Danıştay 6. Daire 2022/24 Esas 2022/7023 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2022/24
Karar No: 2022/7023
Karar Tarihi: 14.06.2022

Danıştay 6. Daire 2022/24 Esas 2022/7023 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/24 E.  ,  2022/7023 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2022/24
    Karar No : 2022/7023

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ... Köyü Tüzel Kişiliği
    2- ...
    VEKİLLERİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. ...
    MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : ... Enerji Üretim A.Ş.
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Bingöl İli, Merkez İlçesi, ..., ... Köyleri ile Genç İlçesi ... Köyü, ... İstasyon Mevkiinde davalı yanında müdahil tarafından yapılması planlanan ''Aşağı Kaleköy Barajı ve HES - Yardımcı Kaynak Güneş Enerji Santrali" projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce verilen ... tarih ve ... sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu" kararına yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; uyuşmazlığın çözümü amacıyla yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; "dava konusu proje kapsamında ‘Atık Yönetimi Yönetmeliği’, ‘Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği’, ‘Çevresel Gürültünün Kontrolü ve Yönetimi Yönetmeliği’ ve ‘Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’nde verilen sınır değerlere ve kurallara uymakla yükümlü olan, Bingöl Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından, 29/07/2020 tarihinde ... Köyü Taziye Evinde “ÇED Sürecine Halkın Katılımı Toplantısı” düzenlenen Bingöl İli, Merkez İlçesi, ... , ... Köyleri ile Genç ilçesi, ... Köyü, ... İstasyon Mevkiinde kurulması planlanan “Aşağı Kaleköy Barajı ve HES-Yardımcı Kaynak Güneş Enerjisi Tesisi Projesi” ile ilgili olarak; tarım arazileri, su kaynakları (yüzey ve yeraltı suları), taşkın ve drenaj durumu, toz-gürültü etkileri, yerleşim yerlerine yakınlık, hayvancılık faaliyetleri, ulaşım yolları, kümülatif etki değerlendirmesi, çevredeki bitki örtüsü ve doğal yaşam açısından Çevre Kanunu ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamında çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin projenin uygulanması, izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalarla alınacak önlemlerin ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğu, projenin bu hali ile işletilmesi durumunda fiziksel ve biyolojik çevresel değerlerin ve ekolojik dengenin tahribine, bozulmasına ve yok olmasına neden olmayacağı, çevreye olabilecek olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da zararın çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için gerekli önlemlerin alındığı, çevresel olumsuzluklara karşı alınacak önlemlere yönelik ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri ile desteklenmiş ÇED’de verilen taahhütlerin, teknik ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir ve yeterli düzeyde olduğu, dava konusu işletmenin yerleşim yerlerine uzaklığı dikkate alındığında, ilgili kurum ve kuruluşların denetimleri ile insan sağlığına, su kaynakları ve tarım alanlarına kabul edilemez sınırlarda zarar vermeyeceği, proje alanında yürütülecek faaliyetin işletme kapasitesi, kullanılacak teknik donanım ve yöntem gözetildiğinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ... tarih ve ... sayılı 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu' kararının teknik olarak yeterli ve uygun olduğu" yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
    Bakılan davada; yukarıda özetlenen bilirkişi raporu ve dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Bingöl ili Merkez ilçesi ... , ... Köyleri ile Genç İlçesi ... Köyü, ... İstasyon Mevkiinde kurulması planlanan ''Aşağı Kaleköy Barajı ve HES-Yardımcı Kaynak Güneş Enerjisi Tesisi Projesi'' ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ... tarih ve ... sayılı "ÇED Olumlu" kararının, çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin projenin uygulanması, izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalarla alınacak önlemlerin ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğu, çevreye olabilecek olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da zararın çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için gerekli önlemlerin alındığı, dava konusu işletmenin yerleşim yerlerine uzaklığı dikkate alındığında, ilgili kurum ve kuruluşların denetimleri ile insan sağlığına, su kaynakları ve tarım alanlarına kabul edilemez sınırlarda zarar vermeyeceği, teknik olarak yeterli ve hukuka uygun olduğu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
    Bu durumda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ... tarih ve ... sayılı "ÇED Olumlu" kararına yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğu, yardımcı GES için seçilen yerin ve yöntemin yanlış olduğu, yatırım için uygun eşdeğer alternatif yerin var olduğu, seçilen yer için üstün kamu yararı bulunmadığı, ÇED sürecinin mevzuatın öngördüğü şekil şartlarına uyularak tamamlanmadığı, Mahkemece bilirkişi raporlarına itirazın değerlendirilmediği, bu nedenlerle davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu işlemin ilgili mevzuat hükümleri ile hizmet gerekleri ve kamu yararı ilkeleri çerçevesinde tesis edildiği, dolayısıyla iptalini gerektiren bir yönünün bulunmadığı, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının bozularak, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Bingöl İli, Merkez İlçesi, ... , ... Köyleri ile Genç İlçesi ... Köyü, ... İstasyon Mevkiinde davalı yanında müdahil tarafından yapılması planlanan ''Aşağı Kaleköy Barajı ve HES - Yardımcı Kaynak Güneş Enerji Santrali" projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce verilen ... tarih ve ... sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı verilmiştir.
