 5000 gün adli para cezası ile cezalandırılması ve mahkemenin takdirine göre de, TCK"nın 52. maddesi gereğince; 1 gün karşılığı 20 TL üzerinden hesaplanarak 100.000 TL adli para cezası ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, gün para cezası sistemine aykırı bir şekilde doğrudan haksız menfaat miktarının iki katına hükmedilmek suretiyle kanundaki düzenlemeye aykırı karar verilmesi,
    3-TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara