Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1082 Esas 2015/7622 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1082
Karar No: 2015/7622
Karar Tarihi: 03.12.2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1082 Esas 2015/7622 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/1082 E.  ,  2015/7622 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Şikayetçi ...’ın gazetede sanığa ait araç satış ilanını gördüğü, bilahare sanık ile irtibata geçerek aracın satın alınması konusunda anlaşmaya vardıkları, kendisine araç bedeli olan parayı kısmen ödediği, geriye kalan kısmı bakımından aracın devrini aldıktan sonra ödemek hususunda anlaştıkları, aracın devrinin alınmamış olduğu bu süre zarfında araç arızalanınca şikayetçinin aracı sanığa götürdüğü, sanığın aracı tamir ettirmek ya da satıp parasını iade etmek üzere kabul ettiği, ancak daha sonra şikayetçiden 500 TL daha para istediği ve aracı da parayı da iade etmediği iddia ve kabul olunan somut olayda ;
    Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak ;
    1-Sanığın tescil maliki olmadığı aracın satımı hususunda gazeteye ilan vererek sanıkla irtibat kurmuş olması, aracın devrini şikayetçiye sağlamayı vaad etmiş olması, aracın şikayetçiye fiilen tesliminden bir hafta kadar sonra aracın arızalanması, şikayetçinin soruşturma evresinde kolluk nezdinde vermiş olduğu 11.05.2006 tarihli ifadesindeki “aramızdaki anlaşma gereğince araçta ne arıza çıkarsa çıksın aracı kendisine getirmemi söylediğinden” gerekçesi ile araçta meydana gelen arıza neticesinde şikayetçinin sanığı durumdan haberdar etmesi, sanığın tamir etmek gerekçesi ile aracı şikayetçiden geri almış olması ve akabinde 500 TL vermemesi halinde aracı teslim etmeyeceğini ifade etmiş olması, aracı teslim de etmeyerek alıkoyması ve daha önce almış olduğu satım bedelini de teslim etmemiş olması karşısında; sanığın UYAP ortamındaki dosya kayıtlarının sorgusunda benzer eylemlerinin bulunduğu da gözetilerek daha en baştan devrini gerçekleştirmemeyi düşündüğü aracı şikayetçiye teslim etmek ve bu suretle itimat

    hasıl etmek maksadıyla hareket etmiş olduğu ve gerçekleştirdiği hileli hareketlerle muhatabının denetim olanağını ortadan kaldırarak haksız menfaat temin ettiği anlaşılmış olmakla sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 157/1 maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek hakkında somut olayda uygulama yeri bulunmayan TCK 155/2. maddesinden mahkumiyet hükmü kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi,
    b) TCK 155/2 maddesi gereğince hükmolunan gün adli para cezasının, 20 TL birim bedel üzerinden para cezasına çevrilmesi aşamasında uygulama yeri bulunmayan TCK 50/1-a bendine atıf yapılmak suretiyle hükmün karıştırılması,
    c) TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 03.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara