Esas No: 2021/3
Karar No: 2022/2915
Karar Tarihi: 13.06.2022
Danıştay 3. Daire 2021/3 Esas 2022/2915 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2021/3 E. , 2022/2915 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/3
Karar No : 2022/2915
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Çimento Fabrikaları Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Müdürlüğü/...
İSTEMİN KONUSU : ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:...K:...sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 121. maddesinde düzenlenen, vergiye uyumlu mükelleflere uygulanan vergi indirimi gereğince, 2018 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan verginin %5'i olan 260.243,64-TL'nin ödenmesi gereken kurumlar vergisi üzerinden indirilmesi gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen beyannameye istinaden tahakkuk eden kurumlar vergisinin 260.243,64-TL'lik kısmının kaldırılması ile 260.243,64-TL geçici vergi tutarının faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkemelerince verilen ara kararı ile davacının uyumlu mükelleflere tanınan indirimden yararlandırılmamasına ilişkin sebebin sorulması üzerine davalı idarece gönderilen bilgi ve belgelerden, davacının 2016 yılının Ocak ila 2017 yılının Mayıs dönemleri arasında katma değer vergisinden kaynaklı olarak toplam 5.270,32-TL gecikme zammı ödediğinin görüldüğü dolayısıyla davacı şirket tarafından her ne kadar ihraç kayıtlı teslimlere ilişkin tecil edilen katma değer vergisinin malı alan tarafından süresinde ihraç edilmemesi nedeniyle terkin edilmeyerek kendilerinden zamlı olarak tahsil edildiği ve bahse konu işlemlerde davacı şirkete atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı ileri sürülmüşse de 193 sayılı Kanun'un mükerrer 121'inci maddesi ile indirim hakkının yalnızca şartları taşıyan mükelleflere tanındığı ve vergilendirme alanında muafiyet, istisna ve indirim hükümlerinin yorum yoluyla genişletilmesi veya daraltılmasının Anayasanın 73. maddesinde ifade edilen verginin yasallığı ilkesine aykırı düşeceği birlikte değerlendirildiğinde, vergi indiriminden yararlanmak için, öncelikle indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmesi ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de kanuni süresinde ödenmesi gerekirken, davacı şirketin katma değer vergisi beyannameleri üzerine tahakkuk eden verginin süresinde ödenmemiş olması nedeniyle 5.270,32-TL gecikme zammı ödediği anlaşıldığından tahakkuk eden vergide hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 193 sayılı Kanun'nun mükerrer 121.maddesinde aranan şartları taşıyan vergiye uyumlu mükellef oldukları, tüm yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz yerine getirdikleri, ihraç kayıtlı teslimlerde faturada katma değer vergisi gösterilmekte, ancak alıcıdan tahsil edilmemekte, beyannamede beyan edilen vergi üç aylık süreyle tecil edilmekte ve karşı tarafın ihracatı gerçekleştirmesiyle de tecil edilen vergi terkin edilmekte, ihracat üç ay içinde gerçekleştirilmezse tecil edilen vergi gecikme zammıyla birlikte tahsil edilmekte olup bu prosedüre uygun şekilde gerçekleştirilen ve mevzuata uygun olarak tecil edilen vergilerin kendilerinin bir kusuru olmaksızın ihracatın gerçekleşmemesi nedeniyle gecikme zammıyla ödenmesi nedeniyle vergiye uyumlu mükelleflere tanınan indirim hakkından yararlandırılmamalarının hukuka uygun düşmediği, tüm beyannamelerin süresinde verildiği ve vergilerin süresinde ödendiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 193 sayılı Kanun'nun mükerrer 121.maddesinde düzenlenen vergi indiriminden yararlanabilmek için, öncelikle indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ve bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin süresinde verilmesi ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de süresinde ödenmesi gerekirken, davacı şirketin katma değer vergisi beyannameleri üzerine tahakkuk eden verginin süresinde ödenmemiş olması nedeniyle 5.270,32-Tl gecikme zammı ödediğinin tespit edildiği, 2018 yılının Nisan-Haziran dönemine ait beyanın pişmanlıkla verilen düzeltme beyannamesiyle düzeltildiği ve davacı adına özel usulsüzlük cezası kesildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... DÜŞÜNCESİ : Davacının 3065 sayılı Kanun'un 11.maddesinin 1/c bendi kapsamında gerçekleştirdiği ihraç kayıtlı teslimler nedeniyle ihracatın kısmi gerçekleşmesi nedeniyle üç aylık süreyle tecil edilen vergilerin bir kısmını gecikme zammıyla