23. Ceza Dairesi 2015/4229 E. , 2015/7648 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ..."ın, yapmış olduğu bir ticari alışveriş kapsamında sanığa, . ... Şubesi nezdindeki yetkilisi olduğu .... Seyahat Nakliye Sanayi Ticaret Limited Şirketi hesabına ait, 05/02/2007 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul olan, 30.000 TL bedel içeren ve hamiline düzenlediği çeki, teminat amacıyla verdiği, bir süre sonra da sanığa borcunu ödeyip verdiği çekin iadesini istediğinde ise sanığın, suça konu çekin yanında olmadığını bahane ederek daha sonra iade edeceğini belirterek, çek üzerindeki keşide tarihindeki ay kısımını ""5"" olarak değiştirip, sahte paraf atarak sahtecilik yaptıktan sonra ticari bir alışverişe istinaden katılan ..."ye verip haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, sabit görülen eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığın, sabit görülen eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Katılan ..."nin, yargılama aşamasında verdiği ifadesinde; "...zararım giderilmiştir..."; şeklinde beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın, katılan ..."nin zararını giderip gidermediğinin gidermiş ise hangi aşamada giderdiği araştırılarak, 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinde düzenlenen "etkin pişmanlık" hükümlerinin sanık açısından uygulanabilirlik koşullarının karar yerinde tartışılmasında zorunluluk bulunması,
b-5237 Sayılı TCK"nın 158/1, f, son maddesi gereğince haksız menfaat miktarının 30.000 TL ve haksız menfaatin iki katının 60.000 TL olması dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde ""3000 gün adli para cezası"" olarak belirlenmesi, aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak 2500 gün adli para cezası ile cezalandırılması ve mahkemenin takdirine göre de, TCK"nın 52.maddesi gereğince; 1 gün karşılığı 20 TL üzerinden hesaplanarak 50.000 TL adli para cezası ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, gün para cezası sistemine aykırı bir şekilde doğrudan haksız menfaat miktarının iki katına hükmedilmek suretiyle kanundaki düzenlemeye aykırı karar verilmesi,
c-TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.