Esas No: 2021/1326
Karar No: 2022/2901
Karar Tarihi: 13.06.2022
Danıştay 3. Daire 2021/1326 Esas 2022/2901 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2021/1326 E. , 2022/2901 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/1326
Karar No : 2022/2901
TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI) ... Şirketi
VEKİLİ: Av. ...
2-(DAVALI) ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin .... tarih ve E:...., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği yolundaki saptamaları içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak değinilen faturalara konu indirimlerin reddi ve 2016 yılının Aralık döneminden izleyen döneme devreden indirilecek katma değer vergisinin azaltıldığı da gözetilerek yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2017 yılının Ocak ila Ekim dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesi 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı .... İnşaat Metal Lojistik Temizlik ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi, .... Grubu İnşaat ve Hırdavat Sanayi Ticaret Limited Şirketi, ... Organizasyon Reklam İnşaat Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi, ... Ajans Tanıtım İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve ... İnşaat Orman Ürünleri Nakliye Metal ve Oto Yedek Parça Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki saptamalardan, düzenledikleri faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığından ve davacı adına 2016 yılının Aralık dönemi için yapılan katma değer vergisi tarhiyatına karşı açılan davanın reddedildiği anlaşıldığından, yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, sahte faturalara konu emtianın gerçekte kimden alındığına dair somut tespitte bulunulmadığı, özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren unsurların bir arada gerçekleşmediği gerekçesiyle tarhiyat yönünden dava reddedilmiş, özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından, ...Orman Ürünleri Nakliye Metal ve Oto Yedek Parça Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nden alınan faturalar kayıt ve beyanlarından çıkarılarak 16/10/2017 tarihinde düzeltme beyannamesi verildiğinden, uyuşmazlığa konu dönem için söz konusu faturalar nedeniyle tarhiyat yapılmamasına karşın, Vergi Mahkemesince, değinilen mükellef hakkında tanzim olunan vergi tekniği raporu irdelenerek, düzenlediği tüm faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu sonucuna varılmış olması nedeniyle Vergi Mahkemesi kararı; (2) numaralı kısmında yer alan değerlendirme çıkarılmak suretiyle düzeltildikten sonra, istinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, alımlarının gerçek olduğu, tüm ödemelerin banka aracılığıyla gerçekleştirildiği, faturaları düzenleyen mükellefler hakkında somut bir tespitin bulunmadığı, haklarında tarhiyat yapılıp yapılmadığının, yapılmışsa tarhiyatlara karşı dava açılıp açılmadığının araştırılmadığı, faturaların kayıtlara alındığı tarihten uzun bir süre sonra tanzim olunan vergi tekniği raporları esas alınarak tarhiyat yapıldığı, eksik inceleme ve varsayıma dayalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı İdare tarafından, dava konusu tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ :
Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, bir kısım alımlarını sahte fatura ile belgelendirdiği yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi ile 2016 yılının Aralık döneminden izleyen döneme devreden katma değer vergisinin azaltıldığı da dikkate alınarak yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca dava konusu tarhiyatın yapıldığı ve 213 sayılı Kanun'un 353. maddesinin 1. bendi gereğince özel usulsüzlük cezası kesildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendinde verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
213 sayılı Kanun'un 353. maddesinin 1. bendi, fatura veya benzeri belge verilmemesi, alınmaması ve diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmamasına ilişkin özel usulsüzlükler ve cezalarını düzenlemektedir. Sözü edilen maddede öngörülen bu düzenleme ile mükelleflerin vergilendirme işlemlerinin kayıt ve belge düzenine uygun yürütülmesinin sağlanması amaçlanmıştır.
Harcamaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirilmesi, 213 sayılı Kanunun 353. maddesinin 1. bendinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi gereken eylemler arasında gösterilmediği için kesilen cezanın maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediği dikkate alındığında, Vergi Mahkemesi kararının özel usulsüzlük cezasının yazılı gerekçeyle kaldırılması yolundaki hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare istinaf başvurusunun reddinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın; özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
4. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 13/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
Davacının bir kısım alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın ve kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemleri hakkında, faturaların temin edildiği mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarındaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.