birlikte ödemesi, 193 sayılı Kanun'un 121.maddesindeki "verginin geç ödenmemesi" şartının ihlali anlamına gelmeyeceğinden, diğer şartları taşıdığı anlaşılan davacının salt bu nedenle indirim hakkından yararlandırılmamasında hukuk uyarlık bulunmadığından temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 121. maddesinde düzenlenen, vergiye uyumlu mükelleflere uygulanan vergi indirimi gereğince, 2018 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan verginin %5'i olan 260.243,64-TL'nin ödenmesi gereken kurumlar vergisi üzerinden indirilmesi gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen beyannameye istinaden tahakkuk eden kurumlar vergisinin 260.243,64-TL'lik kısmının kaldırılması ile 260.243,64-TL geçici vergi tutarının faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açıldığı, davacının 2016 ve 2017 yılı içerisinde 3065 sayılı Kanun'un 11.maddesinin 1/c bendi kapsamında gerçekleştirdiği ihraç kayıtlı teslimler nedeniyle ihracatın kısmi gerçekleşmesi nedeniyle üç aylık süreyle tecil edilen vergilerin bir kısmının gecikme zammıyla birlikte ödendiği, Mahkemece 09/07/2019 tarihinde verilen ara kararıyla indirim hakkından yararlandırılmama nedeninin sorulması üzerine davalı idarece gönderilen cevap ve eklerinden yararlandırılmama sebebi olarak 2016 yılının Ocak ila 2017 yılının Mayıs dönemleri arasında katma değer vergisinden kaynaklı olarak toplam 5.270,32-TL gecikme zammı ödemesinin gösterildiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi" başlıklı mükerrer 121. maddesinde, ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), bu maddenin 2. fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’inin, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirileceği, şu kadar ki hesaplanan indirim tutarının her hâl ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamayacağı, indirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutarın, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebileceği, bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarların red ve iade edilmeyeceği, gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarının, ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edileceği, söz konusu indirimden faydalanabilmek için; 1. indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması (Her bir beyanname itibarıyla 250 Türk lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali sayılmaz.) , 2. (1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.), 3. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmamasının şart olduğu... hükmüne yer verilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11. maddesinin (c) bendinde; ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisinin, ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı, söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen verginin terkin edileceği, ihracatın bu şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde, tecil olunan verginin tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte tahsil olunacağı düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
3065 sayılı Kanun'un 11.maddesinin (c) bendi uyarınca, tahakkuk edip tecil edildikten sonra ihracatın gerçekleşmesi halinde terkin edilecek olan katma değer vergisinin öngörülen koşulun gerçekleşmemesi nedeniyle gecikme zammıyla birlikte ödenmesi davacıya atfedilebilecek bir kusurdan kaynaklanmayıp tamamen değinilen yasal düzenlemelerin gereğinin yerine getirilmesi ile olup bu durum aleyhe sonuç doğuracak şekilde yorumlanarak davacının vergiye uyumlu mükellef sayılamayacağı sonucuna ulaşılamayacaktır.
Başka bir anlatımla verginin geç ödenmesi karşı tarafın ihraç kaydını yerine getirmemesinden kaynaklandığından bunda kusuru bulunmayan davacının tecil edilen vergiyi geç ödemesi 193 sayılı Kanun'un mükerrer 121. maddsindeki "tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmesi" şartının ihlali anlamına gelmeyeceğinden, değinilen maddelerdeki diğer şartları taşıdığı anlaşılan davacının salt bu nedenle uyumlu mükelleflere tanınan indirim hakkından yararlandırılmaması yolundaki işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda, davacının ihtirazi kaydı kabul edilmeyerek tahakkuk ettirilen vergide hukuka uygunluk bulunmadığından, yazılı gerekçeyle davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf isteminin reddine yönelik Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyiz istemine konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.