    Davacılar tarafından 29/09/2020 tarihinde Bingöl Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne yapılan başvuru ile; Bingöl İli, Merkez İlçesi, ..., ... Köyleri ile Genç İlçesi ... Köyü, ... İstasyon Mevkiinde davalı yanında müdahil tarafından yapılması planlanan ''Aşağı Kaleköy Barajı ve HES - Yardımcı Kaynak Güneş Enerji Santrali" projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce verilen ... tarih ve ... sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararının çevre ve insan sağlığı açısından yaratacağı olumsuz etkiler nedeniyle geri alınmasının istenilmesi üzerine, konuya ilişkin görüş bildirmesi için davacıların başvuru dilekçesi davalı idareye bildirilmiş, davalı idarenin ... tarih ve ... sayılı işlemi ile; ÇED Yönetmeliği kapsamında projenin yeri ve türüne istinaden ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinden oluşan inceleme değerlendirme komisyonu marifetiyle mer'i mevzuat çerçevesinde çevresel ve sosyal açıdan yapılan inceleme ve değerlendirme çalışmaları neticesinde söz konusu ÇED Olumlu kararının verilmesinin uygun görülmesi nedeniyle kararın geri alınması yönündeki talep uygun görülmemiştir.
    Bunun üzerine, ... tarih ve ... sayılı "ÇED Olumlu" kararının geri alınmasına ilişkin yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde; dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu belirtildikten sonra, "İvedi Yargılama Usulü" başlıklı 20/A maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde yer alan; "2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca, idari yaptırım kararları hariç çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar" hakkında ivedi yargılama usulünün uygulanacağı, ikinci fıkrasında ise, dava açma süresinin otuz gün olduğu ve 2577 sayılı Kanunun 11. maddesinin uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; yargısal sürecin süratle sonuçlandırılması özel önem taşıyan çevresel etki değerlendirme sürecine ilişkin uyuşmazlıklarının ivedi yargılama usûlüne tâbi olduğu, ivedi yargılama usûlüne tâbi olan uyuşmazlıklarda dava açma süresinin 30 gün olduğu ve 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca dava açılmadan önce idarî işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan istenmesinin dava açma süresini durdurmayacağı anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlıkta; davacılar tarafından yapılan 29/09/2020 tarihli başvuru ile ÇED Olumlu kararının açıkça geri alınması talep edildiğinden, bu başvurunun 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında bir başvuru olmayıp, 11. madde kapsamında bir başvuru olduğu, ancak ivedi yargılama usulüne tabi uyuşmazlıklarda 11. maddenin uygulanamayacağı, başka bir deyişle, yapılan başvurunun dava açma süresini durdurmayacağı dikkate alındığında, Bingöl İli, Merkez İlçesi, ... , ... Köyleri ile Genç İlçesi ... Köyü, ... İstasyon Mevkiinde davalı yanında müdahil tarafından yapılması planlanan ''Aşağı Kaleköy Barajı ve HES - Yardımcı Kaynak Güneş Enerji Santrali" projesi ile ilgili verilen ... tarih ve ... sayılı "ÇED Olumlu" kararının usulüne uygun ilanına yönelik dava dosyasında bilgi - belge bulunmasa da, davacıların en geç söz konusu ÇED Olumlu kararının tarih ve sayısını belirterek geri alınmasına yönelik yaptıkları 29/09/2020 başvuru tarihi itibarıyla ÇED Olumlu kararının verildiğinden haberdar olduklarının kabulü gerekmektedir.
    Bu itibarla, ... tarih ve ... sayılı "ÇED Olumlu" kararının iptali istemiyle 29/09/2020 tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra 15/12/2020 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğundan, uyuşmazlığın esası incelenerek davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2(i) maddesi uyarınca davanın SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
    3. Aşağıda ayrıntısı gösterilen ...-TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
    4. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ... -TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine,
    5. Davalı yanında müdahil tarafından yapılan ... -TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı yanında müdahile verilmesine,
    6. Hazine tarafından yatırılan ...-TL ek bilirkişi ücretinin davacılardan tahsili için ilgili Kuruma yazı yazılmasına ve kararın bir örneğinin ilgili Kuruma tebliğine,
    7. Davacılar tarafından yatırılan keşif avansından artan ...-TL'nin davacılara iadesine,
    8. Davacıların ve davalı yanında müdahilin artan posta avanslarının istekleri halinde iadesine,
    9. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    10. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 14/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Temyize konu İdare Mahkemesi kararında; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 2. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, Mahkeme kararının onanması gerektiği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

    Hemen Ara